04.02.2024 - 14:06 | Son Güncellenme:
Yayman'ın açıklamaları şöyle; Hep söyledik; bu bir deprem değil, bu bir kıyamet. Bir kez daha ölenlere rahmet diliyorum. Bu depremin adı merkezi Kahramanmaraş olsa da bu depremin en büyük yıkım yaptığı yer Hatay oldu, Antakya oldu.
Burası, İstanbul'da Beyoğlu'nu düşünün, İstiklal Caddesi'ni ya da Beyazıt Meydanı... Orası gibi büyük bir meydan çok hareketli, binlerce insanın olduğu caddeydi. Şimdi gördüğünüz gibi hiç kimseler yok ve her taraf yıkık, enkaz altında.
6 Şubat'ta bu yana ne hissediyorsun, neler yaşadı, ne oldu? Yine böyle yağmurlu bir havaydı. 90 saniye süren bir deprem. Kainatın depremi bu. Deprem değil kıyamet. O günden bugüne geçen günlere baktığımızda 'Ben ne anladım Hüseyin hocam. Sen ne diyorsun?' dediğinde, ben sadece şunu söylüyorum; Susmak istiyorum ve ağlamak istiyorum. O kadar derin duygular yaşadık. O kaybettiklerimiz, yakınlarımız, gençler, çocuklar, anneler, aileler... Ben burada siyasetçi kimliğimle değil, Hatay'ın bir çocuğu olarak söylemek istiyorum. Gerçekten Hatay'ın acısı çok büyük. Hatay'da çok büyük bir yıkım yaşandı. İnşallah tek dileiğimiz bu şehri el birliğiyle beraber ayağa kaldırmak.
ENKAZLAR NİYE HALA DURUYOR?
Burası hikayesi olan bir şehir... Dolayısıyla bu zonda, lokasyonda tarihi yapılar vardı.
'Tescilli kültür varlığıdır! İzinsiz müdahale edilemez!' Burada ne olacak? Tek tek işaretlenecek, tek tek numaralandırılacak ve bunlar kaldırılaracak, yeniden buralar yapılacak.
DEPREM BÖLGESİNE YAPILAN VE YAPILACAK KONUTLAR
Evler yapılacak mı, yapılmayacak mı... Pek çok tartışma vardı. Bütün Türkiye gördü ki, deprem bölgesinde konutlar yapıldı. Hatay'da 40 bin konutun temeli atıldı. 10 bin tanesi teslim ediliyor. 20 bin tanesi hemen 1 ay içinde teslim edilecek. Sonra 10 bin tanesi yine teslim edilecek. Bunlar yeter mi, yetmez.
Biz şimdi vatandaşlarımıza konutlarının anahtarlarını verdik. Biz burada 220 bin konut yapacağız.
Burada yapılan işler var, yapılmakta olan işler var, yapılacak işler var. Şöyle; Biz 6 Şubat'ta kıyameti yaşadık. Kıyameti yaşadık da bunun acıtasyonunu yapmak, bunun üzerinden bir acındırma edebiyatı yapmak istemeyiz. Bu çok büyük bir deprem, tamam. Devletimiz de çok büyük milletimiz de çok büyük. Deprem olduğu gün bütün Türkiye aktı.
Ama şunu kabul ederim... Biz Hatay'da depremin büyüklüğünü kamuoyunu anlatamadık derseniz, bugün bile ben Hatay'da yaşanan büyük kıyameti anlatamadık diyorum. O kadar büyük bir deprem yaşadık ki biz... Bugün bile hala belli bölgelerde telefonların çekmediğini, çok ciddi bir iletişim sorunu yaşıyoruz.
Deprem bize şunu gösterdi; Siz hangi görevde olursanız olun zaten deprem hepimizi aldı götürdü. Gerçekten ben o zaman da söyledim; İçim kabarıyor, ağlamak istiyorum, üzülüyorum. Yere göğe sığamıyorsun. Biz böyle bir deprem yaşadık... Hala insanlardaki hırs, öfke, gündelik bayağı eşyler devam ediyor. Burada bizim artık fay hattının üstüne ev yapmamamız lazım. Dere yatağının üzerine ev yapmamamız lazım. Burada devletimiz başta olmak üzere hepimize görev düşüyor. Ama bireysel olarak en büyük görev bize düşüyor.
Temel mesele, öncelikli gündememiz... Konteynerde yaşamak çok zor. Bakın hava soğuk ve düşünün 3 çocuğunuz var. Çocuklarınızla iki göz, 20 metrekarelik bir konteynerde nasıl yaşayacaksınız?
Kışın çok soğuk, yazın çok sıcak oluyor. Bizim insanlarımızı bir an önce kalıcı konutlara, tek gündemimiz bu. Cumhurbaşkanımız da dün buradaydı. Ona da arz ettik.
Hatay Havalimanı pisti 7 yerinden kırılmış durumdaydı. Şu anda uçaklar iniyorlar. Dolu uçaklar inemiyorlar, fakat dolu vaziyette kalkabiliyorlar. İndiği zaman zemin tekrar kırılabiliyor. Aynı yere yeni bir havalimanı yapacağız. Pisti sökeceğiz, yeni bir pist yapacağız.
Amanos Tüneli ihale edildi, karşısına çok büyük bir sanayi bölgesi yapılacak.
Kameramanlar: Ahmet Akpolat ve Doğukan Yıldırım