12.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
KEMAL BULUT Adana - Adana’ya geçen hafta sonu yolu düşenler gerçek bir ziyafetin ortasında kaldı. Seyhan Nehri’nin hemen kenarındaki Merkez Park’ta yapılan 6. Uluslararası Lezzet Festivali’nde bölgeye ait 140 çeşit lezzet tanıtıldı. Kebap, ciğer, şalgam, şırdan, mumbar için adeta izdiham yaşandı. Geçen yıl 300 bin kişinin geldiği festivalde, ziyaretçi sayısı bu yıl neredeyse ikiye katlandı.
Tam 261 ton et tüketildi
Birbirinden farklı yüzlerce ürün ve lezzetin sunulduğu festivalde, 261.500 kg et, 196.800 litre şalgam tüketildi. Hem ziyaretçi hem de tüketim anlamında rekorları alt üst eden festival, bir kez daha kent ekonomisine katkısını da gözler önüne serdi.
Özellikle Adana kebap ve ünü ülkeye yayılan yöresel şırdan dolmasının büyük ilgi gördüğü festivalde, kentin bir başka markası haline gelen Adana tostu da misafirlerin önünde uzun kuyruklar oluşturduğu stantların başında geldi. Adana’ya özgü analı kızlı çorbası, mumbar dolması ve tereyağlı Adana böreği de misafirlerden tam not aldı.
Yerinde üret, yerinde tüket
Festivalde kullanılan tüm ürünler maksimum 50 kilometrelik uzaklıktan temin edilen Adana tarım ürünleriyle hazırlanmış. Burada hedef karbon ayak izini en az düzeye indirmek. Yerinde üretim, yerinde tüketim ilkesi ile tarım ve hayvancılık konusunda öncü olan Adana, katılımcıların kendi gıda ve tarım sistemlerini tanımasının önemine de dikkat çekiyor. Doğaya saygılı yollarla üretilen, sağlıklı ve yerel kültüre uygun gıdayı tercih etmeyi teşvik ediyor. Bu maddeleri hayata geçirebilecek noktaya gelmemiz için de geleneksel gastronomi mirasını koruyup yöresel ürünleri gün yüzüne çıkarmamız gerektiği vurgulanıyor. Mevsimlik ürünlerin tüketilmesi ve yerel üreticilerin üretim potansiyelinin yükseltilmesi fikriyle yola çıkan sürdürülebilir gastronomi, yolculuğuna restoranlardan ya da tabağımıza gelen yemekten değil, tarladan başlıyor. 40’ın üzerinde kadın üretici kooperatifi olan Adana, festival süresince öz kaynaklarını kadın üreticinin elinden tedarik ediyor ve kamuoyu ile paylaşıyor. Festival geri dönüşüm ve plastik kullanımı konusunda Sıfır Atık hedefi ile tasarlanıyor.
Lezzete ‘çuf çuf’
“Geçmişten Geleceğe Miras; Mutfak” sloganıyla düzenlenen festivalde “Lezzet Treni” ile Pozantı’ya giderek, bölgeye has organik ürünlerle doğayla baş başa kahvaltı yapma imkânı bulduk. Ayrıca Çukurova Üniversitesi Subtropik Meyveler Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde de makaslarla mandalina hasadına katıldık. Adana toplam narenciye üretiminde Türkiye birincisi.
En anlamlı stant oldu
Festival alanında Adana Emniyeti de bir stant açtı. Ekipler, festivale gelen kadınlara KADES’i tanıtıp, cep telefonlarına yükledi; onlara muhtemel bir şiddet olayına karşı ne yapmaları gerektiğini anlatırken, erkeklere de ‘kadına el kalkmaz’ uyarısında bulundu.
Ünlü şefler akın etti
Festivalde ünlü isimler Arda Türkmen, Somer Sivrioğlu, Mehmet Yalçınkaya, Danilo Zanna, Türev Uludağ, Ebru Baybara Demir ve İlber Ortaylı lezzet tutkunlarıyla buluştu. Ender Şire Adana’nın en ünlü sosyal medya fenomeni.. Adana mutfağını sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla tanıtıyor. Yaptığı paylaşımlar dünya çapında beğeni ve izlenme sayıları alıyor.
ADANA’DA BALIK YENİR Mİ?
Adana seyahatimizin ilk gününde, yani festival başlamadan bir gün önce Milliyet’in Yerel Yönetimler sayfasını hazırlayan Eren Aka ve Bölge Direktörü Battal Özbulut’la akşam yemeği için bir balık restoranına davet edildik. İşin aslında Adana’ya gelirken balık yemek hiç aklımızda yoktu.
Seyhan gölü kenarındaki Ege Balık ve işletmecisi Erol Altun bu ön yargımızı yıkmayı başardı. Ege Balık, nefis deniz ürünü mezeleri ve taze balıklarıyla adeta Adana’da kebaba meydan okuyor. Gastronomi eğitimini yurt dışında almış Erol Altun’un tek şikâyeti Doğu Akdeniz’deki balık çeşitliliğin yeterince bilinmemesi. Restoranında sadece deniz ürünleri sunan Erol bey “Bir müşteriniz kebap yemek isterse ne yapıyorsunuz?” sorumuza da “Başka bir restorandan sipariş verip servis ederim. Bizim mutfağımıza kebap giremez” diye yanıtlıyor.