21.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
BAYRAM ALTUĞ AA
Anadolu’dan kaçırılan 2010’da ele geçirilen ve 2015’te Türkiye’ye iadesine karar verilen Herakles Lahdi’nin Türkiye’ye getirilmeden önce Cenevre’de sergilenmesi için önceki gün bir açılış gerçekleştirildi. Törene katılan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, lahdin sergilenmesi ve sonrasında Türkiye’ye dönecek olmasıyla ilgili “Bu iyi örneğin, dünyada tarihi eser kaçakçılığıyla mücadele konusunda bir dönüm noktası olmasını diliyorum. Biz gerek UNESCO’da gerekse başka uluslararası platformlarda bunun mücadelesini veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz” dedi. Avcı ayrıca, “Türkiye doğudan batıya, kuzeyden güneye pek çok medeniyetin buluştuğu ve dolayısıyla pek çok medeniyet birikiminin sergilendiği büyük bir açık hava müzesidir. Türkiye tarihi ve kültürel eser kaçakçılığı konusunda da en çok mağdur ülkelerden biridir, belki de birincisidir çünkü Türkiye 200 yıldan beri ciddi manada yağmalanmıştır” dedi.
Eylülde Antalya’da
Bakan ayrıca şunları ekledi: “Bugün bile Avrupa’nın pek çok ‘saygın kurumlarında’ Türkiye’den kaçırılan eserlerin müzayedelerde satışa çıkarıldığını, hem de müzelerde sergilendiğini, hırsızlık malı olduğu biline biline sergilendiğini biliyoruz.” Avcı, başta kendisinden önce görev yapan Kültür ve Turizm Bakanları olmak üzere lahdin Türkiye’ye iadesinde emeği geçen bakanlık bürokrasisine, ilgili genel müdürlere, daire başkanlarına, uzmanlara, büyükelçilere, bakanlık müşavirlerine ve medyaya teşekkür etti. Herakles Lahdi’nin eylül ayına kadar Cenevre’de sergileneceğini aktaran Avcı, tarihi eserin eylül ayı içerisinde Antalya’ya götürüleceğini kaydetti.
Cenevre Üniversitesi Rektörü Yves Flückiger de Herakles Lahdi’nin Türkiye’ye iade edilmesinden büyük memnuniyet duyduklarını söyledi. Flückiger, “Cenevre Üniversitesi olarak harika bir sanat eseri olan Herakles Lahdi’nin ait olduğu Türkiye’ye iade edilmesine katkıda bulunduğumuz için gurur duyuyoruz” dedi.
‘Eşsiz bir an’
Bakan Avcı’ya Cenevre Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nde sergilenen Herakles Lahdi’nin bulunduğu alanda eşlik eden Flückiger, üniversite olarak iade sürecinde avukatlar ve bilim insanlarıyla iş birliği yaptıklarını sözlerine ekledi. UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova da, “Eşsiz bir ana tanıklık etmekteyiz. Bu iade yargı alanında işbirliğine örnek, yasa dışı ticaretle mücadele kapsamında önemli bir başarıdır. Lahit ise, Türk halkının kültürel çeşitliliğini ve tarihini yansıtmaktadır. Biliyoruz ki kültür varlığı kaçakçılığı, silah ve uyuşturucu kaçakçılığıyla paralel yürümekte ve terörizmin finanse edilmesinde rol oynamaktadır. Kültür mirasının korunması, insan hayatının korunması ile birlikte değerlendirilmesi gereken bir husustur. Bu tehdide karşı cevabı topluca hukuki, finansal ve kültürel planda vermeliyiz, diye konuştu.
3 ton ağırlığında
Herakles Lahdi, yaklaşık 235 santimetre boyunda ve 112 santimetre genişliğinde ve 3 ton ağırlığında. Arkeoloji literatüründe ‘Torre Nove’ olarak adlandırılan tipte ‘Küçük Asya Lahit’ grubuna giren Herakles Lahdi’nin, Antalya’nın Aksu ilçesi sınırları içerisinde yer alan Perge Antik Kenti nekropolünde geçmiş yıllarda meydana gelen kaçak kazılarla bulunduğu ve yurt dışına kaçırıldığına ilişkin önemli delillere ulaşılmıştı. Lahit üzerinde Herakles’in 12 işi tasvir ediliyor.
Herakles Lahdi ve Türkiye’ye iade süreci
Cenevre gümrüğünde 2010’da ele geçirilen ve Anadolu kökenli (Perge) olduğu tespit edilen Herakles Lahdi’nin Cenevre Başsavcılık Makamınca yürütülen soruşturma sonucunda Türkiye’ye iade edilmesine 2015 yılında karar verilmişti. Karşı taraf, konuyu üst mahkemeye taşıyarak iade kararına itiraz etmişti. Bir süre sonra karşı tarafın temyiz başvurusunu geri çekmesiyle lahdin Türkiye’ye iadesi önünde bir engel kalmamış ve karar kesinleşmişti. Eserin Türkiye’ye iade süreciyle ilgili yapılan görüşmeler sonucunda, Herakles Lahdi’nin Cenevre Üniversitesi’nde 3 ay süreyle sergilenmesi, 3 ayın sonunda da (eylül ayı içinde) eserin Cenevre’den Antalya’ya naklinin sağlanması yönünde fikir birliğine varılmıştı.