07.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Çiğdem Yılmaz / İSTANBUL - Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yaşayan 7 çocuk annesi Ayşe Tanyurak(40) eşi Adem Tanyurak’tan şiddet gördüğü için, defalarca uzaklaştırtma kararı aldırdı. Uzaklaştırma kararı süren Ayşe Tanyurak, geçen yıl 8 Haziran’da evinin banyosunda boynuna sarılı iple çocukları tarafından ölü bulundu. Kayıtlara ‘intihar’ olarak geçen Tanyurak’ın ölümünden sonra çocukları, savcılığa suç duyrusunda bulunarak, ‘annelerinin babaları Adem Tanyurak tarafından öldürüldüğünü’ iddia ettiler. Bunun üzerine Adem Tanyurak, cinayet şüphelisi olarak tutuklandı. Bu sırada dosyaya ulaşan adli tıp raporunda, ölümün intihar nedeniyle gerçekleştiği belirtilince şüpheli Tanyurak, 2 ay sonra serbest bırakıldı. Adli tıp raporunda eksiklikler bulunduğuna yönelik itiraz da kabul edilmeyerek dosya hakkında takipsizlik kararı verildi.
‘İNTİHARA BENZEMİYOR’
Bağımsız bir uzman görüşü talep eden Ayşe Tanyurak’ın çocuklarının istediği görüş geçen hafta geldi. Gelen 69 sayfalık uzman görüşünü Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz yorumladı. Prof. Dr. Dokgöz yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi: “Olay yeri fotoğrafları ve otopsi raporu olgunun intihar olduğunu düşündürmüyor. Bu dosya, intihar dosyası olarak kapatılabilir bir dosya değil. Adli tıp pratiğinde sık karşılaştığımız vakalara benzemiyor. Çünkü, ası izi (telem) çenenin önünden başlıyor ve oradan başlayarak yukarı doğru hareket ediyor. Çenenin üstünden değil genellikle altından başlar ası izi. İntihar eden birinde bu tür bir durum pek görmüyoruz. Çenede başlayan ası izinin boyun bölgesinde daha altta yer alan tiroit kıkırdak ve hyoid kemikte kırık oluşturması boyun bölgesine basıyı düşündürüyor. Yine kişinin kafatasında sağda, solda, önde ve arkasında aldığı darbelere ait lezyonlar mevcut. Bir de fotoğrafları incelediğimizde, kişinin oturur pozisyonda olduğu görülüyor. Kendi başına asılmış bir kişi o pozisyona inemez. Bu da mutlaka bir başkasını akla getiriyor.”
‘KARDEŞİM EVE ALMIŞ’
Serbest kalan Tanyurak’ın çocukları da babaları hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı. Çiftinin kızları Elif Tanyurak(20), annesinin intihar etmediğini öne sürerek şunları aktardı: “Yıllardır anneme şiddet uyguluyordu. Annem defalarca uzaklaştırma kararı aldırdı. En son aldırdığı uzaklaştırma kararından sonra ise boşanmaya karar vermişti. Annem çocuklarına çok düşkündü ve inancı gereği de intihar edebilecek biri değildi. Annemin ölümünden haftalar sonra 13 yaşındaki kardeşimin tavırlarında bir şeyler olduğunu fark ettim. Hepimiz annemizin ölümüne üzüldük ancak onun davranışlarında bir değişiklik vardı. Sonra ağlayarak yanıma geldi ve olayın olduğu gün gece 03.00 gibi Adem Tanyurak’ı eve aldığını söyledi. Adem Tanyurak eve geldiğinde annemle kavga ediyor ve banyoda annemin burnuna yumruk atıyor. Tüm bunları 13 yaşındaki kardeşim görüyor ve şoka giriyor hiçbir şey yapamıyor bayılıyor. İlginç olan şeylerden biri de, evde kimse ses duymadı. Biz bu adamın bizi uykudayken bayıltığını düşünüyoruz. Çünkü, sabah ezanı için annemle her gün uyanırdık o sabah ben uyanmadım ve uyandığımda da sersem gibiydim. Kardeşim de tüm bu olanları anlatınca hemen savcılığa gidip şikayetçi olduk.”
DOSYAYA YENİ DELİLLER SUNULDU
Diyarbakır İnsan Hakları Derneği’nden avukat Derya Yıldırım dosya ilgili şunları aktardı: “Dosya bize geldiği gibi başvurularımızı yaptık ve bunun üzerine şüpheli tutuklandı. Dosyayı incelediğimizde cinayet olduğunda dair çok ağır bulgular vardı. Gelen adli tıp raporu ise ‘intihar’ olduğunu söylüyordu. Adli tıp raporunda
eksilik olduğunu söyledik ve itiraz ettik, itirazımız dikkate alınmadı. Bu dosya usulen tamamen kapanmış durumda. Biz ihlal açısından Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Şu an gelen uzman görüşüyle ile birlikte ise yeni bir talepte bulunduk. ‘Soruşturmaya yeni bir delil sunulmuştur, yeniden değerlendirin’ diye henüz bu dilekçeye yanıt almadık.”