Bir kadın daha canavarca katledildi

Çiğdem Yılmaz - Denizli’de yaşayan Şebnem Şirin (23), ayrılmak istediği erkek arkadaşı Furkan Zıbıncı (25) ile dün tartıştı. Tartışma sonrası Furkan Zıbıncı, mutfaktan aldığı bıçakla Şirin’in boğazını kesti. Bağırışları duyan komşuları polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine giden ekipleri, daireye girdiklerinde Şirin’i salonda kanlar içinde yerde yatarken buldu. Yapılan kontrolde Şebnem Şirin’in yaşamını yitirdiği tespit edildi. Savcının incelemesinin ardından Şirin’in cansız bedeni, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırıldı. Olay yerinden kaçan şüpheli Furkan Zıbıncı ise kısa bir süre sonra yakalanıp gözaltına alındı.

İki bıçak bulundu

Zanlının ilk ifadesinde kız arkadaşı Şebnem Şirin’in evine zaman zaman gittiğini, bir süredir kendisinden ayrılmak istemesi nedeniyle dün sabah 06.00 civarında aynı evde tartıştıklarını anlattığı öğrenildi. Tartışma sırasında karşılıklı olarak birbirlerine bıçakla saldırdıklarını iddia ettiği belirtilen Zıbıncı, boğazı ve yüzünden yaralanan kadının yere yığıldığını, kendisinin de elinden yaralandığını öne sürdüğü kaydedildi. Öte yandan polisin evde yaptığı incelemede olay yerinde kan izleri bulunan iki meyve bıçağı tespit edildi.

‘Ah Şebnemim ah’

Pamukkale Şarapları Satış ve Pazarlama Direktörü Selda Tokat, yeğeni Şebnem Şirin’in ölümünü şu sözlerle duyurdu: “Ah Şebnemim ah. Yeğenimi kaybettik. Yeğenimi, sevgilisi boğazını keserek öldürdü, çok üzgünüm. Dünya güzeli yeğenim 23 yaşındaydı. Çok üzgünüm. Yazacak gücüm yok. Gencecik Şebnem, gözü dönmüş bir canavar tarafından katledildi.”

‘Cezalar caydırıcı değil’

Şebnem Şirin’in ölümünü Twitter’da duyuran isimlerden biri de eski gazeteci Makbule Cengiz’di. Ailenin yakını olduğunu söyleyen Cengiz, Şirin’in ölümünden dolayı büyük üzüntü duyduğunu belirtti. Türkiye’de yıllardır sistematik kadın cinayetleri yaşandığını söyleyen Cengiz, şunları kaydetti: “Bugün gencecik bir kadın, Türkiye’deki tırmanan şiddet olayları sonucu hayatını kaybetti. Kadın cinayetleri konusunda bir caydırıcı cezanın olmadığını biliyoruz. Kamuoyunun sosyal medyadaki tepkisi üzerine genelde bu cezalar caydırıcı hal alıyor. Bugün öldürülen Selda Tokat’ın yeğeni, yarın sizin kız kardeşiniz oluyor, öbür gün benim komşum oluyor. Evimize doğru yaklaştıkça acıyı daha derinden hissediyoruz evet ama onun dışında her gün birilerinin canı yanıyor.”