09.08.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
Çiğdem Yılmaz -İzmir’in Konak ilçesinde boşanmak istediği Deniz Özarslan tarafından tabanca ile vurulan ve beyin ölümü gerçekleşen Ezgi Özarslan’ın annesinin hastane önündeki feryadı hâlâ kulaklarda. Saldırı anında polise ulaşamamaktan şikâyet eden acılı anne Ziynet Zerkin, şunları demişti:
“Kapıma geldiler. ‘Uzaklaştırması var’ dedim. Eşkalini verdim, adresini verdim. ‘Oğlum, evladım benim kapımda işin ne’ dedim. Geliyor, bağırıyor, küfrediyor, darp ediyor, gidiyor. Çıkarsam beni de öldürür, kızımı da öldürür. ‘Sen neden benim kapıma geliyorsun’ dedim. Görevli ne diyor biliyor musunuz? ‘Benim görevim bu. Ben buraya gelebilirim. O senin kapından içeri girerse o zaman müdahale edebilirim. Sen onu burada tut ki ben gelip yakalayayım.’ Savcılıkta suç duyurum var. Karakolda suç duyurum var. Çankaya’daki aile içi şiddette suç duyurum var. Devletimde değişen hiçbir şey yok. Kadınlar tek tek gidiyor. Anaların canları yanıyor. Ocakları sönüyor.”
‘FERYADINDA HAKLI’
Ezgi gibi onlarca kadın ne yazık ki şikâyetleri dikkate alınmadığı için öldürüldü. Bu kadınlardan biri de Eskişehir’de yaşayan Ayşe Tuba Arslan’dı. Arslan, boşandığı eşi tarafından uğradığı satırlı saldırı sonucu öldürmüştü. Hayatını kaybeden Arslan’ın eski eşi hakkında 23 kez suç duyurusunda bulunduğu, hiçbirinin işleme alınmadığı ortaya çıkmıştı.
Benzer acıları yaşayan Arslan’ın babası Serdar Arslan Milliyet’e konuştu:
“O anne feryadında da sonuna kadar haklı. Bu devletin koruyamadığı kaçıncı kadın? Kızımla defalarca şikâyetçi olduk. Ama kayıtsız kalındı ve sonuç sıfır. Katillere bu fırsatı bu şikâyetlere kayıtsız kalanlar veriyor. Ben topal bacağımla 1 yıl boyunca her gün kızımın başına bir şey gelmesin diye kızımı işe bırakıp, işten alıyordum. Hastalandım hastaneye yattım ve kızımın başına bu olay geldi. Bilseydim, kızımı cebimde taşırdım. Ben kızımı devletin kollarına teslim ettim ama devlet kolunu geçtim, parmağını bile kıpırdatmadı. O annenin bugün yaşadıkları da bizimkinden farksız değil. Onların da sesini duyan olmamış. Kim bilir aynı acıları yaşayan kaç anne baba var. Benim kızımı kamu görevlilerin ihmali öldürdü. Ama kızım öldüğüyle, biz de acımızla kaldık. Kamu görevlileri hakkındaki şikayetlerimize rağmen, kimse hakkında bir şey yapılmadı. Bu zihniyetin değişmesi gerekiyor. Türkiye’de herkesin konuştuğu konu o annenin feryadı olmalı. Bu feryadı duymadıkça, kadınlar öldürülmeye devam edecek.”
‘ABLAM YAŞAYABİLİRDİ’
Ezgi Özarslan’ın kız kardeşi Hazal Zerkin de ablasını vuran Deniz Özarslan hakkında uzaklaştırma kararı olduğunu belirterek, şunları dedi:
“Ablam vurulduğunda da bu adam hakkında uzaklaştırma kararı vardı. Bu olaydan önce de hakkında defalarca şikâyetçi oldu ancak herhangi bir önlem alınmadı. Hiçbir şikâyeti karşılık bulmadı eğer bulmuş olsaydı ablam şu an hayatta olacaktı. Bu adamın başka suç kayıtları da vardı ve rahatlıkla ablamı öldürmeye geldi. Bu kadınları kimse korumuyor. Şikayetçi olduğumuz halde benim ablam korunmadı, ölümünün suçlusu kim olacak, sadece bu adam mı? Biz bir an önce bu adamın yakalanıp yargılanmasını istiyoruz.”
Serdar Arslan, ‘Benim kızımı kamu görevlilerin ihmali öldürdü’ dedi.
AİLE EZGİ’NİN ORGANLARINI BAĞIŞLADI
Boşanma aşamasında olduğu Deniz Özarslan tarafından vurulan, beyin ölümü gerçekleşince ailesinin organlarını bağışlama kararı aldığı Ezgi Özarslan’dan (31) koronavirüs testi için örnek alınacak. Test sonucu negatif çıkarsa Özarslan’ın organları alınacak. Öte yandan kaçan Deniz Özarslan’ın yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi. l DHA
Ezgi’nin annesi Ziynet Zerkin, ‘Kadınlar tek tek gidiyor. Anaların canları yanıyor’ dedi.
KORUMA KARARINA RAĞMEN EVİ BASIP BEYZA’YI ÖLDÜRDÜ
BABA 35 KEZ ŞİKÂYET ETMİŞ
İstanbul, Bahçelievler’de koruma kararı olmasına rağmen eve giren Selim Tekin tarafından vurulan 16 yaşındaki Beyza Doğan hayata tutunamadı. Beyza’nın cenazesi defnedilmek üzere memleketi Şanlıurfa’ya götürülecek. Baba Cuma Doğan, Tekin’i 35 kez şikâyet ettiğini söyledi.
ZORLA EVE GİRDİ
Olay, geçen cumartesi günü saat 18.30 sıralarında Cumhuriyet Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Selim Tekin (28) saplantılı olduğu Beyza Doğan’ın evine gelerek zorla içeri girdi. Zanlı, daha sonra Beyza Doğan’ı banyoya götürerek ensesinden ateş etti. Selim Tekin daha sonra kendine de ateş ederek intihar girişiminde bulundu. O esnada evde bulunan Beyza Doğan’ın kardeşi “Kardeşimi kurtarın” diye bağırdı. İhbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastanede tedavi altına alındı. 16 yaşındaki Beyza Doğan, 2 gün süren yaşam mücadelesi kaybetti. Beyza’nın cenazesi Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak incelemenin ardından defnedilmek üzere memleketi Şanlıurfa’ya götürülecek.
‘KIZIMI 5 KEZ KAÇIRDI’
Baba Cuma Doğan, zanlıyla ilgili birçok kez şikâyette bulunduğunu belirterek, şunları dedi: “Bu adam 1.5 yıl önce Instagram’dan benim kızımla konuşmaya başlamış. Şahıs önceleri ona abi kardeş şeklinde yaklaşmış daha sonra bunu sevgiliye çevirmiş. Kız kabul etmiyordu. Bu kez tehditler başladı. Kızı Bağcılar Meydanı’na çağırdı ve kaçırdı. Bu şahıs hakkında 35 şikâyet dosyam var. Kızımı 5 kere kaçırdı. Olay olmadan önce benim evime gelip saldırdı, kapımı tekmeledi. Daha sonra savcıya gittim şikâyette bulundum, savcı koruma kararı çıkardı. Devletimiz bizi koruyor diye içim rahattı.” l DHA