19.07.2017 - 12:09 | Son Güncellenme:
İstanbul Büyükada'da toplantı yaptıkları otelde suçüstü gözaltına alınan 2'si yabancı 10 kişiden Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, Veli Acu, Günal Kurşun, Özlem Dalkıran ve İsveç vatandaşı Ali Ghravi ile Alman vatandaşı Peter Steudtner'in tutuklanmalarına karar verildi. Kalan 4 kişi ise adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağı ile salıverildi.
GİZLİ MİT BELGESİ ÇIKTI
Sabah gazetesinden Fatih Ulaş'ın haberine göre tutuklanan İdil Eser'in, ByLock tutuklusu, Uluslararası Af Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç ile irtibatı ortaya çıktı. Türkiye'ye gaz ihracatının yapılmaması için Güney Kore Ankara Büyükelçiliği'ne yazılmış belgeler bulunan Eser'de, PKK'lı teröristlerin kendi aralarında yaptığı ve Uluslararası Af Örgütü'ne katılmalarına yönelik yazışmalara ulaşıldı. Helsinki Yurttaşlık Deneği'nden Özlem Dalkıran, toplantıyı organize etti. FETÖ/PDY üyesi Bedriye İştar Tarhanlı ile görüşme kaydına ulaşıldı. Aynı dernekten, adli kontrol şartıyla salıverilen Nalan Erkem'de ise MİT'e ait gizli belge çıktı.
İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Günal Kurşun'un ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen ancak henüz herhangi bir adli işlem yapılmamış olan Ali Çamkörü ile görüşme kayıtlarına ulaşıldı. KHK kapsamında yardımcı doçent olarak çalıştığı Çukurova Üniversitesi'ndeki görevinden çıkarıldığı, terör örgütü propagandası yapmak ve silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından yargılama kaydına ulaşıldı.İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Veli Acu'nun PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması DHG'ye (Devrimci Gençlik Hareketi) yönelik soruşturmada tutuklanan Fatih Barsak ile 93 görüşme kaydı çıktı. İnsan hakları eğitimcisi Ali Ghravi'de, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yer alan Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinin etimolojik olarak ve ayrıca ayrı devlete ait topraklarmış gibi gösterilen harita bulundu.
Peter Steudtner ile Ghravi'nin toplantıda eğitimci sıfatıyla bulundukları belirtildi.
BİLGİSAYAR ELE GEÇERSE ÇOK KİŞİ YANAR'
Savcılığın sevk yazısında, şüpheliler tarafından önceden herhangi bir duyuru yapılmaksızın "çalışma atölyesi" adı altında bir toplantı gerçekleştirildiği ancak toplantının, katılımcıların mensubu oldukları kuruluşların faaliyet alanlarıyla ilgisi olmadığı anlatıldı. Şüphelilerin terör örgütlerinin gizlilik kurallarına riayet ederek faaliyet yürüttükleri ifade edildi.
Savcılık yazısında, "İçerideki kişilerin elektronik cihazlarının polisin eline geçmesinden çok endişe ettikleri" ve "cep telefonlarında bulunan bilgilenin polisten nasıl saklanacağından bahsettikleri" aktarıldı. Şüphelilerden birinin, "dernekte bulunan bilgisayarının polisin ele geçirmesi durumunda, çok kişi yanar" dediği de vurgulandı.
CASUSLUK İNCELEMESİ
Şüphelilerle ilgili terörizmin finansmanı ve casusluk soruşturması da ayrıca sürüyor.