06.04.2023 - 06:58 | Son Güncellenme:
ELİF ALTIN/İSTANBUL
ELİF ALTIN/İSTANBUL- Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gözlerin çevrildiği İstanbul’un ilçelerinden Beylikdüzü’nde olası İstanbul depremine ilişkin ne gibi hazırlıklar yapılıyor? Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, ilçedeki durumu ve depreme yönelik çalışmalarını dile getirirken özellikle dönüşüm süreçlerinde “balkon hesabı bile yapan” vatandaşların işleri zorlaştırdığına dikkat çekti. Başkan Çalık, Beylikdüzü’nün avantajları ve dezavantajları olduğunu belirterek, “Avantajlı olduğu nokta planlı yerleşmiş, planlı şekillenmiş, geniş caddeleri olan, büyük açık alanları olan, afet anlarında kendi kendine yetebilecek boş alan stoğuna sahip bir ilçe” dedi. Bölgedeki kentsel dönüşüm hakkında da detaylı bilgi veren Çalık, “Gürpınar’da yaklaşık 3 bin bağımsız bölümün yer aldığı bir yer ama biz geçen dönem iki tane büyük siteyi dönüştürmüştük. Bu dönem başka bir sitenin daha KİPTAŞ ile birlikte dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. 1.5 sene uzlaşmak için mücadele ettik. Vatandaş balkon hesabı yapıyor. Nihayet beş sene sonra 2021 yılında temeli atabildik” diye anlattı.
*Beylikdüzü’nde yapı stoğunun durumu hakkında bilgi verir misiniz? Kentsel dönüşümde kritik gördüğünüz yerler nereleri ve buralarda nasıl çalışmalar yürütüyorsunuz?
Beylikdüzü son 25-30 yılda çok gelişen bir yer. Bir yandan avantajları bir yandan da dezavantajları var. Planlı yerleşmiş, planlı şekillenmiş, geniş caddeleri olan, afet anlarında kendi kendine yetebilecek boş alan stoğuna sahip. Beylikdüzü’nün yüzde 85’i yapı olmayan alanlar. Biz Gürpınar sitelerde 2016 yılında bir plan notu önerisi getirmiştik o zaman Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanı’ydı. Gürpınar çok kritik bir bölge bizde. 10-12 katlı yapıların olduğu bir alan. Betonlar artık ekonomik ömrünü tamamlamış bölgeydi. Orası yaklaşık 3 bin bağımsız bölümün yer aldığı bir yer ama biz geçen dönem iki tane büyük siteyi dönüştürmüştük. Bu dönem başka bir sitenin daha KİPTAŞ ile birlikte dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Öyle her şeye kapılar açık değil maalesef. Bilhassa Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından. Ben o dönem imar komisyon üyelerini o sitelere getirmiştim. Baktılar böyle kolonlar patlamış, betonu ellediklerinde ufalanıyor. Bunu görünce “Hemen çıkalım” dediler. “Bir dakika dedim öyle hemen çıkmak yok. Az önce dışarıda gördüğünüz çocuklar vardı ya dedim o çocuklar bu binalarda kalıyorlar. Lütfen buna siyaset üstü bakın. Ve bunu geçirelim” dedim. Ama maalesef o siyaset devreye girince o siyasi akıl, sonra biz mahkemelik olduk Büyükşehir Belediyesi ile bu plan notu üzerinden. Mahkeme bizi haklı gördü ve o plan notu devreye girdi. Sonra KİPTAŞ ile oturduk uzlaşmaları sağladık. Şu anda o dönüşüm devam ediyor. Büyük oranda kaba inşaatları bitti. Yaklaşık 500 konutluk bir yer dönüşüyor şu an.
*Halkın kentsel dönüşüme yaklaşımı nasıl? Zorluklar yaşanıyor mu?
Ben 1.5 sene uğraştım. Plan notunu geçirdikten sonra çok hazır bir alandı aslında, yedi tane bloğu dönüştürecektik. Ben her apartman, her blok için toplantı yaptım. Bire bir ben katıldım, ben anlattım. Beton değerlerinden, uzlaşmaları gerektiğinden bahsettim. KİPTAŞ’ın makul ölçülerde bir teklifi vardı. Hiç metrekaresi değişmeden ortalama 50 bin TL civarında bir miktarla dönüştürüyorduk. Ve o 50 bin TL hala aynı. Hiç artış olmaksızın. Şu an yapsak mümkün değil. Maliyetler 4-5 katına çıktı. Ben kendilerine TOKİ’nin, bakanlıkların, Emlak Konut’un yaptıkları kentsel dönüşümlerden, afetzedeler için yapılan konutların bile ekonomik bedellerinden bahsettim. Ama orada bile uzlaşmayan vatandaşlarımız var. Uzlaşmayan, işi provoke etmeye çalışan... Çünkü siyaset hiç durmuyordu. Siyaset buradan elini ayağını bir çekse insanlara o uzlaşma imkanını sağlasalar. 1,5 sene uzlaşmak için mücadele ettik. Benim en hassas olduğum nokta çocuk. Birçok kez ben artık orada ikna edemediğim vatandaşlara şunu söyledim, “Çocuklarımız olmasa, çocuklarımızı o enkazlardan sağ salim çıkarabileceğimizi bilsem size bu kadar dert anlatmam” dedim. Çünkü ben defaten gittim. 8-10 toplantı yaptım bazen bir blokla defalarca konuştum ama birisi diyor ki “Ben aynı konumda olmuyorum, benim balkonum küçük”. Bakın balkon hesabı yapıyorlar. Nihayet beş sene sonra 2021’de temeli atabildik. Yerel seçimlerden önce teslim etmeyi planlıyoruz. Aslında çok hızlı dönüştürebileceğimiz yeri toplamda yedi sene de dönüştürmüş olacağız.
*6 Şubat’tan sonra hızlıca devreye soktuğunuz çalışmalar neler?
Deprem meselesinde ilk adım aslında deprem öncesinde yapmanız gereken hazırlıklar. Onlardan bir tanesi de kentin yapı stoğunu yenilemek. Bir kenti inşa ederken amaç dirençli bir kent haline getirmek ve en önemlisi de afetler karşısında çok hızlı reaksiyon alıp tekrar ayağa kaldırmak. Bugün hala biz afet bölgesindeki vatandaşlarımızı ayağa kaldırmış değiliz. Kamu görevlilerinin, devletin kurumlarının, yöneticilerinin afetler karşısında veya olası felaketler karşısından önceden hazırlıklı olması lazım. Ben göreve geldiğim ilk günden beri afet öncesi, afet anı ve afet sonrası diye üçe ayırdık. Bu alanlara ilişkin çok ciddi çalışmalar yaptık. Biz Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde afet olması durumunda Beylikdüzü olarak çok hızlı hareket edebiliyoruz. Bizim İskenderun’da depremin ikinci günü kurduğumuz bir çadır kentimiz var. Şu anda kurduğumuz çadırlarda 3 bin kişi yaşıyor. Beylikdüzü Kaymakamlığı ve Beylikdüzü Belediyesi’nin sinerjisini ve enerjisini birlikte harcadık. 6 Şubat’ta biz saat 09.30’da bütün kararlarımızı vermiştik. AFAD’ın bize verdiği 44 dönüm alanı hemen projelendirdik, çadırları kurduk. Çocuk oyun alanı kurduk, 22 tane gemi konteynerını TIR’ların üstüne koyduk, içlerine malzemeleri doldurduk, bir konteynerin içerisinde sadece çocuklar için malzemeler vardı. Birinde battaniye, birinde gıda vardı, diğerlerinde de başka şeyler vardı. 30 tane motor aldık belediyenin mülkü oldu, bağışçımıza aldırdık. Deprem bölgesine gönderdik, 30 motor Hatay’ın ulaşılamayan dağ köylerine gidiyor. Yaşam konteynerlerimiz var. Çocuklar için gezici kütüphane gönderdik. Çocuk oyun grubu kurduk, çocuklar için sinema atölyesi, oyun atölyesi oluşturduk. Bütün bunları bir haftada hayata geçirdik. Biz hazırlıklıyız yani. Afet anında kurumların tamamı afetzededir. Belediye başkanı, kaymakamı, kurum amirleri yok. Kendisi enkazda olmasa ailesi enkazda olabilir, onlardan da hiçbir şey beklememek lazım. Biz lojistik merkezi kurmaya ilk gün karar verdik. Kendi TIR’larımızı biz buradan yükledik ve orada da kendimiz indirdik.
Sayılarla Beylikdüzü
*Yüzölçümü: 3 bin 47 kilometrekare
*Nüfusu: 412 bin 835
*Bina sayısı: 12 bin 753
*Bağımsız bölüm: 110 bin
*2000 sonrası yapı stoğu: 6 bin 491
*Riskli yapı: Bin 45
*Riskli yapı yıkımı: 974
*En acil yıkılması gereken: 71
*Toplanma alanı: 193
*Arama Kurtarma: 18 kişi
*Su Altı Arama Kurtarma: 8
‘Yerimize gelecek olan da kenti rahat yönetebilecek’
*6 Şubat size ne öğretti?
6 Şubat’ın bize öğrettiği şu oldu; öyle bir doküman hazırlayacağız ki biz olalım veya olmayalım, Beylikdüzü’nü tanıtma kitabı, Beylikdüzü’nün potansiyellerini, elindeki rezervlerinin nerde olduğunu, çadırlar nerede, depolar neresi, aşevleri nerede, hangi insandan faydalanabilirsiniz, gönüllü listesi nedir deyip aslında her şeyi anlatabileceğimiz bir doküman hazırlıyoruz. Seferberlik planı gibi bir şey hazırlıyoruz. Deprem müdahale konteynerleri hazırlıyoruz. Bunları muhtelif yerlere koyacağız. Bizim hedefimiz 40 tane bulmak. 21 metrakarelik ebatları var. İçinde jeneratörü, kesicisi, kırıcısı, toz maskesi, ilaçlar, yangın tüpleri vs. olacak. Bunların mobillerini de yapacağız. Biz olmasak da bu kenti gelecek olan da çok rahat yönetebilecek. Biz 40 gün vakit kaybedemeyiz, 45 saatte yöneticiye kenti tanıtacağız.
‘Kâr amacı düşünmeden yapacağız’
*Başka kentsel dönüşüm projeleriniz var mı? Onlar hakkında da bilgi verir misiniz?
Kentsel dönüşümlere Gürpınar’da devam edeceğiz. Belediyenin iki şirketi var, biri sosyal tesislerle ilgileniyor, diğeri de geçmişte inşaat yapmış olan şirketimiz. Şimdi bu şirketi kentsel dönüşüm yapabilir hale dönüştürmeye çalışıyoruz. Ve kar amacı düşünmeden yapacağız. Biz sadece kentin dönüşmesini kar sayarak firmamızı o işe motive edeceğiz. Bütün Beylikdüzü’nün hasarlı binalarını dönüştürmemiz mümkün değil. Ama en azından niyetimizi göstereceğiz. Maliyetlerimizi minimize edeceğiz. Vatandaşın yükünü hafifleteceğiz.
2000 sonrası yapılarda sıkıntı var
Başkan Çalık, ilçedeki yapı stoğunun yüzde 60’ının 2000 sonrası yapılaşma olduğunu belirterek, “6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası, 2007 yılı sonrası yönetmelikler çıktığı için ve yönetmelikler devamlı değiştiği için 2000 sonrası yapılan yapılarda da bazı sıkıntılar var” dedi.
Bir kent yıkılınca bir siyasetçi konuşmamalı
Başkan Çalık, deprem sonrası binaların dönüşümüne ilişkin talebin arttığını belirterek, şunları söyledi:
“Uzlaşmada çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor tabii. Kentsel Dönüşüm Yasası’nda, yönetmeliklerde çok köklü değişikliklere ihtiyaç duyuyoruz. Bir şehircilik reformuna ihtiyaç duyuyoruz. Herkes bir aynaya bakacak. Kendimizi de eleştireceğimiz taraflar var. Ben bir siyasetçinin ötesinde bir meslek insanı olarak bakıyorum. Siyaset bazen bazı konulardan elini ayağını çekecek. Uzmanlık alanı olmayan konularda yani bir kent yıkılınca bir siyasetçi konuşmamalı. İşin uzmanları konuşmalı. Siyasetçi siyasetini yapsın. O kenti şekillendirmek siyasetçinin işi değil. O bilim insanının ve meslek insanlarının işi. Siyasetçi sadece en iyi organizasyonu nasıl yaparım bunu düşünmeli ve yapmalı. Seçime kadar hiç kimse deprem bölgesini unutmaz ama seçimden sonra kalırlar bir başına oranın insanı. Biz iktidara geleceğimiz için öyle bir şey olmayacak ama.”
YARIN: PENDİK