15.02.2023 - 10:37 | Son Güncellenme:
Ergün AYAZ-Murat KÜÇÜK/KAHRAMANMARAŞ (DHA)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü'nde kurulu olan kriz merkezinde basın toplantısı düzenledi. Depremin ilk anından itibaren bütün süreçlerin yargının gözetiminde devam ettiğini belirten Bakan Soylu, şöyle konuştu:
"Enkazların kaldırılması, ölülerimizin tespiti, defin işlemleri, kimliklendirme olmak üzere yargı ortaya koyduğu koordinasyonla sağlık, kriminal ve adli tıp dahil ihtiyaç duyulduğu halde gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda bundan sonraki soruşturmalara konu olacak bugünkü soruşturmalara konu olacak binalardaki yapım eksikliklerinden kaynaklanan süreçlerle alakalı da yine yargı gözetiminde Çevre Şehircilik Bakanlığı birimlerimiz, bilirkişiler, savcılar alınan karotlar bunların incelemeler bütün binalarda teker teker devam etmektedir. Burada kim eksiklik yapmışsa, ne bir eksiklik söz konusuysa binanın yapımında elbette ki bunların hepsinin tespit edilmeye yönelik bütün delillendirmeleri bütün binalarda devam etmektedir. Bunlar yapılmadan da herhangi bir enkaz kaldırılmamaktadır. Dün Çevre Şehircilik Bakanımız söyledi. Tekrar etmek açısından yıkılan binalar ve orada enkaz çalışması yapılıyor. Ama ağır hasarlı ve acil yıkılacak binalar var. Bunların içerisine girilip girilmeyeceği ki; ağır hasarlı ve acil yıkılacak binalara birinci etaptaki tespitimiz içerisine girilmemesi yönünde ama girilip girilmeyeceği hususu da Çevre Şehircilik Bakanlığını tespitinde girilecek denildiğinde girilecektir. Girilecek her binaya güvenlik ekiplerimiz de olacaktır."
'KALDIRILIRKEN ENKAZ SAHİPLERİ DE ORADA OLABİLECEK'
Yıkılmış ve ağır hasarlı yıkılacak binaların çevresinde kolluk kuvvetlerinin olmaya devam edeceğini söyleyen Bakan Soylu, "O binanın sahibi olan vatandaşlarımız orada ne olur endişesi içerisinde bulunmasınlar. Şehirlerimizde bir kolluk kuvveti varsa şimdi 3 kolluk kuvveti var. Binaların üzerine her zaman olduğu gibi numaralandırma yapılıyor. Devam eden alınacak enkazlar numarası alınmış, karotu alınmış ve enkaz kaldırma yapılacak ölçüdeki binalar kaldırılacak. Bu enkazlar kaldırılırken enkaz sahipleri de orada olabilecekler. Bazen kıymetli enkaz veya alması gerekenleri alabilecekse onları da ancak yine bu çerçeve içerisinde alabilecekler. Enkaz sayısı fazla olduğu için meselenin devamı için Çevre Şehircilik Bakanlığımız ile yapılan değerlendirmeler bu sürecin devam etmesi konusunda bir değerlendirme ortaya koyulmuştur" dedi.
'SALGIN HASTALIK VE ENFEKSİYON YAYILIM SÖZ KONUSU DEĞİL'
Şu anda herhangi bir salgın hastalık ve enfeksiyon yayılımın söz konusu olmadığını söyleyen Bakan Soylu, "Bu şehirler sağlam zemin üzerinde yeniden burada yaşayanların şehirleri olarak hayatına devam edecektir. Oradaki tespitler de arkadaşlarımız tarafından yapılmıştır. Gerek endişeden dolayı 'Buraya yeni bir şehir kurulur mu?' endişesi olanlar ve bu konuyu istismar etmek isteyenlere şunu söylüyorum; Burada sağlam zemin üzerinde bu şehirdeki hayatiyet devam edecektir. Sağlık Bakanımızla birlikte çalıştık. Şu anda bir salgın hastalık, bir enfeksiyon, bağırsak enfeksiyonu yayılımı söz konusu değil. Atacağımız adımların nasıl olacağı konusunda uyarıyor bütün sağlık yetkililerimiz. Hem hastaneler hem de Kahramanmaraş özelinde söylüyorum; ekipler taramalarına devam etmektedir" diye konuştu.
'GIDAYI SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAMIZ LAZIM'
Barınma merkezi olarak çadırların kurulduğunu ifade eden Bakan Soylu, "Yaklaşık Türkiye genelinde 200 bin çadır sevk edildi. Bunların önemli bölümü kuruldu ve kurulmaya devam ediyor. 100 bin çadır daha sevk edilmek üzere. Onların da kurulumları devam edecek. Konteyner yaşam alanlarıyla ilgili yerler tespit edildi. Onların kurulumları devam ediyor. Bu 1 yıllık bir süreç. Milletimizin karakterine haiz olan bu durumu devam ettirmek zorundayız. Bu süreçten bir canlı daha çıktı. Allah bu çalışmalarda ümitlerimizin önümüzdeki saatlerde de daha fazla devam etmesini nasip etsin. 1 yıllık süreç içerisinde özellikle aşevlerinin sürdürülebilirliğini devam ettirmemiz lazım. Onların yemek yapmaya ve milletimize yemek hizmeti vermeye devam edecek ihtiyaçları da diğer bölgelerden sürdürülebilir kılmamız lazım. Kuru gıda, hijyen sürdürülebilir kılmamız lazım. İkinci el değil, onları toplattırıyoruz. Birinci el giysileri de sürdürülebilir kılmamız lazım. Binlerce araba geldi. En çok ihtiyaç bugün var. Tekrar ilk başta olduğu gibi, aynı duygu aynı yardımlaşma anlayışıyla bir yıl boyunca bu süreci kuru gıda dahil, aşevlerini takviye edecek, hijyen dahil hepsini devam ettirmeliyiz" dedi.
'335 BİN 956 AİLENİN HESAPLARINA 10'AR BİN LİRA GÖNDERDİK'
Kahramanmaraş'ta şu anda 215 enkazda arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini açıklayan Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Nitelikli binalar kaldı. Buradaki arama kurtarma çalışmalarını bazı binalarda 24 saat olmak üzere devam ettiriyoruz. Köylere off road araçlarıyla ulaşıyor. Kızılay yemek konusunda ulaşıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği depremzedelere her aileye yardım konusunda destek konusunda yani kimisi evini barkını bıraktı, başka yere gitti. Şu ana kadar 335 bin 956 aileye 10'ar bin lira hesaplarına gönderildi. Çevre Şehircilik Bakanlığımız ağır hasar, yıkık, acil yıkılacak, orta ve hafif hasarlı tespit edilen bütün ailelere şu ana kadar 335 bin 956 tespit yapıldı ve tespitler devam ediyor. Hesaplarına aktarılmaya devam edecek. Şu anda 1833 dernek ve sivil toplum kuruluşu, 59 bin 814 kişi ile bölgede destek ortaya koymaktadır. Aziz vatandaşlarımıza şunu söylemem gerekir. İyi niyetli olanlar olduğu gibi, aldığı desteği tam yerine ulaştıramayanlar ya da çok az olsa da bunun istismarını yapmak isteyenler olabilir bunların içerisinde. Bu konuda sivil toplum örgütleri ile ilişkili genel müdürlüğümüz bu konuda gerekli bütün denetimlerin, yarın öbür gün herhangi bir tartışmaya mahal vermemek için yapmaktadır. Bu sadece bu alana yönelik değildir. Bundan öncekilerle de bu konuda toplanan bağışlarla ilgili zaten yardım kampanyası AFAD tarafından gerçekleştiriliyor. Yardım ayrı, bağış ayrı onun için toplanan bağışlarla ilgili ne harcandı, nereye, ne kadar harcandı. Bunun tamamen geçmiş dönemlerde olduğu gibi aynı istikametle devam edeceğini söylemek isterim. Zaten bizim birçok çalıştığımız sivil toplum dernekleri var. Bunlar kendileri zaten böyle bir denetimi isterler. Bağışçılarımıza karşı mahcubiyet içerisinde olmayalım, diye isterler. Bunu istismar eden varsa da bu konuda devletle eş koşmaya çalışan varsa da elbette ki gereği yerine getirilir, getirilecektir."
'YAĞMACILARLA İLGİLİ YAPILAN İHBARLARIN YÜZDE 99'U BOŞ ÇIKTI'
Deprem bölgesinde yağma yapanlarla ilgili emniyete yapılan ihbarların yüzde 99'unun boş çıktığını ifade eden Bakan Soylu, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Şehirler normalleşmeye başladığında, konteyner şehirler oluşturulduğunda tahliye edilen vatandaşlarımız elbette ki şehirlere dönecekler. Burada onların hayatının belki ilk 1 yılı daha önceki zaman diliminde olduğu gibi olmaz ama en azından ihtiyaçlarını gerçekleştirecek, yönetebilecek bir hali sağlamaya çalışacağız. Güvenlik ile ilgili, asayiş ile ilgili bir dedikodu aldı başını gitti. Her alanda nasıl bir süreci sekteye uğratırım gayretinde olanlar var. Biz Kahramanmaraş'tayız bir yağma görmedik. Hepimiz buradayız. Adıyaman'da bir yağma yok. Osmaniye'de bir yağma yok. Ama acaba devletin bu konuda ortaya koyduğu iradeyi ve otoriteyi sarsabilir miyim, düşüncesinde olanlar, buradan da bir darbe indirebilir miyim, derdinle olanlar bu dedikoduları değerlendiriyorlar ve bu dedikoduları toplumun tamamında bir endişeye sevk etmek maksadında ortaya koymaya çalışıyorlar. Şu anda burada 1 güvenlik görevlisi varken, deprem bölgesinde 3 güvenlik görevlisi var. Geçmiş periyotlarda olan suçlardan daha az suç var. Elbette hırsız hırsızdır. Fırsatını bulunca vicdanı da yoksa açıktaki bir malı almak isteyebilir. Buna da güvenlik görevlileri ihbarlar çerçevesinde gerekli müdahaleyi yapıyorlar. Burada bize yapılan ihbarların yüzde 99'u boş çıktı. Hatta yüzde 99'un da üstünde boş çıktı. Biz gitmekle mükellefiz. Bu konudaki tespitimizi yapar, tutanağı gerçekleştiririz. Yargı da bu konudaki gerekli hassasiyeti gösterdi. Bu konuda herhangi bir asayiş eksikliği olmaması için. Çünkü bir taraftan depremle ilgili oluşan tespitlerle çalışılıyor. Bir taraftan da asayiş ve güvenlik açısından buraya yüzlerce savcı sevk edildi. Bir taraftan güvenlik, bir taraftan savcı. Şu anda bizim karşılaştığımız birkaç münferit ve birçoğu yalan, geçmişte de normal hayatta da olabilecek, güvenlik ekiplerimizin de yakalayıp savcılığa gönderdiği birkaç olayın dışında başka bir şey söz konusu değil. Bunu sürekli olarak dillendirenler güvensizlik oluşturma, sadece çelme takma, oyalama ve bizi esas çalışmamızdan ayırma durumunda içerisinde olanlardır. Onlarla ilgili de gerek sosyal medya üzerinden gerekli çalışmalar yapılmakta. Gerekli tespitleri yaptıktan sonra da yargının karşısına getirmektedirler. İnsanlık dışı davranışlar var. İnsanlar canlarıyla uğraşıyorlar. Bu ülkenin yetiştirdiği adamlar ellerini kaldırıp şarkı niteliğinde sloganlar atıp, onu öldüreceğiz, bunu öldüreceğiz gibi sözler söylüyorlar. Sözle öldürmek kolay bir şey, vicdanınız yoksa ama hayatında böyle bir şeyin yanından bile geçmemiş olan insanlar sadece toplumu germek ve endişeye sürüklemek için hiç de yakışmayacak işler yapıyorlar. Gereğini de yerine getirirler. Devletimiz her zamankinden tetiktedir, her zamankinden teyakkuz halindedir, her zamankinden daha bütün kurumları birbirleriyle en yüksek derecede irtibat halindedir. Milletimize olan sorumluluğumuzu bu ülkenin yetiştirdiği evlatları olarak, gücümüzün yettiği ölçüler içerisinde yerine getirmeye bütün birimlerimizle çalışıyoruz. Hep birlikte bu depremin oluşturduğu yıkımın içerisinden güçle birlikte çıkacağız. Yardım ortaya koyan, uluslararası olsun, ülkemizin içinden olsun. Bütün birimlere ve kurumlara, insanlara şükran duyuyoruz. Bunun devam etmesini diliyorum"