21.10.2022 - 20:40 | Son Güncellenme:
Selim KAYA- Serhat ÖZDEMİR / DHA
Bakan Soylu, Bismil’de yaptığı konuşmada, "Etrafımızdaki coğrafyanın bütün sorunları üzerimize yıkılsın diye uğraştılar. Yıllardır bizi birbirimize düşürmeye çalıştılar. Sadece dindarlık mı? Hayır. Bu memlekette insanlar ben Kürdüm demekten korkarlardı, çekinirlerdi. Dindarlara nasıl bir baskı ortaya koymuşlarsa aynısını memleketin bütün kesimlerine yapmaya çalışıyorlar. Aynısı Alevi kardeşlerimiz için de geçerli. Onlar da kendilerini ifade etmekte zorlandılar. Tayip Erdoğan sadece ülkenin kalkınması için adımlar atmadı. Yıllarca Amerika'nın, Avrupa'nın önümüze sürdüğü, bizi birbirimize düşürdüğü bu hadiseleri ortadan kaldırmadan, milleti birbiriyle sevgiyle kucaklaştırmadan Türkiye'yi büyütmek mümkün değil. Tayyip Erdoğan hepimizin zihin duvarlarını kaldırdı. Kadınların başörtüleriyle derse girebilmelerinin önünü açtı. Bir devrim gerçekleştirdi. Bugün dünyanın birçok yerine ihracat yapıyoruz. Türkiye'yi güçlü hale getireceğiz. Herkes kendini ifade edecek. Bugün dünyanın birçok ülkesine ihracat yapıyoruz. Özbekistan’la aramız iyi. Türk ve Kürt iş adamı da gidiyor. Sizden tek bir şey istiyoruz, bizlere itimat edin. Bizim bir tek kırmızı çizgimiz var. O da terördür. Güzel bir sözümüz var, başımız gözümüz üstüne. Biz sizin hizmetkarınızız. Bu neslin çektiklerini gelecek nesil çekmesin istiyoruz. Cumhurbaşkanımızı öyle bir karşılayalım ki Şam'da Bağdat'ta rahatlasın" dedi.
'ERDOĞAN, DOĞU VE GÜNEYDOĞU'NUN ÇOCUKLARI OKUSUN DİYE AMERİKA İLE SAVAŞIYOR'
Bakan Soylu, Bismil ilçesindeki ziyaretinin ardından beraberindeki heyetle, Dicle ilçesine geçti. Burada da partililerle bir araya gelen Bakan Soylu, "Bize verdiğiniz emanet, sadece yönetmek ehliyeti adına bir emanet değil. Çocuklarımızın hep birlikte geleceğe hazırlanması adına, kimsesizlere sahip çıkılması adına, eğer bir karmaşıklık varsa onun bitirilmesi adına, eğer bir anlaşmazlık varsa onun çözülmesi adına, eğer bir ağaç kuruyacaksa onu kurutmamak adına, eğer birinin bir derdi varsa onun derdine el uzatma adına bir emanettir. Meseleleri sadece var olan makamlarımızla değerlendirmek bizi eksiye götürür. Caminin imamı, hocası sadece orada namaz kıldırmakla yükümlü değildir. Çocuklarımızı emanet ettiğimizdir, emin kişidir. Onun geleceğe hazırlanmasında onun dini, İslam’ı öğrenmesinde çocuğumuzun amir kişidir. Haliyle, hareketiyle, tavrıyla, adımıyla yürüyüşüyle, alışverişiyle örnek olan kişidir. Bizler de öyle olmak zorundayız. Bu dünya şu kadar ufacıktır, ahir ise uçsuz bucaksızdır. Biz bir imtihan dünyasındayız. İyi ile kötü arasında bir sınavdayız. Kibir ile tevazu arasında bir sınavdayız. Riya ile samimiyet arasında bir sınavdayız. Hepimiz bir sınavdayız ve bir büyük medeniyetin hepimiz taşıyıcılarıyız. Amerika Irak’ı işgal ettiğinde demokrasi getireceğim dedi. Demokrasi mi getirdi? Karışıklık, siyasi istikrarsızlık, kaos, hepsi orada. Tayyip Erdoğan Doğu ve Güneydoğu’nun çocukları okusun diye Amerika ile savaşıyor" diye konuştu.