GündemBakan Selçuk da LGS’yi beğenmedi

Bakan Selçuk da LGS’yi beğenmedi

20.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Bu yıl ilk kez uygulanan liselere giriş sistemi öğrencisinden eğitimcisine kimseyi memnun etmedi. Binlerce öğrencinin açıkta kaldığı yeni sistemi, Bakan Ziya Selçuk da eleştirerek yerleştirmelerin ve soru içeriklerinin değişeceğini belirtti. Eğitimciler, yapılacak köklü değişikliğin ardından yeni sistemin kalıcı olmasını istiyor

Bakan Selçuk da LGS’yi beğenmedi

Liselere girişte bu yıl TEOG yerine uygulanan yeni sistemden ne adrese dayalı yerleşenler ne de Liselere Geçiş Sınavı (LGS) puanıyla bir liseye yerleşemeyen öğrenciler, memnun kaldı. LGS sonuçlarına göre 91 bin 687 öğrenci hiçbir tercihine yerleşemedi. Nakiller sonrasında binlerce öğrenci açıkta kaldı. Yeni sistemi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da beğenmedi. Liselere girişle ilgili konuşan Bakan Selçuk, yerleştirmeler ve soruların içerikleriyle ilgili bir değişime gidileceğine dikkat çekti.

Haberin Devamı

‘Formül soruda verilecek’

Bakan Selçuk, konuşmasında şunları söyledi: Yerleştirme biçimiyle ilgili değişiklikler gerekiyor. Birçok faktörü eş zamanlı olarak birlikte dönüştürme ihtiyacı var. Bu aynı zamanda soru sistemini de değiştirmeyi gerektiren bir şey. Mesela sınavda çocuğa sorulan soruda bilgi mi lazım biz onu zaten sorunun içinde vereceğiz. Formül mü lazım formül ezberlemesi gerekmiyor, sorunun içinde formül budur diye vereceğiz. Dolayısıyla zaten kitabı açıp bulabileceği bir şeyi, ona senin hafızan güçlü mü bakayım diye bir sınav düşünmüyoruz. Bizim düşündüğümüz şey sayısalda bu formüllerle ilgili söylediğim gibi sözelde de okuduğunu anlama, yorum kabiliyetiyle ilgili konular. O yüzden de bu tür sorular, öğrenme ve öğretme sürecini de dönüştürecek. Ve çocukların sınava hazırlanma biçimi ya da sınavla ilgili taleplerini etkileyecek. Ortaöğretimdeki LGS, vs. sınavını planlarken asıl mesleki eğitime dokunmamız lazım. Mesleki eğitim iyileştirilir, çocuklar orada gerçekten tatmin olurlarsa o zaman sınava girmekle ilgili talep de düşecek. Bunun gibi 8-9 tane ana faktör var. Biz sınavın tipini değiştirmeyeceğiz ya da sorusunu, adını değiştirerek çocukların bu konudaki problemini çözmeye çalışmayacağız. Sistemin bütün bileşenlerini, okullar arasındaki fark dahil, bunu birlikte kotarmaya çalışacağız. 3 yıllık programımızın sonunda bu konu toplum tarafından net olarak algılanacak.”

Haberin Devamı

Bakan Selçuk’un açıklamasını değerlendiren eğitimciler, yapılacak köklü değişikliğin ardından yeni sistemin kalıcı olmasını istiyorlar. LGS’nin çıktılarını yorumlayan eğitimcilerin yeni yapılacak değişiklikte atılması gereken adımlarla ilgili önerileri şöyle:

Bakan Selçuk da LGS’yi beğenmedi
‘Öğretmen kalitesi önemli’

- Eğitimci, İstanbul Erkek Lisesi eski Müdürü Sakin Öner: LGS’de yerleşenlerin yarıya yakını memnun değil. Adrese dayalı yerleştirmede öğrenciler, servisle gidilen yerlere yerleştirildiler. Birçok aile imkânları zorlayarak, eğitim kalitesini araştırmadan piyasadaki özel okullara çocuklarını yerleştirdiler. Bu sistem önümüzdeki yıl da sorunlu olarak devam edecektir. Yakın bir gelecekte sınavsız bir sisteme geçileceğini düşünemiyorum. Çünkü MEB’de konuyla ilgili bir çaba görmüyorum.

Haberin Devamı

En büyük sorun, fiziki mekân yetersizliği. Yeterinden fazla imam hatip lisesi açıldı, bunların bir kısmı çok programlı lise haline getirilmeli. Okullar arasındaki başarı düzeyi çok farklı. Bu sorun çözülmeden sınavsız eğitime geçiş mümkün olmaz. Merkezi sınavda sorular mutlaka eğitimle uyumlu olmalı. Sınavda sadece zekâya dayalı sorular sorulursa öğrencilerin büyük kısmı mağdur olur. Öğrenci bu defa okulda aldığı eğitimi yeterli görmüyor. Etüt merkezlerinde bu eksiği tamamlamaya çalışıyor.

Fen, sosyal, Anadolu liseleri gibi ayrıcalıklı okul türleri geliştirildi. Dolayısıyla farklı zekâdaki çocuklar farklı okullara girdi. Bütün okullarımızın Galatasaray, İstanbul Lisesi seviyesine gelmesi biraz zor. En azından Kabataş, Vefa gibi bir seviyeye gelmesine gayret edilmeli. Bunun için de en önemli konu öğretmen kalitesinin yükseltilmesi. Hem hizmet içi eğitim hem de eğitim fakültelerinde yapılacak çalışmalarla kalite yükseltilmeli. Eskiden fen liselerine öğrenci alınırken fen ve matematik derslerinin ortalaması 4 ve üzerinde olanlar alınırdı, öyle bir sistem getirilebilir. Sınavla öğrenci alan okulların sayısı 200-300 olmalı. Diğer okulların normal okul haline gelmesi gerekiyor. Anadolu liselerinin öğrenci kontenjanının artırılması lazım. Fen, sosyal bilimler, önünde hazırlık sınıfı bulunan Anadolu liselerinin dışındaki okullar için sınav yapılmamalı. İstanbul, Ankara, İzmir’de bazı okullarımız üniversiteye öğrenci yerleştirmede yüzde 80 başarılı. Bunların da önüne hazırlık sınıfı konulmalı.

Haberin Devamı

Bakan Selçuk da LGS’yi beğenmedi
‘Eğitimdeki eşitsizlikler giderilmeli’

- Eğitim Sen eski Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: Bakan’ın açıklamaları sınavsız bir geçişi öngörmüyor. 3 yılın sonunda yine sınav var. Anlıyoruz ki çocuklar sınavlardan kurtulamayacak. Sınavın ortadan kaldırılması amacıyla TEOG yerine LGS getirilmişti. Ancak toplumda sınavla ilgili oluşan algı değişmedi ve 1 milyon çocuk sınava girdi. Ayrıca birçok sorun yaşandı. Bakan, ezber ve formülün olmayacağını söylüyor. Ancak eğitime erişimde okullar, bölgeler ve kişiler arasında büyük eşitsizlikler var. Bu eşitsizlikler giderilmediği sürece soruların çeşitliliği, zenginliği, yöntemlerin farklılaşması bir anlam ifade etmiyor. Her bakan değiştiğinde okul türleri arasında geçiş süreçlerinin değiştiğine tanık olduk. Artık bunun oturması gerekiyor. Ancak 3 yıl çok uzun bir dönem. Biz ilkesel olarak sınavların olabildiğince azaltılması gerektiğini savunuyoruz. Bunu başarabiliriz. Burada en önemli unsur öğretmen. Öğretmenlerin sorunları çözülmeli. Bu noktada 920 bin öğretmen, aileleri ve emeklileri Cumhurbaşkanı’ndan okulların açıldığı hafta içerisinde ek göstergelerinin 3600’e çıkarılması ile ilgili bir takvim açıklamasını beklediler. Bu, en büyük dileğimiz.

Haberin Devamı

Bakan Selçuk da LGS’yi beğenmedi
‘Yeni sistem kalıcı olmalı’

- Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu: Yıllardır sıralama sınavından kurtulup ölçme sınavının getirilmesini dile getiriyoruz. Çünkü bu sistem bizim neslimizi ezbere yöneltti. Ezber ise zihinsel bir soykırımdır. Yani muhakeme edemeyen, çağa ayak uyduramayan zihinlere sahip nesiller yetiştirilir. Sisteminin, gelişmiş dünyada olduğu gibi akademik, sosyal ve sportif üst kademenin ayıklanarak diğerlerinin de arzu ettiği okula gitmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü 1.1 milyon çocuğu sınava sokuyorsunuz. Aslında bu, çocukların yüzde 90’ının giremeyeceği bir yarış. O yüzde 10’luk sınava kim girecek derseniz bu noktada okul başarı puanı devreye girer. Bu da okullar arasında farklılığın ortadan kaldırılmasıyla gerçekleşebilir. Üniversite giriş sınavı ise bir süre daha arz talep dengesinden dolayı maalesef devam etmek zorunda olan bir zulümdür.

Türkiye’de uygulanan sınavdaki sorun, öğrettiğini sormuyor, sorduğunu öğretmiyor. Ayrıca hem hız hem ezber hem de muhakemeyi aynı anda yapmaya çalışıyoruz. Sınav sisteminde bir düzenleme yapılmalı. Ancak bu ülke, ne çektiyse sistem değişikliklerinden çekti. Gelecek sistemin değişmeyecek bir sistem olmasını çok önemsiyoruz.

Öte yandan çocuklarımızı meslek lisesinde yönlendirmekle meslek liselerinin yetkin eğitim vermesi farklı şeyler. Meslek liselerinde sanayi ve MEB’in içinde olduğu gerçek meslek eğitimi yapılmalı. Zorla meslek lisesine göndermek yerine bu liselerin içi doldurularak çekici hale getirilmeli.