10.12.2022 - 22:49 | Son Güncellenme:
Kaan ULU / DHA
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Genel Kurul Bütçe Görüşmelerinde konuştu. Bakan Koca, "Bu çatı altında söylenen her faydalı söz milletin malıdır. Bir hekim olarak da Sağlık Bakanı olarak da tek gündemim sağlık. Hepiniz takdir edersiniz ki Sağlık güncel politik konulara malzeme edilemeyecek kadar hassas ve hepimizin selameti için gereklidir. Hepinizin, her bir vatandaşımızın sağlığı bize emanettir. Biz hekimler konu sağlık olduğunda tek bir kimlikle karşınızda oluruz. Sağlığınızı korumak ya da sağlığınıza kavuşmanız için beyaz önlüğümüzle, bir hekim olarak. Bakanlığımızın tüm faaliyetlerini yürütürken bu beyaz önlüğü üzerimde hissederek hareket ediyorum. Bu cümlelerimi kurarken bazılarınızın gözünün önüne son günlerde servis edilen sahte doktor hikayelerinin geldiğine eminim. Öncelikle bilmenizi isterim ki, gündeme gelen müstakil örnekler, tüm bir sağlık teşkilatını lekelememeli. Bu tür hastalıklı durumları milletimizin gündeminde tutmanın, sağlık ailemize zarar verdiği ortadadır" dedi.
'HAKARET İÇERMEYEN HER TENKİDİ DOSTÇA KABUL EDİYORUM'
Koca, konuşmasında Beyaz Reform'un amaçlarından birinin genç hekimlerin uzmanlık eğitimlerine yönelik olduğunu belirterek konuşmasına şöyle devam etti:
"Tıpta uzmanlık sınavında tarihi bir rekor kırarak yüzde 99 yerleşme gerçekleşti. Bunu başardık. Bir diğer amacı hekimlerimizin kamuda çalışmayı tercih etmelerini sağlamaktı. Beyaz reform ile ilk etapta yaklaşık 6 bin hekim kamuya dönüş yaptı. Bunu da başardık. Şimdi sıra bir diğer amaç olan vatandaşımızın aldığı hizmetin nitelik ve niceliğini artırmaya geldi. Şüphesiz bunu da başaracağız. Hedefimiz sorunsuz ve sürdürülebilir bir sağlık sistemine sahip olmaktır. Tüm çabamız bu yöndedir. Tüm teşkilatımın tek gündemi ve gayreti budur. Hatasız iş yapmakla hiç iş yapmamak özdeşleşmiş durumdadır. Hatamız var mı; elbette var. Eksiğimiz de var kusurumuz da var. Ancak sizi temin ederim kasıtlı hatamız yok. Tek kastımız hayırlı hizmetler üretmektir. Bu sebeple bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her yapıcı eleştiriyi iyi niyetle kabul ediyorum. Kulağımız her söze açık. Hakaret içermeyen her tenkidi, her ikazı, her talebi dostça kabul ediyorum."
'BU BÜTÇE SON YÜZ YILIN SON BÜTÇESİ'
Koca, Sağlık Bakanlığı olarak tek bir düsturu olduklarını ifade ederek, "Şimdi muhalefet edenlerimiz 'son bütçeniz konuşun' diyor ya bize. Biz her bütçemizi son bütçemiz görüyoruz. Bunun için kalıcı ve sürdürülebilir hizmetler üretmeye gayret ediyoruz. Kişiden bağımsız kurumlar kurmaya, mevcut kurumlarımızı kişilere bağımlılıktan kurtarmaya odaklanıyoruz. 'Ben yaptım' diyerek değil 'biz birlikte yaptık' diyerek yol alıyoruz. Bilimden ışık almadan, vicdan terazisinde tartmadan, ortak akla müracaat etmeden adım atmamaya özen gösteriyoruz. Evet bu son bütçe. Bu yüzyılın son bütçesi. Türkiye yüzyılının ise ilk bütçesi. Kurduğumuz sistem gelecek yüz yılın hazırlığıdır. Türkiye yüzyılı için Sayın Cumhurbaşkanımız bir tanım yaptı. Beş madde saydı. Türkiye Yüzyılı; Kimlik siyaseti yerine birlik siyasetini, kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini, inkar siyaseti yerine kucaklama siyasetini, tahakküm siyaseti yerine özgürlük siyasetini, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame etmenin adıdır" diye konuştu.
85 yaşından büyüklerimiz için her birini bir hekim arkadaşımıza emanet etmek istiyoruz. Yeni düzenlememizle büyüklerimiz artık sağlık hizmetini alırken tek bir hekim tarafından yakından takip edilip yönlendirilecekler. Bu hepimizin üzerinde bir sorumluluktur. Hepimiz sağlıkla o günlere ulaştığımızda böyle bir muameleyi hak ediyoruz. Bu konuda hazırlıklarımızı yaptık. Yakında ilan edeceğiz.
MİLLETİMİZ YOL GÖSTERİLDİĞİNDE O YOLU EN İYİ ŞEKİLDE YÜRÜMEYE HAZIR'
Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"COVİD'i artık pek anmıyorsak, bunun sebebi, vaka sayılarının tüm dünyada zaten azalmış olması değildir. Sebebi, sağlık sisteminin Covid-19 sebebiyle sarsılmamış olmasıdır. Yoksa Covid sebep olduğu şeylerle gündemde kalmaya devam ederdi. Nitekim Batı'da öyle oldu. Dünyanın sınıfta kaldığı Küresel Salgın günlerinde ne kadar güçlü bir sağlık sistemimiz olduğunu gördünüz. Dünya'da eşi görülmemiş bir mücadeleyi hep birlikte verdik. Tüm hesapların geride kaldığı, aykırı seslerin cılızlaştığı bir birlik dönemi yaşadık. Gücümüzü, başarımızı herkes gördü ve takdir etti. Bu güce güvenin ve destek verin. Elbette sorunlarımız var. Önüme bugün de getirdiğiniz konunun MHRS üzerinden alınamayan randevular olduğunu görüyorum. Bunun için il il, hastane hastane, hekim hekim çalışıyoruz. Belirli bir aşamaya geldi. Ancak hala yapacak çok işimiz var ve çözeceğiz. Bu Aziz millet her şeyin en iyisine layık. Bütçe görüşmelerimizin komisyon safhasında randevusuna gelmeyen yüzde 25 vatandaşımız olduğunu söyledim. Gelinmeyen randevu sayısı, üzerinden 10 gün geçmeden yüzde 21'e geriledi. Milletimiz yol gösterildiğinde o yolu en iyi şekilde yürümeye hazır. Çözeceğiz. Kimsenin endişesi olmasın."
'SAĞLIK SİSTEMİNİN HASTA KABUL ETME KAPASİTESİNDE SORUN YOK'
Koca, sağlık sisteminin hasta kabul etme kapasitesi konusunda sorun olmadığını vurgulayarak, "Fakat alınan, ama iptal edilmeden gelinmeyen randevular, sorunu öncelikli bazı hastalarımızın randevu almalarını zorlaştırıyor. Sadece uzman hekim günlük ortalama randevu sayımız yaklaşık 1 milyondur. Yılın ilk 10 ayında MHRS üzerinden alınan randevu sayısı ise yaklaşık 200 Milyon. Günlük randevu sayımız, salgından öncesine kıyasla yüzde 40 artmış durumda. Yılın ilk 10 ayında aile hekimliklerinde yapılan muayene sayısını vereyim: 250 Milyon. Geçen 5 yılda sağlık hizmetlerinin yüzde 87'si kamu kurumlarımızda verilmiştir. Ameliyat sayısı 2021 yılında 6 Milyon 600 Bin ve bu yılın ilk 9 ayında 5 Milyon 800 Bin olarak gerçekleşmiş olup yıl sonunda 8 milyonu bulacaktır. Randevulu ve randevusuz olarak, bir günde ortalama 1 buçuk milyon hastaya hizmet veriyoruz. 2020'de ayda 13 milyon olan poliklinik muayene sayısı Ekim ayında 26 milyona ulaştı. Bu veriler, ulaşılan muazzam kapasitenin, sağlık hizmetlerine erişim kolaylığının göstergeleridir" diye konuştu.
'DÜNYA'DA HEM EVLİLİK ÖNCESİ HEM YENİ DOĞAN TARAMASI YAPAN TEK ÜLKEYİZ'
Koca, konuşmasında SMA hastalığına ve SMA hastalarına dair de açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:
"Bu son derece hassas konudan bahsederken emin olun üzerimde büyük bir ağırlık hissediyorum. Ben çocuk hekimiyim. Tedavi ettiğimiz her evladımızın yüzündeki tebessümün kıymetini çok iyi bilirim. Ağrısından ağlayan bir yavruyu gülümsetecek her müdahale bizim için tüm emeğimize bedeldir. Yaptığımız işin mükafatını o yavrularımızın gülümsemesinden alırız. Bu hassasiyetle ifade ediyorum. SMA hastalığı maalesef tedavisi son derece güç ve meşakkatli bir hastalıktır. Öncelikle güncel teknoloji bu hastalığın taşıyıcısı olan anne baba adaylarını çocuk yapmadan tespit edebilmektedir. Bildiğiniz gibi evlilik öncesi tarama programımıza SMA taramasını dahil ettik. Evlenmek isteyen çiftlere SMA taraması yapılıyor ve risk varsa yeni kurulan bu aile bu konuda uyarılıyor. Alternatif yöntemlerle ise sağlıklı bebek sahibi olmak mümkün olabiliyor. Yeni doğan bebeklerde de SMA taraması programa alındı ve uygulanıyor. Her yeni doğana SMA taraması yapıyoruz. Dünya'da hem evlilik öncesi hem yeni doğan taraması yapan tek ülkeyiz. Geçen yılın sonunda başlayan SMA tarama programıyla, evlilik öncesinde 493 bin kişiye taşıyıcılık testi, bu yılın Mayıs ayında başlayan tarama programıyla da yeni doğan 635 bin bebeğe SMA taraması yapıldı. Bu taramalar tüm doğumları kapsıyor. Böylece tespit ettiklerimizin tedavisine erkenden başlayabiliyoruz. Tedavisine erkenden başlamak çocuğumuzu kurtarabilir. Örnekleri var. Bir bilim kurulumuz var. SMA hastalarını tedavi eden bilim insanlarından oluşuyor bu kurul. Bize en güçlü tedaviyi öneriyorlar. Biz de onların önerisine göre hareket ediyoruz."
'SORUNUN FARKINDAYIZ VE ÇÖZÜMÜMÜZ VAR'
Koca, son dönemlerde piyasada ilaçların bulunmadığına dair çıkan iddialara ilişkin ise şu açıklamada bulundu:
"Piyasada eksikliği hissedilen ilaçlar olduğunu inkar etmek gibi bir düşüncem yok. Ancak gerek ilaç etken maddelerinin tedariki ile ilgili küresel arz sorunu, gerekse kur farkı kaynaklı fiyatlama problemi var. Bir başka sorun da kur güncellemesinin dönemsel olarak yılda bir kez, Şubat ayında gerçekleşmesidir. Bu tarih yaklaştıkça stok sorunları baş göstermektedir. Sorunun farkındayız ve çözümümüz var. Müsterih olunuz. Hastalarımızı biilaç bırakmayız. Sorunu en kısa sürede çözeceğiz. İlaç soran bulacak, sorun arayan bulamayacak. Yarını kaçırmak istemiyorsak üretime, teknolojiye, bilgiye değer vermeliyiz. Bakın bugün Türkiye'de kullanılan ilaçların kutu bazında yüzde 89'u değer bazında yaklaşık yüzde 53'ü ülkemizde üretiliyor. Bu regülasyon otoritemiz sayesinde oldu. Araştırma fonlayan kuruluşlarımız sayesinde oldu. Kamu alım gücünü doğru şekilde kullanmamız sayesinde oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranında çok önemli bir seviyeye ulaştık. Yıllar sonra yeniden aşı üretir hale geldik. Rahmetli Refik Saydam'ın ruhunu şad edecek Hıfzıssıhhayı yeniden inşa ediyoruz. Bağışıklama programımızdaki aşıların yüzde 86'sını yeni Hıfzıssıhha'da kendimiz üreteceğiz. Ayrıca Suçiçeği, Hepatit ve Kuduz aşılarının teknoloji transferi ile üretileceği üç yeni tesis projemiz ise ihale aşamasındadır."
'HPV TARAMALARINDA YERLİ TEST KİTİ UYGULAMASINA BAŞLIYORUZ'
Koca, rahim ağzı kanserine sebep olan HPV'nin tespiti ve bulaşmasının engellenmesi amaçlı aşısı ile ilgili yol haritalarının da olduğunu bildirerek, "HPV taramalarında yerli test kiti uygulamasına önümüzdeki günlerde başlıyoruz. HPV aşısı içinse, yaş gruplarını dikkate alan bir planın hazırlığındayız. Türkiye Yüzyılının sağlıktaki anıtsal projelerinden biri olarak Sağlık Vadisi projesini en azından bir cümleyle anayım. Sağlık Vadisi, sağlık teknolojilerinde devasa boyutlarda bir üretim projesidir. Seçilmiş insan kaynağı istihdamını esas almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son 20 yılında sağlıkta çok önemli reformlara imza attı. Her vatandaşımızın eşit şekilde sağlık hizmetine yüksek konforda erişimini sağlamak için büyük yatırımlar yaptı. Bunun sağladığı refahı hepimiz yaşadık. Altı tanesi genel bütçe kaynaklarıyla tamamlanan 20 şehir hastanesini hizmete açtık. 6 ay içinde Kocaeli, İzmir, Gaziantep ve Kütahya şehir hastanelerimizi de milletimizin hizmetine sunacağız. Antalya, Aydın, Samsun, Ordu, Sakarya, Denizli ve Şanlıurfa Şehir hastanelerimizin genel bütçeden yapımı devam etmektedir. Yine genel bütçeden yapılacak olan Trabzon, Diyarbakır, Rize, Mardin ve Sancaktepe Şehir hastanelerinin ihale süreçleri devam ediyor. Şehir hastanelerini en çok eleştirenlerimiz bile ihtiyaç duyup hizmet aldıklarında içtenlikle teşekkür ettiler. Ben buradan onları tek tek saymayayım. Kendileri kamuya açık ortamlarda da memnuniyetlerini dile getirirler" dedi.