Bakan Akar: Teröristlerin sığınaklarının hepsi başlarına yıkıldı
26.05.2023 - 22:26 | Son Güncellenme:
İHA
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Biz teröristleri vurdukça ses Ankara’dan geliyor. Operasyonları durdurun diyorlar. Niye? Teröristler zor durumda, elebaşları operasyonların durmasını istiyor. Tahammülümüz kalmadı artık diyorlar. Fakat bunun hiçbir şekilde böyle olması mümkün değil” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gündeme ilişkin yaptığı açıklamasında, terörle mücadelenin son terörist etkisiz hale gelene kadar devam edeceğini belirterek, “24 Temmuz 2015’ten itibaren başlattığımız bir süreç var. Çözüm sürecinin akabinde başlayan bir süreç ve devam ediyor. Bir şekilde kendilerince akıllılık yapıp orada hendekler kazmak sureti ile ve oradaki masum insanları canlı kalkan olarak kullanmak sureti ile bir şeyler yapabileceklerini zannettiler. Fakat çok şükür orada yapılan mücadele sonucunda oradaki teröristler kazdıkları çukurlara gömüldüler. Bunlar tutunamayınca kendilerini sınır ötesine attılar. Orada da kendi akıllarınca uluslararası ortamı kandırma için YPG diye bir ad değişikliği yaptılar. Bunların hiçbir şekilde farklılıkları yok, bunlar aynı çerçevenin içinde olan teröristlerdir. Bunlar orada bir takım hazırlıklar yaptılar ve bizim oraya giremeyeceğimizi zannettiler. Çok şükür şu an Irak sınırını tamamen kontrol ettik Pençe - Kilit’in tamamlanmasıyla birlikte. Orada tek tek kontrol edilerek alınan tedbirlerle beraber teröristlerin sığınaklarının hepsi başlarına yıkıldı ve yıkılmaya devam ediyor. Bunu en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar yapacağız. İnşallah bu da yakın” dedi.
"Biz terörist vuruyoruz ses Ankara’dan geliyor"
Bakan Akar, teröristlerin çığlık çığlığa operasyonların durdurulmasını istediğini söyleyerek, “Son zamanlarda bu teröristlerin elebaşları gerçekten çığlık çığlığa büyük bir panik içerisinde ve efendilerinden yardım istiyorlar. Eskiden bunlar efendilerinden silah mühimmat, araç ve gereç isterlerdi. Şimdi onu istemiyorlar. Çünkü artık onların bir fayda vermediğini, Mehmetçiğin karşısında bunların bir kıymeti olmadığını yaşayarak gördüler. Şimdi operasyonların durdurulmasını istiyorlar. Biz orada teröristleri vurdukça ses Ankara’dan geliyor. Operasyonları durdurun diyorlar. Niye? Teröristler zor durumda, elebaşları operasyonların durmasını istiyor. Tahammülümüz kalmadı artık diyorlar. Fakat bunun hiçbir şekilde böyle olması mümkün değil. Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın bizim yaptığımız planlama neyse tamamen ülkemizin hak ve menfaatleri nazarında, 85 milyonun menfaati neyse o noktada. Tamamen hudutlarımızın güvenliği bakımından” ifadelerini kullandı.
Bakan Akar: “Artık cin şişeden çıktı dönüşü yok”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Mehmetçiğin en ileri teknolojiye dayalı araç gerek ve mühimmatları tedarik etmek boynumuzun borcu. Çok şükür bugüne kadar yaşanan sıkıntılar aşıldı. Ambargolar vardı daha önce ve bize teçhizat vermediler. Şimdilerde ambargo kelimesi kalktı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok büyük işler yapıldı ve cin şişeden çıkarıldı artık geri dönüş yok" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kayseri televizyonları ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Akar, gelinen noktada ambargo kelimesinin anılmadığını ve çok güçlü bir savunma sanayiden bahsedildiğini söyleyerek, “Bizim 2 bin 500 yıllık büyük bir Türk Hakanlığı tarihimiz var ve dolayısıyla bizim ve Mehmetçiğin tarihi şanlı. Mehmetçik gerçekten dünyanın en güzide askeri. Kalbiyle, beyniyle, gücüyle ve kahramanlığıyla. Fakat şunu biliyoruz ki alet işler el övünür. Bizim de Mehmetçiğin en ileri teknolojiye dayalı araç gerek ve mühimmatları tedarik etmek boynumuzun borcu. Çok şükür bugüne kadar yaşanan sıkıntılar aşıldı. Ambargolar vardı daha önce ve bize teçhizat vermediler. Şimdilerde ambargo kelimesi kalktı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok büyük işler yapıldı ve cin şişeden çıkarıldı artık geri dönüş yok. Bunun için yapılması gereken ne varsa onları yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bizim düne kadar piyade tüfeğimiz bile yabancı menşeiliydi. Biz gençliğimizde herhangi bir şekilde gittiğimizde elimizdeki tabanca, silah yabancı olurdu ve sıkıntılı bir durum bu psikolojik bakımdan. Fakat şimdi çok şükür geldiğimiz noktada çok güçlü bir savunma sanayiden bahsediyoruz. Ordunun güçlü olması için personel ve donanım önemli. Donanım konusundaki sıkıntımızı da çok şükür büyük ölçüde aştık. İş bitti demiyoruz daha yapacağımız çok iş var ama çok şükür artık kervan yola çıktı” dedi.
Yerli ve milli uydu İmece’nin 639 kilometreden yumurtanın bile fotoğrafını çekebildiğini ve operasyonlarda da kolaylık sağladığını söyleyerek, “Yaptıklarımızın dışında saymakla bitmeyecek zırhlı araçlar yapıyoruz. Ne kadar övünsek azdır. Savunma sanayimizin geldiği noktada herkes tek yürek oldu. Dolayısıyla müthiş bir tempo var ve devam ediyor. Biz İmece uydumuzu attık ve 639 kilometreden yumurtanın resmini çekiyoruz dünyanın herhangi bir yerinde. Dolayısıyla bu sadece askeri bir şey değil barış amaçlı da kullanacağımız bir şey. Bu fotoğraflar bizim için olmazsa olmaz. Son depremlerde de tahminler de fotoğraflarla yapıldı. Bu konuda çok büyük ilerlemeler var ve bu bizim operasyon başarı oranımızı arttırdı” ifadelerini kullandı.
Bakan Akar: “Bizim karşımızdaki tek engel rehavet”
Türkiye’nin artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke olduğunu söyleyen Bakan Akar, “Biz başından beri bu seçimin nezaketle, karşılıklı saygı içerisinde tamamlanmasını arzu ettik. Bu konuda çalışmalarımız da böyle başladı. Bizim arzu ettiğimiz şey, vatanımızın ve milletimizin birliği bütünlüğü. Bir tarafta bekası, bir tarafta da rahatı huzuru. Zaten buna kimsenin itiraz ettiğini ben görmedim.
Vatandaşlarımıza biz sonsuz şükran borçluyuz. İster merkezde isterse de ilçelerde olsun büyük bir coşkuyla ve teveccühle karşılandık. Onların borcunu ne yapsak ödeyemeyiz. Bizleri bağrına bastılar, bizi son derece yüksek bir motivasyonla da uğurladılar. Bu yaptığımız çalışmaların sonunda da 14 Mayıs seçimini gerçekleştirdik. 14 Mayıs’a gelinceye kadar yurtdışındakiler dahil bütün fitne fesat yuvaları Türkiye’ye karşı her türlü fitne ve fesadı, hileyi ortaya koydular. Her şeyi yaptılar. Fakat bunlar taraf oldular. Bunlar basın mensupları, tarafsız olmaları lazım ve yıllarca tarafsız olduklarını iddia ederek yaşadılar. O algıyı verdiler fakat gerçek bundan farklı oldu. Tüm bu yaptıklarının karşısında da asil milletimiz Cumhur İttifakı’nın tarafına geçti ve onları hüsrana uğrattı. Biz her gittiğimiz yerde diyoruz ki normal bir seçim değil bu. Bu bir zihniyet meselesi. Yerli ve milli duruştan bahsediyoruz. Bu da ne demek? Yani biz diyoruz ki terörle ilgili konuştuk bunun son bulması lazım, bundan kurtulmamız lazım. Terör örgütü elebaşları ne diyor? Bizim Cumhurbaşkanı adayımız şu diyor. Yine terörle ilgili bir partili siyasi kişi de on binleri yüz binleri salacağız diyor. Böyle farklı bir terim kullanıyor. Bir başkası bebek katilini bırakacağız diyor. Bir başkası özerklik vereceğiz diyor. Özerklik ne demek? Bölünmek demek. Sonuç olarak şu noktaya geliyoruz; Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye Yüzyılı’nın eşiğindeyiz. Artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülkeden bahsediyoruz. Dolayısıyla bu söz dinleyenlerin iktidara gelmesi için herkes çalıştı. Başaramadılar, başaramayacaklar. Bu mücadele devam edecek” dedi.
Akar, seçimlerde tek engelin rehavet olduğunu ve vatandaşların rehavete kapılmadan sandıklara gitmesi gerektiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“28 Mayıs’ta ne olacak? Şu olacak; büyük bir çoğunlukla Recep Tayyip Erdoğan tekrar Cumhurbaşkanı seçilecek. İnancımız temennimiz bu. Burada da tüm vatandaşlarımıza şunu hatırlatmak istiyorum; bizim düşmanımız rehavet. Bizim rakibimiz falan yok, bizim karşımızdaki engel rehavet. Buna dikkat, nasılsa bu iş bitti geç gelelim, kalkamadım diye bir şey yok. Herkes gidecek, orada oylarını kullanacaklar ve bunun sonunda Cumhurbaşkanı yeniden seçilecek. Bunu yaparken de söylüyoruz, diğer partili arkadaşlarımızla konuşup anlamalarına yardımcı olun. Böyle olduğu taktirde inşallah çok büyük bir çoğunlukla sayın Cumhurbaşkanımız tekrar seçilecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Böylece ülkemizin güvenliğini sağlayacağız, diğer taraftan da 85 milyonun daha müreffeh yaşaması için refahını sağlayacağız. Faaliyetlerimizi de tamamlayacağız. Bizim burada 49 artı 5 yıllık bir hizmetimiz var devlet işlerinde. Dolayısıyla bunlar bize plan program dahilinde fazla yük olmuyor. Arkadaşlarımız plan yapıyorlar, dolayısıyla çok şükür milletimizin teveccühü ve onlardan aldığımız moral ve motivasyonla çalışmalarımıza da devam ediyoruz."
