GündemBahçeli'den Çetin Doğan açıklaması: Cezaevi müdürü olsam geri içeri alırdım

Bahçeli'den Çetin Doğan açıklaması: Cezaevi müdürü olsam geri içeri alırdım

18.05.2024 - 11:12 | Son Güncellenme:

Çetin Doğan'ın cezaevi çıkışındaki sözlerini değerlendiren Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Bana göre uygun olmamıştır. Ben cezaevi müdürü olmuş olsaydım aftan yararlananların listesine bakar, 'Çetin Doğan, sen orada yoksun' diye geri içeri alırdım' dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde partisinin 'Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Bahçeli, toplantı öncesi Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret etti. Bahçeli, dua ettikten sonra anıta karanfil bıraktı.

Haberin Devamı

Toplantının açılışında konuşan Bahçeli, siyasi mücadelelerinde akli tutum ve ahlaki tutarlılığı ihmal etmeyeceklerini belirterek, "Bizim kucaklaşma ve uzlaşma vasatımız, ülkemizin ve milletimizin baki çıkarları, vazgeçilmez değerler hazinesidir. Terörizme boyun eğmek, bir uzlaşma veya yumuşama değil, acziyet ve teslimiyettir.

Terörü bir hak arama vasıtası görenlere, bunu destekleyenlere makul bakış, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü yok saymaktır. Bu zeminde yumuşama, diyalog ve normalleşme diye de bir şey söz konusu olmayacaktır. 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçunu işlemiş olanlara hoşgörüyle bakmak, dış tehditlerle bağımsız ve tarafsız yargıyı işlevsiz hale sokmanın hesabını yapmak, uzlaşma ve yumuşama değil, tükeniş ve altüst oluş demektir.

Haberin Devamı

Bahçeliden Çetin Doğan açıklaması: Cezaevi müdürü olsam geri içeri alırdım

Terörist Demirtaş'ın ve 6-8 Ekim olaylarını azmettiren diğer bölücülerin ceza almasına 'Hukuksuzluk' demek, itiraz etmek, karşı gelmek, devlete ve millete en ağır hakaret olup bunun yumuşama ortamına zarar verdiğini ileri sürmek art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülüktür. Mesele milli ve manevi değerlerde uzlaşmaktır. Yumuşama beklentimiz usulde değil, üslupta olmalıdır. Usul, esasa mukaddemdir; yani usul esastan önce gelmektedir. Özellikle muhalefet partilerinin arayışı, usulde bir yumuşama ise muhataplarını uyarıyorum ki böylesi bir yumuşama yıkıma çanak tutmak, krizlere ortam açmak, hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir ve mutlak butlanla batıldır" diye konuştu.

'TÜRKİYE HUKUK DEVLETİDİR'

Bahçeli, kutuplaşmayı besleyenlerin belli olduğuna dikkat çekerek, "Karamsarlık ortamını canlı tutmak için el ovuşturanlar berrak şekilde karşımızdadır. Yeni anayasa çağrılarına kulak tıkayıp, önce yürürlükteki anayasaya uyma şartını masaya koyanlar, ilave olarak Cumhurbaşkanımızın bir kısım tasarrufunu, 31 Mart’tan sonra gelişen diyalog ve normalleşme anlayışına uygun düşmediğini iddia edenler alışkın oldukları bulanık havayı tekrar tesis etmek için fırsat kollayan tatlı su kurnazlarıdır. Siyasette yumuşama pek tabii sürekli ve sürdürülebilir boyutlara tırmanmalıdır. Aksini düşünmek sorumsuzluktur. Ancak yumuşama kisvesi altında yumuşakça olmamızı, köşelerimizin törpülenmesini, sesimizin kısılmasını, irademizin kırılmasını hiç kimse beklememeli, böylesi bir tarihi yanlışa da tavsiyem heves etmemelidir. Özellikle altını çiziyorum ki, kumpasçılarla işimiz olamaz. Komplo peşinde koşanlarla ortak noktamız bulunamaz. Devletin içinde, FETÖ benzeri hukuk dışı yapılanma ve gayrimeşru hiyerarşik sistem kuran, güç devşiren, pozisyon mücadelelerine girişen, kendi tarikat veya cemaat mensupları dışında kim varsa fişleyip berhava etmek için nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişemez. Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Devletin, hukukla yollarını ayırdığı anda herhangi bir çeteden farkının kalmayacağı bilinen bir husustur" dedi.

Haberin Devamı

'FETÖ BENZERİ YAPILARA İZİN VERMEYECEĞİZ'

Bahçeli, yönetimde istikrarın sağlandığını vurgulayarak, "Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kabinesi görevinin başındadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi müessirdir ve dört başı mamur şekilde çalışmaktadır. Hiç kimse kendisine güç vehmetmemeli, karanlık senaryolarla, sipariş talimatlarla, gizli tanık ifadeleriyle, üstlendiği görevi kötüye kullanmak suretiyle iç huzur ve barış ortamımızı zedelemeye kalkışmamalıdır. Eğer bu kalkışma olursa, buna cüret edenlerin başı mutlak surette ezilmeli, bağ ve bağlantılarının, devlet, toplum ve medya içindeki uzantılarının tasfiyesi, tecridi ve tecziyesi acilen sağlanmalıdır. Mevzubahis konu, devlet ve milletin istikbali ise hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. Terörist Demirtaş’ın, Sorosçu Kavala’nın ve Gazze politikasının rövanşını almak amacıyla iç işgal cephesinde konuşlananları dürte dürte harekete geçirenlere meydanı boş bırakmayacağız. Dahası, onlara dünyanın kaç bucak olduğunu da göstereceğiz. Etki ajanlarına, emperyalizmin kuklalarına, dış güçlerin operasyon elemanlarına asla taviz vermeyeceğiz. Bürokratik oligarşinin altyapısını kurmak için eylem ve emel birlikteliği içinde olan çevrelerin oyunlarına tepkisiz durmayacağız. Statüko özlemi çekenlere, demokrasi karşıtlarına, milli iradeye pranga vurmak için hava koklayanlara sessiz kalmayacağız. FETÖ ve FETÖ benzeri yapıların devleti zehirleyip, devlet içinde feodal ve imtiyazlı alanlar oluşturmalarına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayız, devlet ve milletle ortak kaderin ta merkezindeyiz" dedi.

Haberin Devamı

Bahçeliden Çetin Doğan açıklaması: Cezaevi müdürü olsam geri içeri alırdım

Haberin Devamı

Bahçeli, MHP'li belediyelerde haysiyet, huzur ve hadim bir yürek hakim olduğunu belirterek, "Partizanlık bize uzaktır. Kayırmacılık bize yabancıdır. Eş, dost ve akrabaları kollamak, onlara liyakat esaslarını çiğneyerek makam tahsis etmek bizim siyasi ahlakımıza terstir ve aynı şekilde vebaldir.

Oy veren oy vermeyen ayrımıyla hizmette tarafgir davranmak bizimle anılamayacak, bizim kitabımızda yazmayacaktır" diye konuştu.

19 MAYIS MESAJI

Yarınki 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'na ilişkin mesajlar veren Bahçeli, "19 Mayıs'ın ruhuyla zillete, rezalete, ihanete, yerli ve yabancı çıkar gruplarına sonuna kadar direniyoruz. Samsun'dan atılan ilk adım, devletimizin yol haritası, aziz milletimizin kahramanlık beratıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye'yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin gücü de nefesi de yetmeyecektir" ifadelerini kullandı.

AYHAN BORA KAPLAN SORUŞTURMASI

Bahçeli, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasındaki gizli tanığın iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin soru üzerine, "Çok sağlıklı, dürüst, ahlakça ve milli şuura dayalı bir anlayışla yakından takip ediyoruz" dedi.

28 ŞUBAT DAVASI HÜKÜMLÜLERİNİN TAHLİYESİ

80 yaş üstünde cezaevinde güçlük çeken insanlar bunlar. Bunu takdirle karşılamaktan başka bir şey düşünülemez.

'TAHLİYELER NORMALLEŞME ADIMI OLARAK GÖRÜLMELİ'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, öğle yemeğinde gazetecilerle bir araya gelip, sohbet etti, soruları yanıtladı. Bahçeli, 28 Şubat davası hükümlülerinin cezasının kaldırılmasına ilişkin soruya, "Sayın Cumhurbaşkanımız, anayasal hakkını kullanarak hepsinin tahliyesine karar vermiştir. Bunu çok iyi anlamak lazımdır. Atılan bu adımın ne gibi bir mana taşıdığını iyi değerlendirmek gerekir. Cumhurbaşkanının bu komutanlara cezaevindeki hayat şartlarının yoğunluğu içerisinde kendi yetkisini kullanarak insani bir yaklaşım içerisinde bulunması ve 80 üstü yaş grubunun artık cezaevinde hayatlarını devam ettiremeyecek bir güçlükle karşı karşıya kaldığını anlayışla karşılayıp, bunların cezaevinden çıkmasına vesile olmuştur. Bunun istismar olmaması lazım. Atılmış olan adımlar eğer Türkiye’de normalleşme süreci yaşanıyorsa onun içerisinde önemli bir adım olarak görülmeli. Herkes hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikri savunursa savunsun 80 yaş grubunun üstünde artık cezaevinde hayatını devam ettirmekte güçlük çeken insanları dikkate aldığınızda bunu takdirle karşılamaktan başka bir şey düşünülmemelidir" dedi.

"CEZAEVİ MÜDÜRÜ OLSAM GERİ İÇERİ ALIRDIM"

Bahçeli, Çetin Doğan'ın cezaevi çıkışındaki sözlerine ilişkin, "Cezaevinden çıkan Çetin Doğan’ın konuşması bana göre uygun olmamıştır. Ben cezaevi müdürü olmuş olsaydım aftan yararlananların listesine bakar, 'Çetin Doğan, sen orada yoksun' diye geri içeri alırdım. Cezaevinde uzun yıllar kalan ve hayatını devam ettirebilecek şartlara çok uzak kalmış birçok insan var. Zor şartlarda hayatını idame ettirebilecek imkanlardan yoksun olan insanlar afla değil, Cumhurbaşkanının vicdani ve insani yaklaşımıyla dışarıya çıkartılıp normal hayatta ailelerinin yanında, ömürlerinin sonlarına doğru huzurlu bir hayat yaşamasını temin etmesinde yarar vardır" diye konuştu.

'ÖZEL, CHP'YE RENK KATTI'

Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kendisini ziyaretteki görüşmeleri ile ilgili soruya da "Cumhuriyet Halk Partisi, onlara göre birinci parti konumuna geldi ama bize göre değil. Özgür Bey, ben Meclis'te kendisini yakinen takip ettim. Bazı özellikleri var. Bir defa hareketli bir insan. İkincisi heyecanlı bir insan. Üçüncüsü konuşkan bir insan. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi'ne yeni bir renk kattı ama bu renk güneşin batışı sırasındaki 7 renge bürünürse tehlike. Ama güneşin renginde kalırsa, yani köklü bir CHP olarak kalırsa faydalı olabilir diye düşünüyorum" dedi.

Bahçeli, Ankara 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada sanık avukatının, mahkeme heyeti başkanı ve üye hakimin başörtülü olmasını 'laikliğe aykırı' olduğu gerekçesiyle reddihakim talebinde bulunmasına ilişkin soruya, "Türkiye'de başörtüsü meselesi bitmiştir. Üniversitelerde vardır, sağlık kurumlarında vardır. İsteyen hanımefendi örtülmek suretiyle buralardan devam ediyor. Bunu şimdi gündeme taşımanın bir manası yok. Yani bunu niye söylerler? Toplumu karıştırmak için. Bunlar görevlendirilmiş tipler. Bunlar bozguncu. Onun için bu mesele bitti. İstediğiniz gibi düşünün. İstediğiniz gibi yaşayın" yanıtını verdi.

'BEŞİKTAŞ'TAN AYRILDIM'

Bahçeli, 'Karagümrük taraftarı olarak Beşiktaş'ın gidişatını nasıl değerlendirirsiniz' sorusuna ise "Beşiktaş'tan ayrıldım. Karagümrük'ün küme düşmesine de rıza göstermiyorum. Karagümrük, Süper Lig'de kalmalıdır. Bu aynı zamanda futbolun gümrüğüdür. Onu aşan gümrükten geçmiş olur" diye konuştu.

Bahçeli, sevdiği şarkılar sorulması üzerine Hande Mehan'ın 'Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın' şarkısını danışmanına cep telefonundan açtırarak, basın mensuplarıyla dinledi.