11.04.2025 - 17:50 | Son Güncellenme:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada, dünya çapında artan ve aşırılaşan gerilim ve cepheleşme ortamının insanlık vicdanını her zaviyeden zedelediği gibi küresel nitelikli barış ve huzur ümitlerini de zayıflattığını ifade etti.
Bu karışık ve karanlık ortamda krizlerin biri biterken diğerinin başladığına işaret eden Bahçeli, devamlı surette tahrik ve tahkim edilen ekonomik, diplomatik ve ticari cepheleşmelerin askeri, siyasi ve stratejik boğuşmaları bir yandan canlı tutup diğer yandan yaygınlaştırırken gelecekle ilgili iyimser ve iyi niyetli bekleyişleri de sekteye uğrattığını bildirdi.
Belirsizliğin sis bulutunun hakim ve havi bir durumda olduğuna dikkati çeken Bahçeli, ortak akıl, olgun anlayış, olgusal bilinç ve sağduyunun mefluç halde olduğunu belirtti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, gümrük tarifelerinin silah gibi kullanılmasına eş zamanlı olacak şekilde yayılmacı heveslerin kabaran iştahının, yeni haritaların çizimine duyulan kaba ve kaotik iddianın gün geçtikçe sertleştiğini aktardı.
"BÖYLE BİR CİNNET, ZİNCİRLEME CİNAYET VE VAHŞET HİÇBİR DÖNEMDE VUKU BULMAMIŞTIR"
Devlet Bahçeli, insanlık ve uluslararası toplumun, kalıcı huzura susamakla beraber her bakımdan adil, eşit haklarla sarılmış adaletli bir yaşama tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hasret olduğunu vurguladı.
"Gazze, tepeden tırnağa felaketin kapsamında ve buna neden olan yeni vandalizmin boyunduruğu altındadır" ifadesini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Hain ve haydut devlet İsrail, 2 Mart 2025 tarihinden itibaren Gazze'ye insanlık dışı bir tecrit uygulamış, tüm yardım kanallarını tıkamış, dehşet verici bir ablukayla sayıları 2 milyonu aşkın Filistinli kardeşimizi açlığa ve sefalete mahkum etmiştir. Böyle bir cinnet, böylesi bir zincirleme cinayet ve vahşet hiçbir dönemde, hiçbir devirde vuku bulmamıştır. Ahlaki, insani ve hukuki caydırıcılığı kalmamış cılız kınama mesajlarına bel bağlamanın, bundan bir yarar ummanın, bununla mündemiç bir sonuç beklemenin artık hiçbir önem ve önceliğinden bahsedilemeyecektir. İsrail'in anladığı ve anlayacağı dil bellidir. Bu dilin terennüm ve tedavülünü derhal sağlayacak malum irade, eğer bağlayıcılık, haysiyet, itibar ve şeref seviyesini kaybetmemişse Birleşmiş Milletler Teşkilatı'dır."
Seri ve sistematik katliama uğrayanın sadece Gazzeli mazlumlar olmadığını, insanlığın topyekun miras, emanet ve değerler hazinesi olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
"İsrail'e karşı bir eylem ve yaptırım programı teşkil edilmeli, askeri, siyasi ve ekonomik müdahalelerle bu program eş güdüm içinde hayata geçirilmelidir. Beklemeye tahammül kalmamıştır. İsrail Başbakanıyla birlikte soykırım suçuna karışan canilerin Lahey Adalet Divanı'nda vereceği hesap gecikmemeli, daha fazla sürüncemede bırakılmamalıdır. Bunun yanında terör devleti İsrail'in, Suriye topraklarında ayağımızın altında dolaşması, zaman zaman nokta hedeflere saldırılar düzenlemesi, provokasyon ortamını diri tutması ve tehdit mesajlarını sıralaması kaçınılmaz akıbetin ağlarını günbegün örmektedir. Suriye özelinde, Türkiye ile İsrail arasında kurulması düşünülen çatışmasızlık alanlarının belirlenmesine dair teknik görüşmelere ihtiyaç duyulup bunun ilki gerçekleşmiş olsa da Netanyahu hükümeti, ateşle oynadığını ağır bedeller ödemeden idrak etmek zorundadır."
"YUNANİSTAN'IN ÇİZMEYİ AŞMAMASI LAZIM"
Türkiye'nin ve komşu ülkelerin bağımsızlığı, egemenlik hakları, siyasi ve toprak bütünlüğünün asla tartışma kabul etmeyecek hassas, kritik ve yakıcı konular olduğunu belirten Bahçeli, bu kapsamda Yunanistan'ın da çizmeyi aşmaması gerektiğini dile getirdi.
Bahçeli, "Atina yönetiminin, Lozan Antlaşması'na taammüden muhalefet ederek işgal ettiği adalarda egemenlik haklarımıza meydan okuyup ülkemizin sabrını zorlaması, Güney Kıbrıs'ta Türk ve Türkiye düşmanlığından beslenen paramiliter örgütlerin faaliyete geçmesi dikkat ve uyanık bir şuurla takip ettiğimiz muhasım gelişmelerdir. Türk milleti bölgesel ve küresel husumet senaryolarına teslim olacak, boyun eğecek, alttan alacak, 'tamam' diyecek aciz ve atalette değildir." ifadesini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, bütün değer ve emanetleriyle müdafaa edileceğini kaydeden Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın bu azim, amaç ve kararlılıkta olduğunu belirtti.
Devlet Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çevremizde cesamet düzeyi yoğun menfi hareketlilik ve tehdit dalgası karşısında Türk ve Türkiye Yüzyılı'na terörün kökünü kazıyarak mühür vurmak müşterek sorumluluğumuzdur. Terörsüz Türkiye gayesi tavsamadan ve daha fazla uzamadan gerçekleşmeli, on yıllara sari bu melanet ortadan kalkmalıdır. 27 Şubat İmralı çağrısı karşılık bulmalıdır. Cumhur İttifakı olarak samimi, sabırlı, duyarlı, dürüst, yapıcı mahiyetli siyasi ve milli duruşumuzun son etabı ülkemizin terör kamburundan tamamen kurtulmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde DEM Parti heyetiyle yaptığı görüşme hem içerik hem ilerleyiş hem de simgesel ifade bakımından takdire şayandır. Meselenin sahibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. DEM Parti'nin tutarlı açıklamalarına ve gerçekçi adımlarına Sayın Cumhurbaşkanımızın müstesna, muteber ve mütekamil şekilde muamelede bulunması. terörsüz Türkiye umutlarını çok daha güçlendirmiştir. Elbette PKK terör örgütünün kongresini toplayarak siyonist ve emperyalist komploların devreye girmesine fırsat vermeden silah bırakması ve örgütsel feshi sonuçlandırması kısa süre içinde temin edilmelidir. Üçüncü tarafların suyu bulandırmasına, akılları çelmesine, nifak kazanını ateşlemelerine azami düzey ve ölçüde hazırlıklı olmanın yanında tedbir ve temkini elde bırakmamak esasen ve usulen zorunluluktur."
Bugünlerin oldukça kırılgan ve nazik olduğuna dikkati çeken Bahçeli, karşılıklı güven, empati ve hoşgörü çemberinde terörsüz Türkiye vuslatının şafağının sökmesi gerektiğini bildirdi.
"TERÖRSÜZ TÜRKİYE, AYNI ZAMANDA SÜPER GÜÇ TÜRKİYE'NİN MUKADDİMESİDİR"
Türkiye'nin iç barış ve huzur ortamının sağlam esaslara bağlanması, Türk milletinin her evladının kardeşlik ve kucaklaşma faziletiyle vatanına, bayrağına, mukaddesatına, dokunulmaz hayat ve varlık haklarına sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şu görüşleri paylaştı:
"CHP, içine düştüğü yolsuzluk batağında çırpına çırpına dibe inerken, hukukun karşısında mücrim siyasetçiler hesaba çekilirken, bu zihniyetin Türkiye'ye muhalefet çıtasını yükseltmesinin elbette demokratik bir karşılığı olacaktır. Tek adam rejimi söylemini maksatlı ve marazi şekilde diline dolayan CHP Genel Başkanıyla siyasi ve ideolojik yandaşlarının, hakkında vahim iddialar bulunan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde soygun düzeni kurduğu tanık ve delillerle ifade edilen tek bir şahsı aklama ve arkalama girişimi derin bir çelişki, antidemokratik bir savrulmadır. İç cephemizin gücüne güç katmasını, milli birlik ve dayanışma ruhumuzun muktedir ve muvafık yapısını bir türlü kabullenemeyen, en küçük hazım belirtisi gösteremeyen CHP Genel Başkanı ve yönetiminin, terörsüz Türkiye hedefinden dolayı bunaldığı, korkuya kapıldığı da açıkça anlaşılmaktadır. Onların korkuları Türkiye'nin baharıdır. Onların kabusları Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın müjdesidir. Terörsüz Türkiye, aynı zamanda süper güç Türkiye'nin mukaddimesidir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, egemenliğin kayıtsız şartsız milletimizde olduğuna tam inanç ve bağlılık göstererek, küllerinden doğan anka kuşunun cihana kanat açmasına, kutlu ülkülerimize adım adım ulaşılmasına sonuna kadar hizmet edecek, destek olacaktır.
Bu bizim için siyasi bir konudan öte vatan görevi, çiğnenmesi mümkün olmayan milli bir yemin bahsidir."
Ünlü şarkıcı Berdan Mardini, uzun süredir birlikte olduğu sevgilisi Dilara Talay ile sessiz sedasız bir şekilde evlendi.