04.12.2023 - 10:39 | Son Güncellenme:
Gökçe KARAKÖSE Ömer HASAR
Ali AKSOYER /DHA
Yaklaşık 1486 yaşında olan, zaman zaman kısmi restorasyona alınan Ayasofya-i Kebir Camii Åžerifi'nde dönemin en kapsamlı restorasyonuna, oluÅŸturulan Bilim Kurulu himayesinde Eylül ayı itibariyle baÅŸlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Ä°stanbul ValiliÄŸi'nin ortaklığıyla baÅŸlatılan restorasyon çalışmaları kapsamında Ä°dari Kurul ve Bilim Kurulu da oluÅŸturuldu. Etap etap yapılan ve titizlikle yürütülen çalışmalar hakkında bilim kurulu üyelerinden Yüksek Mimar Ä°hsan Sarı, restorasyonla ilgili detayları paylaÅŸtı. Ayasofya Kebir Camii Åžerifi'ndeki çalışmalar havadan da görüntülendi.Â
Sarı, ibadete ve ziyarete açık ÅŸekilde yürütülen restorasyon çalışmalarında, bakanlığın izniyle galeri katının 15 Ocak'ta açılacağını söyledi.Â
ÇİMENTODAN UZAKLAÅžTIRILACAK; HOROSAN SIVALARLA YÃœZEY KAPLANACAKÂ
Ä°hsan Sarı, "Bu anıt eser restorasyona ihtiyaç duyuyor. Restorasyon için hem Kültür ve Turizm Bakanlığı hem Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Ä°stanbul ValiliÄŸi birlikte bir çalışma yaparak önce türbeler ve dış duvarların restorasyonuna baÅŸlandı. Bu restorasyon türbelerle birlikte muvakkithane ve sıbyan mektebi de restore ediliyor. Bunlar bitmek, toparlanmak üzere. Ä°kinci bir restorasyon kısmı baÅŸladı. Anıt eserin kubbelerini kaplayan kurÅŸun ve dış cephe sıvaları. Anıt eserin bazı yüzeyleri geçmiÅŸ zamanda çimento esaslı sıvayla kaplanmış geldiÄŸimiz bu zamanda çimento esaslı sıvanın bu gibi kültür varlıklarına çok ziyan vereceÄŸini biliyoruz. Bu bilimsel olarak da ispatlanmış durumda. Bunun için öncelikle anıt eserdeki bütün çimento esaslı sıvaları dış cepheden uzaklaÅŸtırmaya baÅŸlayacak, bununla ilgili çalışmalar yapılıyor. Anıt eserin öncelikle ihtiyacı varsa kurÅŸunları deÄŸiÅŸtirilecek ve cephedeki çimento esaslı sıvalar kaldırılarak orijinal horosan esaslı, kireç esaslı horasan dediÄŸimiz sıvalarla yüzey kaplanacak" dedi.Â
DEPREM AYASOFYA'YA 17 KİLOMETRE MESAFEDE; VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ
Ayasofya'nın uzunca bir zamandır gözlenmekte olduÄŸunu söyleyen Sarı, "Bugün biliyoruz ki yaklaÅŸan Ä°stanbul depremi Ayasofya'ya 17 kilometre mesafede fay uzaklığı. Bu çok uzak bir mesafe deÄŸil. Bilim kurulu olarak da idare olarak da öncelikle anıt eserin depremden saÄŸ salim çıkması için var gücümüzle çalışıyoruz. Bütün bu çalışmalar, müdahaleler öncelikle anıt eserin yaklaÅŸan büyük Ä°stanbul Depremi'ni karşılaması yönünde çalışmalar yapılıyor. Bunlarla ilgili yakın zamanda Ayasofya'nın II. Beyazıt minaresi denilen Topkapı Sarayı'nın Bab-ı Hümayun kapısının önündeki II. Beyazıt minaresi konsolidasyonuyla ilgili çalışmalar hemen baÅŸlıyor. Gerekli hukuki iÅŸlemler bitti, dolayısıyla o minareden baÅŸlayacak. Peyderpey bütün minareler bir anlamda konsültasyon yapılarak minarelerin durumları yeniden deÄŸerlendirilecek. Bu anıt eser en son büyük Ä°stanbul depremi 1894 depremini karşılamış, orada çok büyük bir darbe almadığını biliyoruz. Ãœmit ederim bu depremde de aynı durum olur ama 1486 yaşında olan bir anıt eser her hâlükârda yorgun bir yapı. Onun için bizim onu yer yer konsolide etmemiz lazım. Biz de bunu yapmak için var gücümüzle uÄŸraşıyoruz" diye konuÅŸtu.Â
MİNARE ÇELİK BİR YAPIYLA KONSOLİDE EDİLECEK
Sarı, "Minarenin 1969 yılında zaten içindeki basamaklar söküldü, elimizde kayıtlar var. Yaklaşık 93 basamağın sökülüp yeniden yapıldığı var. Onla ilgili bir deÄŸerlendirme yapacağız. Modelleme yapılıyor minarelerle ilgili. EÄŸer bir sıkıntı görülürse o minareye gerekli müdahaleler yapılıyor. II. Beyazıt minaresi konsolidasyon amaçlı bakım süresinde olası bir depremi karşılaması için öncelikli bütün etrafı çelik bir yapıyla konsolide edilecek. Ondan sonra minarenin içine girip rahatça bakımını yapacağız" dedi.Â
ÜÇÜNCÜ AŞAMADA ANIT ESERİN İÇİNE GİRİLECEK; RUTUBET VAR
Sarı, "Bu gibi restorasyonlarda önce anıt eserin dışını konsolide etmeniz, restore etmeniz lazım. İçinde istediÄŸiniz kadar restorasyon yapın, çatısından su alan bir yere hiçbir ÅŸey yapamazsınız. Önce kubbelerin kurÅŸun ve çimento esaslı sıvaları anıt eserden uzaklaÅŸtırarak dış cephesini konsolide edeceÄŸiz, ondan sonra peyderpey zannediyorum üçüncü aÅŸama olarak da anıt eserin içine girilecek. Anıt eserde rutubet var. YoÄŸun bir ziyaretçi akını var, bunu inkar etmemiz lazım. YoÄŸun bir ziyaretçi akımının saÄŸladığı bir rutubetli ortam söz konusu oluyor çünkü insan nefesinin de ortama çok büyük bir rutubet bıraktığını biliyoruz. Bunlarla ilgili olarak da çalışmalar yapılıyor" ifadelerini kullandı.Â