10.11.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNEŞ Ankara - Atatürk’ün vefatına yol açan “karaciğeratrofiksirozu” hastalığına ilk teşhis 6 Mart 1938’de başlangıç aşamasında konuldu. O tarihten sonra hem hastalığın tedavisi hem de Atatürk’ün durumunun yeni kurulan Cumhuriyetin iç ve dış politikada yaşanan sıcak gelişmelere olumsuz bir etki yaratmaması için yoğun bir mücadele dönemi başladı. Ancak kısa süre içinde Atatürk’ün sağlık durumuna ilişkin dış basında haberler yer almaya başladı. Buna karşın Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği 31 Mart 1938’de bir açıklama yaparak, endişe edilecek bir durum olmadığını ve haberlerde yer alan yorumların gerçeği yansıtmadığını duyurdu. Bu yalanlamanın amacı özellikle Hatay sorununun çözümünde sıkıntı yaşanmamasıydı.
Komaya girdi
Tarihler 16 Ekim’i gösterdiğinde Atatürk’ün komaya girmesi, durumu gizlenemez kıldı. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği 17 Ekim 1938’dekamuoyunu konuya ilişkin bilgilendirdi. Aynı gün gece yarası Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nden yapılan ikinci açıklamada, “Bugün, dün akşamına nispetle daha iyi geçmiştir. Asabî arazlarda bir değişiklik yoktur. Nabız muntazam 116, teneffüs 20, hararet derecesi 37’dir” ifadeleri yer aldı.
Ankara’ya rapor
Gün be gün ağırlaşan Atatürk’ün rahatsızlığının iç ve dış kamuoyunda gündem olmaması çabasının gösterildiği süreçte, Genel Sekreter Hasan Rıza Soyak gönderdiği raporlarla dönemin Başbakanı Celal Bayar’ı, bilgilendirdi. Arşivde Atatürk’ün sağlık durumuna ilişkin belgeler 1938 yılının Eylül ayı ile başlıyor. Soyak tarafından Başbakanlık’a verilen bilgilerde Atatürk’ün ponksiyon yani karından su çekme işlemi sonrası vaziyeti, “İyilik devam ediyor. Ponksiyondan sonra hiçbir arıza görülmemiştir. Akşam gelen bir kaç diziyem ateş bu sabah düşmüştür” deniliyor. Atatürk’ün neşesinin ve iştahının yerinde olduğuna yönelik bilgilerin de yer aldığı belgelerde Şükrü Kaya’yı ve Behiç Erkin’i kabul ettiği belirtiliyor.
9 Kasım 1938 tarihli son raporda ise Atatürk’ün önceki geceyi koma halinde geçirdiği, vaziyetteki ciddiyetin arttığı belirtilerek, ateş, nabız ve teneffüs bilgilerine yer veriliyor.
Atatürk’ün Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak tarafından Başbakanlık’a sunulan raporlarda, Atatürk’ün neşesinden, iştahına, ateş durumuna ilişkin bilgiler yer alıyor.