Arzuhalcilere ‘yetki gaspı’ cezası verildi!

İstanbul Barosu, üyelerinin haklarını koruduklarını ve arzuhalcilerin bu cezayı hak ettiklerini belirtirken, arzuhalciler ise “Suç işlemedik, vergi ödüyoruz” diyerek cezaya itiraz etmeye hazırlanıyor. Adli mercilere “arz edecek hali” olanların derdini ilk dinleyen ve vatandaşın dilini “devletin diline” tercüme eden arzuhalcilerin başı dertte. Adliye çevresinde dilekçe yazıp, zaman zaman da usta bir hukukçu gibi vatandaşa akıl veren arzuhalciler avukatların şikayetiyle cezaya mahkum oldu. Avukatlar, “Bize ait yetkileri kullanıyorlar, dilekçe yazıp avukat gibi hareket ediyorlar” diye Baro’ya şikayetlerini artırınca İstanbul Barosu harekete geçerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun işleme konulmasıyla Bakırköy Adliyesi’nde dilekçe yazan arzuhalciler polis tarafından tek tek tespit edildi. 8 arzuhalci hakkında başlatılan soruşturma da geçen günlerde sonuçlandı. Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi “avukatlara ait yetkileri kullandıkları” gerekçesiyle arzuhalcilere 1’er yıl hapis ve 7 bin 300’er lira adli para cezası verdi. Verilen ceza ertelendi ancak arzuhalciler üst mahkemeye itiraz edeceklerini söyledi.

Baro: Sıra Çağlayan’da
Arzuhalcilerle bu konularda yıllardır kavga ettiklerini belirten İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Mehmet Durakoğlu, avukat kanunun 35. maddesinde belirtilen avukatlara ait yetkilerin arzuhalciler tarafından kullanılmasının kanunen yasak olduğunu belirterek “Bir arzuhalcinin vergi kaydının bulunması, kanunla yasaklanmış olan bir işi yapmasını gerektirmez. Ayrıca bu konuda mücadele etmemiz gerekli. Mahkemenin kararı bizim için önemli. Kanunla verilmiş olan görevi korumaya devam edeceğiz” dedi. Durakoğlu, “Sıra Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nda... Mücadelemizi orada da devam ettireceğiz” diye konuştu.

‘10-15 liraya dilekçe yazıyoruz’
Ceza nedeniyle şaşkın olan arzuhalciler ise Milliyet’e şunları söyledi:
* Yaşar Özdemir: “Dilekçe yazdığım için dava açıldı. Burada 10-15 TL’ye dilekçe yazmaktayız, avukatlar ise 500 TL’den aşağı yazmaz. Baro, durumu kaldıramadığı için dava açtı. İtiraz dilekçesi vereceğim. Bu cezayı hak etmedik, adaletsiz bir durum.”
u Mithat Atılgan: “Baronun baskısı sonucunda verilen bir ceza. Suç unsuru bir şey yok. Yasal prosedürler doğrultusunda fiş keserek dilekçe yazıyoruz. ‘Yaptığın iş yasal değil, yapmayın!’ diyen de olmadı. Telefon çalıntısı, veraset gibi dilekçeler yazıyoruz. Bize haksızlık yapıldı.”
* Murat Akkaş: “İş takibi yapmıyoruz, vatandaşa yardımcı olup; dilekçe yazıyoruz. Neresi suç? Sahtekârlık yapmıyoruz. Osmanlı döneminden beri arzuhalcilik var. Başka illerde bu tür yargılamalar olmuş, beraatle sonuçlanmış. Mahkeme’ye, Emniyet yetkililerinin hazırladığı ‘dilekçe yazımının suç olmadığına’ dair yazılı kağıdı sunduk. Ama maalesef bize ceza verip, denetime tabi tuttular. Esasında dilekçe yazılması için avukatlar vatandaşları bize yolluyor. Haksız yere ceza aldık. yüzde 18 vergimi ödüyorum, maliyeye neden ceza kesmiyorlar?”