Gündem‘Annesi kızımı boşa bebeği al git dedi’

‘Annesi kızımı boşa bebeği al git dedi’

18.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Eşi felç kalan Neptün Eken sessizliğini korurken arkadaşı sosyal medyada yaptığı açıklamada Kübra Eken’in annesini suçladı

‘Annesi kızımı boşa  bebeği al git dedi’

Gazeteci Kübra Eken’in doğum yaptıktan iki gün sonra beyin kanaması geçirerek felç kalmasına eşinden gördüğü şiddetin neden olduğu ifadesinin ardından, kendisi gibi gazeteci eşi Neptün Eken sessizliğini korumaya devam etti. Neptün Eken’in avukatı müvekkilinin çok üzgün olduğunu ve konuşmak istemediğini belirtti. Diğer yandan çiftin aynı binada çalışan yakın gazeteci arkadaşları Vildan Ay ise sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla, Neptün Eken’in eşine şiddet uygulamadığını, Kübra’nın annesinin olayları çarpıttığını iddia etti. Ay şunları kaleme aldı:
“Merhaba, ben 5 dil bilen spikere dayak atan kocanın savunması için karşınızdayım. Hayır, avukatı değilim. Kendisi de değilim. Ben, ‘5 dil bilen spiker’ olarak tanıdığınız Kübra ve ‘canavar’ ilan edilen kocasının arkadaşıyım. Gelin şimdi de size anlatayım: ‘Kübra ve Neptün’ün hikayesi oldukça romantiktir. Aşık olmaları, evlenmeleri...

‘Kimseye söylemeyeceğim’
Kübra 6 aylık hamile. Kübra’ya ‘Doğumdan sonra ne yapamayı düşünüyorsunuz? Annen mi bakacak, bakıcı mı tutacaksınız?’ diye soruyorum. Kübra çekingen bir şekilde annesi ile pek anlaşamadığını, bebek için iyi bir bakıcı bulmayı umduğunu anlatıyor. Sonra da ekliyor: ‘Ben doğuma giderken bile kimseyi çağırmayacağım. Neptün ile yalnız olalım istiyorum.’
Derken ani gelen doğum haberi. Kübra biraz rahatsızlanmış, gidilen doktor doğumun hemen gerçekleşmesi gerektiğini söylemiş. Apar topar hastaneye yatış ve epidural anestezi ile sezaryan doğum. 2 gün sonra hastaneden ayrılıp eve döndüler. Kübra’nın istediği gibi yalnız başlarına. (...)Kübra başının ağrıdığını söyledi. Neptün ilaç vermek istedi ama emzirdiği için veremeyeceğini hatırladılar. Kübra bu farklı bir ağrı dedi. Kısa bir sonra da fenalık geçirerek bayıldı. (...)Teşhis beyin kanaması. Hepimiz ilk anda sorduk o soruyu: Neden? Doktor hatası mı? Doğumda bir şey mi oldu? Düştü mü?
Doktorun kanaati hamileliği sırasında Kübra’nın başını bir yere sertçe vurmuş olabileceği ve bunun bir anevrizmaya neden olduğu (...)Bundan sonrası uzun ve sancılı bir süreç. Ta ki Kübra’nın yoğun bakımdan çıkıp, normal odaya alındığı zamana kadar. İşte orada hepimiz rahatladık. Kübra’yı ziyaret edebilmeye başladık. Kimilerimiz ile iletişim kurabildi. Yazılı olarak bebeğinin nerede/ne durumda olduğunu sordu.
Çok sevinçliydik. Kübra kurtulmuştu. Dinlediğimiz mucize öyküleri gerçek olmuştu. Sonra yine bir gün hastaneden gelen çok ani ve acı bir haber. Kübra yeniden yoğun bakımda. Miyopati! (...)Kalp kası zayıflamış ve durmuş. O gün Kübra öldü. Elektroşokla hayata döndürüldü. Yeniden yoğun bakıma alındı.

‘Sana hayır gelmez’
Kübra fiziken giderek iyileşiyor ama zihinsel olarak bizi çok üzüyordu. Bir çocuk, hatta bir bebekten farksızdı. Bakmıyor, iletişim kurmuyordu. Doktorlar uzun bir rehabilitasyon süreci gerekeceğini söyledi. Neptün, Kübra’nın annesine hep birlikte büyük bir eve taşınmayı teklif etti. Anneden can acıtıcı yanıt geldi: ‘Benim kızımdan artık sana hayır gelmez, onu boşa, bebeği al git.’”