Geçtiğimiz hafta, 8 yaşını geçen 30 dağ keçisi aralarında yabancılarında olduğu avcıların kazandığı ihale ile devlet kontrolünde öldürülmüştü. Hayvan ve doğaseverlerin tepkisine neden olan avın ardından Türkiye’nin yaban hayatı gündeme gelirken, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2014’te her 3 Mart’ı Dünya Yaban Hayatı Günü ilan ettiği belirlendi. WWF Türkiye, Dünya Yaban Hayatı Gününün gezegenimizin sahip olduğu yabani bitki ve hayvan türlerine dikkat çekmek ve koruma çabaları hakkında farkındalık yaratmak için kutlandığını belirtti.
Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmesi’nin (CITES) 3 Mart 1973’te imzalandığını belirten WWF Türkiye, ülkemizde yaşam alanları hızla azalan, av baskısında ve çevresel nedenlerle soyları tükenme tehlikesi olan pek çok yaban hayvanının olduğunu vurguladı.
‘Tersine çevrilmeli’
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem “Yaban hayatı açısından zengin Türkiye’nin taraf olduğu CITES, Biyoçeşitlilik, Bern ve benzeri sözleşmeler kapsamında önemli sorumlulukları bulunuyor. Yaylalarımızda açan kardelenler, semalarımızda uçan turnalar, dağlarımızda gezen ceylanlar, kumsallarımızda yavrulayan deniz kaplumbağaları ve denizlerimizi şenlendiren yunuslar bu sözleşmeler kapsamında korumakla yükümlü olduğumuz türlerden yalnızca birkaçı. Ancak ne yazık ki yaban hayatımızı oluşturan türleri ve onların yaşam ortamlarını çeşitli nedenlerle kaybetmeye devam ediyoruz. IUCN’e göre ülkemizde nesli tehdit altında tür sayısı 296. Tersine çevrilmesi için kamu kuruluşları, sivil toplumu, bilim dünyası ve iş çevreleri ile toplumun bütün kesimleri arasında iş birliği şart” dedi.
Kaplan sayısı artıyorWWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli ise “Leopardan kelebeklere kadar canlılar hayatımıza renk katıyor. Bu canlılar aynı zamanda varlığımızı borçlu olduğumuz ormanların, meraların, sulak alanların ve denizlerin çok önemli parçası. Bu yüzden yaban hayatı biz insanların himayesine muhtaç. WWF’in aşırı avlanma ve yasadışı ticarete karşı kampanyası sayesinde Nepal’de kaplan sayısı yeniden artmaya başladı” dedi.
'Alo Yaban Hayatı Hattı'Öte yandan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 2017 verilerine göre Türkiye’de 170 memeli, 463 kuş, 364 kelebek, 131 sürüngen, 480 deniz balığı, 236 tatlı su balığı ve 12 bine yakın bitki türü yaşıyor. WWF Türkiye, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin Türkiye’de 68’i kritik tehlikede, 104’ü tehlikede ve 124’ü hassas olmak üzere 296 tehdit altında tür olduğunun altını çiziyor. Kafkas Leoparı, Yaban Koyunu, Dağ Ceylanı, Akdeniz Foku, Küçük Akbaba, Ulu Doğan, Şah Kartal, Toros Kurbağası gibi türler ülkemizdeki tehdit altındaki türler arasında. Kurumun başlattığı Yaban Hayatı İlkyardım Hattı, yaralı, hasta, öksüz bulunan yaban hayvanlarıyla ilgili ihbarları alıyor. 0850 203 09 93 numaradan yapılan çağrılar uzmanlar tarafından cevaplanırken ilgili kurum ve kişilerle bağlantı sağlıyor. Türkiye’de nesli tehlike altında olan deniz kaplumbağası, yunus, saz kedisi, orfoz ve turna gibi hayvanların korunması için özel projeler yapıldığı öğrenildi.
Salgınlara karşı yaban hayatı birimi
Dünyada bir hayvandan yayıldığı sanılan koronavirüs alarmı yaşanırken, hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların tespiti için önemli bir adım atıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü, yabani hayvanlardaki ölüm nedenlerini araştırarak insana geçebilecek hastalıkları belirlemek için ‘Yaban Hayatı Birimi’ni kurdu. Tüm dünyayı tehdit eden ve Antarktika dışında tüm kıtalarda ölümlere neden olan koronavirüsünün yanı sıra kuduz, Batı Nil Virüsü, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Kuş Gribi, Tularemi gibi hastalıkların nedenlerini araştıracak uzmanlar yaban hayvanlarından örnekler alacak. Yaban hayatında ölen vahşi hayvanlardan insana geçebilecek hastalıkların tespiti için kurulan birim, laboratuvar ortamında araştırmalar yapacak. Yerleşim alanlarının sürekli genişlemesiyle yaban hayatındaki vahşi hayvanlarla insan-evcil hayvan etkileşiminin arttığını belirten uzmanlar, halk ve hayvan sağlığını etkileyen hastalıkların erken teşhisi için çabalayacak. Yaban hayatında görülen hayvanlardan insana ya da hayvandan hayvana bulaşan hastalıkların detaylı inceleneceği laboratuvarlar, koruyucu önlemlerde geliştirecek.
Vahşiden evcile
Yabani kuşlardan bulaşan önemli bir hastalık olan Batı Nil virüsünün
son yıllarda Avrupa’daki insan ve hayvanları tehdit ettiği öğrenilirken, 2018 yılında Almanya’da kuş ölümlerini inceleyen veteriner hekimlerin hastalığa yakalandığı belirlendi. Alanlarında uzman veteriner hekimlerin yanı sıra doğa bilimcilerin çalışacağı Yaban Hayatı Birimi, uluslararası sözleşmelerle korunan türler için özel çaba harcayacak. Dünyadaki toplam nüfusu 700 civarında olan ve kıyılarımızda 400 kadarı yaşayan Akdeniz foklarının ölüm nedenlerini araştıracak birim, soruşturmayı yürüten makamlara da bilgi verecek.