Hayatın tadını çıkarmak isteyenlerin odağında lezzet turları var. Erken rezervasyon fırsatları, yemek içerikli seyahat programları, yöresel tatlara duyulan merak, lezzet turlarına ilgiyi yıldan yıla artırdı. Yurt dışında yemekleriyle ünlü ülkelere yapılan turlarda da mutlaka ünlü lezzet duraklarına uğranıyor. Yurt içinde ise lezzet turları ayrı bir kategori olarak öne çıkıyor.
Türkiye, 7 bölgesiyle Arap, Akdeniz, İran, Balkanlar, Kafkaslar, Bizans, Osmanlı mutfağından etkilenen zengin yemek kültürüne sahip. Bu özel lezzetleri yerinde tatmak isteyenler için tur şirketleri, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay başta olmak üzere birçok şehre tur düzenliyor. Peki, hangi yemek nerede yenir? Bu sorunun cevabı da Şanlıurfa’da bir lezzet ustası annenin yemekleriyle büyüyen, Alfa Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı M. Faruk Bayrak’ın “Soframda Anadolu” başlığıyla hazırladığı 7 ciltlik yemek kitaplarında yer alıyor. Kendisini bildi bileli yemeğe büyük ilgi duyan Bayrak’a lezzetiyle öne çıkan yörelerimizi sorduk. İşte cevaplar…
Kaybolan tatlar arayışı
Son yıllarda lezzet turlarına ilginin artmasının nedeni nedir?
Toplum değişiyor. Gelme, gitme, merak duygusu artıyor. Yeni açılan üniversiteler, seyahat fırsatları ve medyanın katkısıyla lezzet güncelleşiyor. Globalleşen bir dünyada yeme içme işi doruk noktasına ulaştı. Dünyanın pek çok ülkesinde aynı tadı bulma güvenini ve zevkini yaşadık! Ve peki sonra dedik. Şimdi yerelin dönüşünü yaşıyoruz. Organik gibi başka bir globalleşmenin ötesinde kaybolan tatları arayış bütün dünyada gözlenmekte. Türkiye de bağımsız değil. Hatta bu görsel, malzeme, sunum ve sağlıklı beslenme kapasitesiyle Türkiye’nin güçlü diyebileceğimiz taraflarından biri.
Türkiye’de hangi bölgelerde, hangi tatlar öne çıkıyor?
Türkiye’de 7 ana bölgenin gerisinde geniş bir imparatorluk birikimi var. Dışarıdan, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu’dan bu bölgelere taşınan yemekler de var. Karadeniz’de hamsinin turşusunu bile yapmışlar, Güneydoğu’da etin her türlüsünün en leziz halini keşfetmişler, Ege’de yenebilen her otu öğrenmişler. Ama patlıcanından, biberinden çorbasına küçük farklılıklarla aynı yemekler farklı isimlerle yayılmış. Anadolu hem tekil bir mozaik hem de yerel malzemeyle kendi özelliğini kazanmış ayrıntılı bir çeşitlilik.
Eski zamanlarda bir tür önyargı oluşturma geleneği varmış. Anadolu’da belli yemekler öne çıkmış. Adana’nın, Urfa’nın kebabı, falan yerin pilavı. Ama bizim yayımladığımız kitaplarda her bölgede ulaşılabilen her malzemeyle yemek yapıldığı, her türlü karışımın denendiği görülüyor. Eskiden sultana yemek pişirmesi için saraya aşçı alınacağı zaman yumurta pişirtirlermiş. Kayıt altına alınmış sadece 150’ye yakın yumurta pişirme tarifi var. Dünyadaki üç büyük emperyal mutfaktan biri Anadolu’dan çıkmış. Bu çıkışın üzerine yeme-içme zevkini bir tarafa atmadan ayrıca düşünmekte yarar var.
Yemek tarifleri kayıt altına alındı
“Soframda Anadolu” başlığıyla Türkiye’nin yemek envanterini de çıkardınız. Neden böyle bir çalışma yapma ihtiyacı duydunuz?
Kendimi bildim bileli yemek yapmayı, eşimle dostumla oturup yemek yemeyi severim. Yemek benim için dostluğun, arkadaşlığın bir parçası. Yayıncılığa başladığımızda bu konuda ne yapabilirim diye düşündüm. En iyi çözüm kitap yayımlamaktı. Ama salt tariflerden oluşmayacaktı. Biz bir tür türkü derleme işi yaptık. Her bölgede büyüklerinden öğrendiği tariflerle bu yemekleri yapan insanlara ulaştık ve önce bu tarifleri kayıt altına aldık. Ardından bir mutfak kurdum, yerel malzemelerle bu tarifleri yaptık ve modern yaşamın ölçülerine göre gramdı, kaşıktı, bardaktı tarifleri formülleştirdik. Yaptığımız Anadolu’nun yemek envanterini çıkarmaktı. Belki bu vesileyle onların kaybolup gitmesinin önüne geçilir.
Favori yemeğiniz hangisi?
Damak zevki Urfa’da bir lezzet ustası annenin yemekleriyle gelişmiş birisi için elbette ilkin Urfa. Annemin eşsiz Borani yemeği bir yana, özgünlüğü yanında çok emek ister çünkü. Çiğ köfteyi anmamam düşünülemez. Bizim Urfa’da çiğköfteyi kadınlar yoğurur. Çocuklar da annelerinin etrafında dönerken, kokusundan, acısından nasiplenirler. Çocuğun damak zevki, acının bu eşsiz lezzetiyle temellenir. Çiğköfte kök gibidir bizde. Urfalı olarak vazgeçmeyeceğim tatlar elbette var ama Ege ve Akdeniz’in otlu, zeytinyağlı hafif yemeklerine de düşkünüm. Akdeniz’e indiğimde, Mersin’de Lagos balığını mutlaka yerim. Lagos şiş vazgeçilmez. Ege’den etli şevketi bostanı da saymak isterim.
Fulltrip ile A’dan Z’ye seyahat
Turkcell, yeni seyahat platformu Fulltrip’i hayata geçirdi. 220 binden fazla otel, 120 havayolu, 4 binden fazla kiralama ofisi, 250 farklı yere 1000’den fazla tur seçeneğini bünyesinde barındıran Fulltrip ile kullanıcılar, tüm seyahat planlamalarını tek bir platformdan gerçekleştirebiliyor. Kullanıcılar ayrıca araç kiralama, havalimanı bilgi ve transferi, seyahat rehberi ve vize hizmetleri gibi seyahatle ilgili tüm işlemleri yapılabiliyorlar.
Yeni seyahat platformu Fulltrip’in tanıtımı, geçen hafta pazar günü Alaçatı’da düzenlenen bir toplantıda yapıldı. Platformla ilgili bilgi veren Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, web siteleri ve mobil uygulamalarında kullandığı yerli ödeme sistemi Paycell altyapısı sayesinde güvenli e-ticaret deneyimi sunan Turkcell’in, şimdi bu çözümünü yeni seyahat platformu Fulltrip’e taşıdığını açıkladı. Hızlı Giriş sayesinde telefon numarası ile güvenli üyelik girişi, BiP ile 7/24 müşteri hizmetleri kanalı gibi yenilikçi çözümler sunduklarını belirten Terzioğlu, “Bu servislerle internetten alışveriş yapan kullanıcılar alışverişlerini gönül rahatlığıyla yapabiliyorlar” dedi.
İndirim olanağı sunuyor
Fulltrip’in dikkat çeken seyahat uygulamaları şöyle:
Fulltrip, Türkiye ve dünyada 120 şehir için seyahat rehberi sunuyor. Bu kapsamda, şehrin tarihi, şehirde nereye gidilir, ne yenir, nerede kalınır ve ulaşım gibi bilgiler yer alıyor.
Fulltrip, milyonlarca uçuş ve binlerce otel seçenekleri arasından en ucuzunu sunuyor.
Turkcell Sarı Kutu’da biriken puanlar, fulltrip.com’da indirim çekine dönüştürülebiliyor. Kullanıcılara 200 TL’ye kadar indirimler sunuluyor.
Kullanıcılar değişiklik ve iptal işlemlerini de platform üzerinden yapabiliyorlar.
Yurt dışı seyahat rezervasyonlarını Fulltrip üzerinden yapanlar, vize için ihtiyaç duydukları belgelerin neler olduğunu görebiliyor ve dilerlerse bu işlemleri vize servisi üzerinden yapabiliyorlar.
Kolay ödeme koşullarıyla tatil yapılması için Financell ayrıcalığıyla Fulltrip kullanıcılarına özel tatil kredisi de sunuluyor. l AYSEL BOZAN YILMAZ
Avrupa’dan gelen turist sayısı?
Yakamoz - Abbas GüçlüRakam ve istatistikler konusunda orta nokta bulmak zor gibi. Tıpkı bardağın dolu ve boş yanı gibi.
İsteyen dolu tarafını görüyor, isteyen de boş tarafını. Avrupalı turist sayısında da benzeri bir tartışma yaşanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Avrupalı turist sayısının “kayda değer oranda arttığını” açıklarken, sektör temsilcileri, gerçek artışla, Bakanlığın açıkladığı verilerin birbiriyle örtüşmediğini iddia ediyorlar.
“2017’nin ilk 8 ayında Avrupa pazarında artış değil,
yüzde 4.4’lük bir gerileme söz konusu” diyorlar.
15 Temmuz öncesi rakamlar ile sonrası rakamlardan hangisinin baz alınacağı, görünen o ki, bu tartışma da daha devam edecek.
Latin Amerika zamanıABD vize vermezse, biz de vizesiz Latin Amerika ülkelerine gideriz diyenler çok fazla. Üstelik şu sıralar tam zamanıymış.
10 yıldır bu bölgeye tur düzenleyen seyahat acentalarının söyledikleri, buraları düşünenlerin aklını çeldirecek cinsten, hele ki paraları da varsa:
“UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki iki yer: Valparaiso Tarihi Merkezi ve Iguazu Şelalesi; Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri: Kurtarıcı İsa Heykeli, Latin Amerika’nın en önemli kentlerinden Santiago, uçsuz bucaksız üzüm bağları, baş döndüren tango geceleri ile başkent Buenos Aires, “Harikulade Şehir” Rio de Janeiro ve Corcovado ve Sugar Loaf tepelerinden muhteşem manzaralar…”
Sezon bitti mi?Havalar biraz bozunca, yaz bitti diye, karalar bağlayanlar, rahat olsunlar, daha pastırma yazı var. Şu ana kadar tatile gitme fırsatı bulamayanlar, valizlerini hazır bulundursunlar, bu fırsat karşılarına her an çıkabilir. Hem de müthiş ekonomik fırsatlarla.
Tatili ciddiye alanlar ve sektörü iyi bilenler, tüm tatillerini tek seferde kullanma yerine, ikiye, hatta üçe bölüp, birini mutlaka sarı yaz dediğimiz sonbahara bırakıyor.
Hem çok daha tenha oluyor hem de fiyatlar dibe vuruyor. Daha da önemlisi soğuk denizler ancak ısınırken, sıcak denizler de “hamam suyu” sıcaklığından normale dönüyor. Sarı yazın keyfini yaşayanlar bir daha asla vazgeçmiyor diyorlar, bizden hatırlatması...
İstanbul, gel gel diyorHemen her yerde fiyatlar, makul düzeylere indi ama sanki İstanbul’daki otel fiyatları, hiç bu kadar ekonomik hale gelmemişti.
Hemen her gün, onlarca “Bu fırsatı sakın kaçırmayın” tarzı mesajlar geliyor.
Yaz aylarında önünden geçilmeyecek oteller bile fiyat kırmak zorunda kalmış.
Üç, dört yıldızlı otel fiyatları ise öğrencilerin bile aklını çelecek cinsten.
Ne zamandır İstanbul’a gitmeyi düşünüyordum diyenler için kışa girmeden yapılacak tatil molaları, pek çok açıdan avantajlı. Uçaklar ucuz ötesi, oteller keza öyle, sonbaharın renkleri ise tablo gibi. Müze kuyrukları da çoktan bitti. Tiyatro, sergi ve konserler için de en dolu günler. Keyifli bir tatil için İstanbul sizi bekliyor.
Baba-kız, Paris’e sanat turu düzenliyorParis’in tarihi yapılarından günlük yaşamı ve eğlence yerlerine kadar görülmesi gereken adreslerini “Benim Paris’im” başlıklı kitabında anlatan Cüneyt Ayral, bu kitabın ardından Paris’e özel turlar düzenliyordu. Bu turlara Türkiye’den taleplerin artması üzerine yeni ürünler oluşturan Ayral, kızı Roxane Ayral ile birlikte çalışmaya başladı. Pera Müzesi’nde izleyiciyle buluşan “Duvarların Dili” Grafiti / Sokak Sanatı sergisinin küratörlüğünü yapan Roxane Ayral, şimdi babasıyla Paris’in street art ve grafiti stokunu gezdiriyor.
Baba kız ayrıca “Slow Tour” diye adlandırılan ve yürüyerek yapılan turlar düzenliyor ve turları sırasında “art trapy” yani sanat terapisi yapıyorlar. Cüneyt Ayral’ın küçük kızı Dilara Kutay’ın fotograflarını çektiği “Benim Paris’im kitabı ise ikinci baskısına hazırlanıyor.
GEZ... ÇEK... YAZ...‘Kanyonun inişi zor’Güntülü Yalçın: Bilecik Harmankaya Kanyonu, içerisinde 25 metre ve 20 metrelik iki şelale bulundurmakta. İnişi ve çıkışı oldukça zor. Kanyon çıkışında kamp yapabileceğiniz tabiat parkı tesisleri var ve yurt dışından gelmiş birçok tırmanışçı burada konaklıyor. Köyün insanları ise misafirperver. Yol sorunca bile evlerine davet edip ‘gelin kahve için’ diyeni, köyde konaklayın diyeni var. Yerleşesi geliyor insanın.
‘Özenle tasarlanmış Varanasi’Duygu ve Çağdaş Filizgök: Dünyanın en eski şehirlerinden biri Hindistan’daki Varanasi. Bir şehir düşünün ki binlerce yıl boyunca birileri ilmek ilmek her köşesini işlemiş, her detayını özenle tasarlamış. Saatlerce aynı yere baksanda sonunda farklı bir şey görebilirsin. Mekânlar ve sokaklar, insanlar gibi yaşıyor ve nefes alıyor. Bunu görmek için vakit kaybetmeye gerek yok, şehir kendini birkaç saatte yaşatıyor. Her dakika doğuyor ve ölüyor. Bu ölümü en etkili şekilde görüyorsunuz...