02.02.2024 - 17:57 | Son Güncellenme:
İHA - DHA
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı dahil 4 astronotun yer aldığı 'Axiom-3 uzay misyonu'nda sona gelinirken, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) düzenlenen uğurlama töreninde konuşan Gezeravcı, “Bu bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış noktası değil” dedi.
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı dahil 4 astronotun yer aldığı “Axiom-3 uzay misyonu” sona erdi. Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) 20 Ocak’ta bağlanan Gezeravcı ve 3 ekip arkadaşına bugün uğurlama töreni düzenlendi. ISS’te 14 gün boyunca 13 farklı bilimsel deneye imza atan Gezeravcı uğurlama töreninde yaptığı açıklamada, ekip arkadaşlarına ve ISS’te bulunan tüm astronot ve kozmonotlara teşekkür etti.
Gezeravcı, “Gurur duyduğumuz yüzüncü yılımızda insanlı uzay misyonuna adım atma konusundaki cesur ve azimli kararları için Türkiye Cumhuriyeti’ne de teşekkür etmek istiyorum. Gurur duyduğumuz tarihimizin devamı niteliğinde, adım attığımız yeni Türkiye yüzyılında icra ettiğimiz Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevini gerçekleştirmiş olmaktan büyük onur ve mutluluk duyuyorum. Gerçekleştirdiğimiz bu görevin geleceğimizin teminatı, sevgili gençlerimiz için ilham verici bir başlangıç olmasını diliyorum. Bu bir hikayenin başlangıç noktasıydı, bir yere varış noktası değil. Bundan sonraki yolumuz tüm milletimize hayırlı uğurlu olsun” dedi.
19 OCAK'TA GÖREVİ BAŞLAMIŞTI
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın görev aldığı Axiom-3 uzay misyonu, 19 Ocak'ta resmen başlamıştı. Gezeravcı ve beraberindeki astronotları SpaceX'in Dragon uzay aracıyla yörüngeye taşıyacak olan Falcon-9 roketi, Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden 19 Ocak saat 00.49’da başarılı bir şekilde fırlatılmıştı. Gezeravcı ve 3 astronotu taşıyan Dragon uzay aracı, yaklaşık 36 saat süren uzay yolculuğunun ardından 20 Ocak 13.40'ta (TSİ) ise Uluslararası Uzay İstasyonu'na kenetlenmişti.
13 BİLİMSEL DENEYE İMZA ATTI
Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kaldığı 14 gün boyunca programına uygun şekilde 13 deneye imza attı. Gezeravcı, 'MİYELOİD' deneyiyle galaktik kozmik radyasyonun, yer çekimi değişikliklerinin ve uzayda kalış süresi boyunca maruz kalınan diğer zorlu faktörlerin, astronotların bağışıklık sistemi ve kan yapımı sürecini nasıl etkilediğini araştırdı. Uzay ve savunma sanayisine kurşunsuz lehimleme konusunda kritik bilgiler sağlayacak 'MİYOKA' deneyini yapan Gezeravcı, Türkiye'nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkı sunması beklenen 'UYNA' deneyini de gerçekleştirdi. Yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisini araştıran 'MESSAGE' deneyine ilişkin de çalışmalar yürütüldü.
Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin önerisi olan ve öğretmenleri Birsen Geçer'in proje yöneticiliğini yaptığı 'PRANET' deneyini de gerçekleştiren Gezeravcı, TÜBİTAK MAM'dan Prof. Dr. İskender Gökalp ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil'in proje yöneticisi olduğu uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesini amaçlayan 'gMETAL' deneyine de imza attı.
Gezeravcı, Tuz Gölü'nde yetişen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkileri araştıran 'EXTREMOPHYTE' deneyini yaptı. Gelecekte uzayda yaşayacak yüksek sayıda insanın ihtiyaç duyacağı besinlerin sağlanması ve kapalı yaşam ortamlarındaki çevresel kontrollere destek vermesi için yeni bitkiler geliştirmeye yönelik ilk adım olan 'CRISPR-GEM' ve mikroalg türlerinin uzayda yaşam destek sistemlerinde kullanılmalarının mümkün olup olmadığının araştırıldığı 'UZMAN' deneyleri de bu süreçte gerçekleştirildi. Gezeravcı, uzay ortamında alglerin, karbondioksitten oksijen rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmasını araştıran 'ALGALSPACE' ve uzayda yaşamaya karşı oluşan hayati tepkimelerin vokal kord kaynaklı değişimlerle tespiti ve düşük yer çekimsizliğin sebep olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını sağlayacak 'VOKALKORD' deneylerini de sürdürdü.
'OKSİJEN SATURASYONU' deneyiyle de yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesi hesaplanarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedeflendi. Gezeravcı, uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmayı amaçlayan 'METABOLOM' isimli deneyiyle Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki son bilimsel çalışmasını gerçekleştirdi.
Ax-3 ekibinin 3 Şubat'ta Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan ayrılması bekleniyor. Dünyaya dönüş yolculuğu ise 12 saat sürecek.
GEZERAVCI'DAN PAYLAŞIM
Alper Gezeravcı yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
Yer çekimiyle vedalaşıp, uzayın büyüleyici etkisi içinde poz vermek gibisi yok! Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çekilen bu fotoğraflar, atmosfer dışı olağanüstü bir deneyimin izlerini taşıyor.