17.01.2011 - 02:48 | Son Güncellenme:
MİTHAT YURDAKUL Ankara
Hükümetin, Alevi çalıştaylarında aradığını bulamayan Alevi örgütleri, Büyük Alevi Kurultayı’nda bir araya geldi. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı öncülüğündeki kurultaya, yurt içi ve dışından 400’e yakın örgüt destek verdi. İsmailağa ve Fethullah Gülen cemaatlerine yönelik soruşturma başlatmasını takip eden süreçte Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Adana Cumhuriyet Savcılığı’na atanan ve hakkında açılan davada Alevi-Sünni çatışması yaratmaya çalışmakla suçlanan İlhan Cihaner de kurultaya konuk oldu.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez Alevilerin önümüzdeki süreçte ev ev gezerek taleplerini anlatacağını söyledi.
Avrupa ve İran’dan temsilci
Kurultayda, Alevilerin kendisini savunacağı belirtildi ve Alevi köylerine atanan imamların şaraba alıştığı ileri sürülerek, “Asıl bu durum ucube” yorumları yapıldı.
Büyük Alevi Kurultayı’na, Cihaner’in yanı sıra, hükümetin Alevi çalıştaylarında moderatörlük yapan Necdet Subaşı, Ercan Geçmez, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Ali Balkız, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Parti Meclisi Üyesi Ercan Karakaş ve BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan katıldı. Kurultaya Avrupa’dan ve İran’dan da temsilciler geldi. Kurultayda ana talepler olarak zorunlu din derslerinin ve Diyanet’in kaldırılması, Madımak Oteli’nin müze yapılması, dergâhların Alevi ve Bektaşilere iade edilmesi, cemevlerinin ibadethane sayılması ve Alevilere asimilasyona son verilmesi öne çıktı.
‘Katillerle mi yüzleşelim’
Geçmez, kurultayda yaptığı konuşmada, Devlet Bakanı Faruk Çelik’in girişimiyle düzenlenen Alevi çalıştaylarıyla geleneklerinin yok edilmeye çalışıldığını iddia etti. Çelik’in kendileri için “Çalıştaylara katılmıyorlar” dediğini belirten Ercan Geçmez, şunları kaydetti:
“Katliamlara katıldığı için yargılanan birinin katıldığı çalıştaylara mı katılalım? Bizi katillerimizle mi yüzleştirmek istiyorsunuz? ‘Dinden ne istiyorsunuz?’ diyorlar bize, asıl siz dinden elinizi çekin. Diyanet’i kaldırın, tüm yurttaşlarımız dinlerini özgürce yaşasınlar. Bunu Sünni yurttaşların özürlüğü için istiyoruz.”
İzmir’de miting
Türkiye’nin değişik yerlerinde, “Zorunlu din derslerinin kaldırılması ve eşit yurttaşlık” talepleri için mitingler düzenleyeceklerini belirten Geçmez, ilk olarak 6 Mart’ta İzmir’de miting yapma kararı aldıklarını bildirdi.
Asıl ucube Ak Parti’de
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kars’taki heykele “ucube” dediğini anımsatan Geçmez, İstanbul Karaağaç Tekkesi’nin arazisi üzerine Ak Parti’nin İl Başkanlığı binasının dikildiğini, asıl ucubenin orada olduğunu söyledi.
‘İncitilsen de incitme dönemi bitmiştir’
Toplantıda Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut Öker ile ABF Başkanı Ali Balkız da birer konuşma yaptı. Öker Hizbullah hükümlülerinin yeni katliamlar örgütlemeleri için bırakıldığını iddia etti ve “İncitilsen de incitme dönemi bitmiştir. Aleviler her koşulda kendini savunacaktır” dedi.
Ayyaş dede gördünüz mü?
ABF Başkanı Ali Balkız da Erdoğan’ın içki tartışmasında kullandığı “Tıksırıncaya kadar içiyorlar” ifadesi için, “Sayın Başbakan alkole değil miktarına karşı, siz yolda devrilmiş ayyaş bir dede gördünüz mü? Herkes kendi kapısının önüne baksın” dedi. Alevi çalıştaylarında dile getirilen isteklerin hepsinin tersinin hayata geçirildiğini ifade eden Balkız, “Diyanet kaldırılsın dedik, Temmuz’da çıkartılan kanunla daha güçlü bir Diyanet yarattılar. Diyanet mensuplarına dokunulmazlıklar getirdiler. Memurlar, işçiler 3 kuruş için devletle pazarlık yaparken, Diyanet çalışanlarının kıdem ve tazminatları yüzde 50 ila 75 oranında artırıldı. O bütçe kimin bütçesi? Müslümanlar haram yer mi” diye konuştu.
Okullarda Alevi öğrencilere ayrım yapıldığını, zorla namaz kıldırıldığını öne süren Balkız, “Çocuklarımıza hakaret ediyorlar” dedi. Alevi köylerine zorla cami yaptırıldığını dile getiren Balkız şunları söyledi: “Genç bir imamı bu camiye atıyorlar. Okuyor ezanını, kılıyor namazını bakıyor kimse yok. Köyün kahvesine gidiyor. Gençlerle kâğıt oynamayı öğreniyor. Gençlerle birlikte şarap içiyor. Bu imama yazık değil mi? Buna verilen eğitime yazık değil mi? Ucube ise işte ucube olan budur. Bunu değiştirip dönüştürmek de boynumuzun borcudur.”
Takip etselerdi kaçmazlardı
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Adana Cumhuriyet Savcılığı’na atanan ve hakkında açılan davada Alevi-Sünni çatışması yaratmaya çalışmakla suçlanan İlhan Cihaner’e salonda ilgi büyük oldu. Ayakta alkışlanan Cihaner için “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları atıldı. Bazı vatandaşlar Cihaner’e, “Senin için ölmeye hazırız” diyerek sevgi gösterisinde bulundu. İlhan Cihaner, çıkışta gazetecilerin Hizbullahçıların tahliyesiyle ilgili değerlendirmesini sorması üzerine, “Devlet yüksek yargı mensuplarını takip etmek yerine, onları takip etseydi kaçmazlardı” dedi.
‘Müsekkin bakan!’
ABF Başkanı Ali Balkız, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın “ucube heykel” tartışmasındaki sözleri için de “Bundan sonra Kültür Bakanı’na Müsekkin (sakinleştirici) Bakan desek bana kızar mı acaba” diye konuştu.
‘Hükümetin Alevi Çalıştayı raporu bir an önce açıklansın’
Yurtiçi ve dışından yüzlerce Alevi derneğinin temsil edildiği Büyük Alevi Kurultayı’nın ardından sonuç bildirgesi yayınlandı. Hükümetten Alevi Çalıştayları sonuç raporunun bir an önce açıklanması istenen bildirgede Alevilerin bazı istekleri şu şekilde sıralandı:
- Alevileri de hedef alan nefret suçları, yasal müeyyidelere bağlanmalıdır.
- Madımak Oteli utanç müzesi yapılmalıdır.
- Zamanaşımına uğratılan Maraş, Çorum ve Sivas katliamlarının dosyaları yeniden açılmalı ve failleri ortaya çıkarılmalıdır.
- Eğitim, öğretim başta olmak üzere tüm kamu hizmeti alanlarında ve bürokraside Alevilere yönelik ayrımcılık iddiaları, hukuk devleti ilkesine inanan tüm yurttaşların adalet duygusunu tatmin edecek biçimde soruşturularak aydınlatılmalıdır.
- Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.
- Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalıdır.
- Cemevleri ibadethane olarak kabul edilmelidir.
- Alevi köylerine zorla cami yapılmasına son verilmeli, şimdiye kadar yapılmış bulunan camiler kaldırılmalı veya köy halkının talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda cemevine dönüştürülmek üzere mimari yapı ve donatılarında gerekli değişikler yapılmalıdır.
- Antakya ve çevresinde yaşayan Alevilerin, kutsal günü sayılan ‘Gadiri Hum’ resmi tatil olarak kabul edilmelidir.
- Hacı Bektaş Dergâhı, dergâhın gerçek sahipleri olan Alevilere teslim edilmelidir.
- Abdal Musa türbesinin yanı başında taş ocağı yapılmasına müsaade eden yapım ruhsatı iptal edilmelidir.
- Munzur vadisine, Alevilerin kutsal mekânlarının yok olmasına yol açacak biçimde yapılması planlanan barajların yapımı durdurulmalıdır.
MİTHAT YURDAKUL Ankara