01.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Milliyet, Ugandadaki AIDS merkezlerine girdi Afrikada durum dramatik. Ama buna rağmen güzel örnekleri görmek de mümkün... Ücretsiz ilaç dağıtımı, eğitimle bilinçlendirme çalışmaları derken bugün Afrikanın birçok ülkesinde yüz güldürücü sonuçlar elde ediliyor. Başarılı uygulamaların yavaş yavaş meyvelerini verdiği ülkelerden biri de Uganda. Kara kıta Afrika, AIDS pandemisinin (kıtalararası salgın) çıkış noktası. Hâlâ birçok ülkede hastalık nüfusun üçte birini, kimilerinde ise neredeyse yarısını etkiliyor. AIDS, kıtanın açlık, fakirlik gibi bilinen sıkıntılarına eşlik eden en büyük sorunu. Pfizer, Afrikada AIDSin görülme sıklığı yüzde 1in üstünde olan 23 ülkede Diflucan programını yürüterek ücretsiz ilaç dağıtıyor. Bugüne kadar 100 binden fazla hastanın bu tedaviden yarar gördüğü bildiriliyor. Pfizerin yaptığı ilaç yardımı bugüne kadar 4 milyon dozu buluyor. Özellikle ilerlemiş dönemdeki AIDS hastalarında görülen iki fırsatçı enfeksiyondan, hastaların yüzde 20 - 40ında oluşan esophageal candidiasis ve yüzde 10unda görülen cryptococcal menenjit, bu ilaçla kontrol altına alınıyor. Bu programla iki fırsatçı enfeksiyona yakalanma ve bunlara bağlı ölüm oranları düşüyor, hastaların yaşam kalitesi ve süresi artıyor. Ücretsiz ilaç Uganda, Diflucan programının başarıyla yürütüldüğü ülkelerden biri. Nüfusun yüzde 4 - 6sında görülen AIDS, korunmayı teşvik eden kampanyalarla birlikte kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Doktorlar, son yıllarda halkın hastalıkla ilgili daha çok bilgi sahibi olmasıyla prezervatif kullanımının yaygınlaştığını anlatıyor.Pfizerin Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği açılışı nedeniyle gittiğimiz Ugandada, AIDS hastalarının nasıl tedavi edildiklerine şahit oluyoruz. Başkent Kampalaya 2 saat uzaklıktaki Jinja bölgesindeki Jinja Hospital, Diflucan programının 2002den beri başarıyla uygulandığı en önemli hastanelerden biri. İlk durağımız olan bu hastanenin enfeksiyon kliniğinin yarısı, AIDSli hastalara ayrılmış durumda. Burada birçok hastanın tedavi programı sayesinde fırsatçı enfeksiyonlardan korunduğunu öğreniyoruz. Korunmaya teşvik Mulago Hastanesi içindeki AIDS Destek Organizasyonunu (TASO- The AIDS Support Organization) ve birimin ziyaretine gittiğimizde ise programın başarısını bizzat hastalar üzerinde görüyoruz... Burada bizi en çok şaşırtan, Jinjadaki yatan hastaların yerine, ayakta gayet sağlıklı gördüğümüz hastalar oluyor. Törende bizi yerel kıyafetleri ve danslarıyla karşılayan grubun, hastalardan oluştuğunu ilerleyen dakikalarda öğreniyoruz. Dans edip şarkı söyleyen bu hastalar, bilindik AIDS hastaları görüntülerinden çok uzaktı... Şarkı söylüyorlar TASO Drama Grubu olduğunu öğrendiğimiz bu gruptaki hastalar bizlere, tedavi sayesinde günlük yaşamlarını, prezervatif kullanarak da cinsel hayatlarını devam ettirebildiklerini anlatıyorlar. AIDSle savaş için hepsinin ortak çağrısı, 2 noktada toplanıyor; AIDS testi yaptırın, prezervatif kullanın... TASO, drama grubu eğitim toplantılarında yaklaşık 150 bin kişiye yüz yüze ulaşarak deneyimlerini paylaşmış. Felsefeleri HIV pozitifle yaşanabilir mesajını vermekten geçiyor. Zaten tüm çalışmaların amacı, Afrikadaki HIV pozitiflerin yaşamasını sağlamak. TASO, hastalara erken danışma hizmeti, medikal tedavi ve sosyal destek vermeyi içeren bir sisteme sahip. Test ve prezervatif 11 saniyede bir ölüm!.. "Hangi savaş her 11 saniyede, bir kişinin ölümüne yol açıyor? Yeryüzünde, hangi hastalık her 6 saniyede bir bulaşıyor?" AIDSi kısaca ve en iyi bu istatistikler tarif ediyor.2004 itibariyle dünyada yaklaşık 40 milyon kişi HIV - AIDSle yaşıyor. Son 20 yılda, 20 milyon kişi AIDS nedeniyle yaşamını yitirdi. Henüz salgının başında olduğumuz, gerekli adımlar atılmazsa 2020 yılına kadar hastalığın en yaygın olduğu 45 ülkede ölü sayısının 68 milyona ulaşacağı belirtiliyor. AIDSin özellikle gelişmekte olan ülkelerde yarattığı başlıca sorunlar; işgücü kaybı, sağlık sektörünün çöküşü, yetim sorunu ve demografik değişim olarak gösteriliyor. Öyle ki, bazı Afrika ülkelerinde yaşam süresinin 40ın altına düştüğü bildiriliyor. Bazı ülkelerin ise nüfuslarının hızla azalması gündemde. Günde ortalama 8 bin kişinin ölümüne neden olan AIDSin sadece Afrikada bugün 14 milyon yetimin ortaya çıkmasına yol açtığı biliniyor. Türkiyede Sağlık Bakanlığı verilerine göre, bugüne kadar bildirilen AIDS vaka ve taşıyıcılarının sayısı bin 802. AIDSin artık yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren kronik hastalığa dönüştüğü üzerinde duruluyor. Ancak bugün için en önemli sorunlardan biri, tedavinin başta Afrikada olmak üzere, hastalığın hızla arttığı Rusya ile Doğu Avrupa ülkelerinde yetersiz kalması. AIDS taşıyıcılarının - hastalarının yüzde 95i gelişmekte olan ülkelerde bulunuyor, ancak sadece yüzde 4ü tedavi alıyor. Gelişmiş ülkelerde 400 bin kişi tedavi alıyor, ölüm sayısı 25 bin. Gelişmekte olan ülkelerde ise 30 bin kişi tedavi alıyor, 2.2 milyon kişi ölüyor. 14 milyon yetim AIDS testi yaptırma konusunda halkı bilinçlendirme çabası, Ugandada oldukça yoğun. Özellikle anne adayları, AIDSin bebeğe geçişi konusunda bilgilendirilip, test yaptırmaya çağırılıyorlar. Caddelerdeki büyük bilbordlarda ise prezervatif kullanımının yaygınlaştırılması için güvenli ilişki sloganlarıyla kondom reklamları yer alıyor. Anne ve babasını AIDSten kaybeden çocuklar, Ugandada AIDSin karanlık yüzünü gösteren bir başka tabloyu karşımıza çıkarıyor... Aralarında AIDS hastalarının da bulunduğu, ailesini AIDSe kurban veren bu çocuklar, eğitim verilen özel yurtlarda kalıyorlar. Sadece Ugandada AIDS ve AIDSe bağlı nedenlerle bir milyon çocuğun yetim kaldığı belirtiliyor. Bunların yaklaşık 150 bini ise TASOya kayıtlı. St. Mugaggada ziyaret ettiğimiz yetimhanenin duvarında gördüğümüz bir afiş, bu çocukların duygularının küçük bir özetini veriyor. Bir yetimin AIDSe ithafen yazdığı şiir, "AIDS sen kötüsün" dizeleriyle başlıyor ve şöyle devam ediyor: AIDS benden aldın, annemi ve babamı ayırdın bendenKimse beni korumuyor AIDS sen kötüsün Senin yüzünden acı çekiyorumAIDS sen kötüsün Anne - babalar inanın sizin sevginize ihtiyacımız var... Annemi, babamı alıp götürdü Zimbabvede, erişkinlerin üçte biri, Botsvanada ise toplumun yüzde 39u enfekte.Bu ülkelerde 1950den beri ilk kez ortalama yaşam süresi 40 yaşın altına düştü.Ortalama 5 milyon kişinin HIV taşıdığı Güney Afrika Cumhuriyetinde anne adaylarının yüzde 24.5inde seropozitiflik saptandı.AIDS, sadece Afrikada 14 milyon yetimin ortaya çıkmasına yol açtı. Bu sayının 2010lu yıllarda 20 milyona ulaşacağı hesaplanıyor.İşgücü kaybına yol açan nedenler arasında hastalık yüzde 54le ilk sırayı alıyor. Toplumların yapısı değişti AIDS Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Selim Badur, günümüzde hastalığın ilk günlerde anlattığı gibi ölümcül bir hastalık olmadığını vurguluyor ve şunları söylüyor: "3 farklı gruptan ilacın birlikte kullanımıyla (üçlü tedavi) AIDSin ilerlemesi durduruluyor, kandaki virüs miktarı süratle en aza indiriliyor. Aylık tutarı 1200 euro olan ve hastalıktan ölümü hemen tamamen ortadan kaldıran bu tedavi, birdenbire AIDSi ölümcül bir hastalık olmaktan, yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir tür kronik hastalığa dönüştürdü." AIDSteki artış Batı ülkelerinde azalırken ölümlerin neredeyse ortadan kalktığını anlatan Badur, bunun nedenini de şöyle açıklıyor: "Özellikle erken tanı ve uygun üçlü tedavinin düzenli kullanımı sonucunda ölüm oranları yavaş yavaş azalıyor. Buna karşın Asyada, Çin, Hindistan ve Rusyada inanılmaz bir patlama var." Türkiyedeki AIDS taşıyıcı ve hasta sayısının çok inandırıcı olmadığını kaydeden Badur, "Bu sayı Türkiye için çok az. Bunun sonuna 1 sıfır mı 2 sıfır mı ekleyip konuşmak lazım bunu bilemiyoruz" dedi. Türkiyedeki rakam pek inandırıcı değil Toplumu "AIDSin bulaşma ve korunma yollarıyla" ilgili bilgilendirmeyi hedefleyen kampanya, Hilton Convention & Exhibition Centerda bugün Sertab Erenerin de bir konser vereceği gala gecesiyle başlıyor. "Gelecek İçin Hemen Şimdi" sloganıyla yola çıkılan kampanya kapsamında yıl boyunca etkinlikler düzenlenecek. AIDS Savaşım Derneğinin gerçekleştirdiği konserler dizisinin ikincisi bu akşam Babylonda. Gecenin geliri AIDS Savaşım Derneğine bağışlanacak. Etkinlikler başlıyor