21.09.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Ayşegül Kahvecioğlu
11 Haziran’da Musul’da IŞİD tarafından kaçırılan, aralarında Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın da bulunduğu 46 konsolosluk çalışanı, 101 günlük esaretten sonra dün Esenboğa Havaalanı’nda sevdiklerine kavuştu. Uçağın merdivenlerine kadar çıkarak sevdiklerini kucaklayan rehine yakınları, gözyaşlarına engel olamadı. Davutoğlu’nun elini zorlayarak öpen bir rehine yakını, gözyaşlarına engel olamazken, Başbakan da tek tek çocukları sevdi ve alınlarından öptü. Havaalanı apronunda sevinç gözyaşları, coşku ve özlemle dolu görüntüler yaşandı. -
Sıkı güvenlik önlemleri alındı
Ailelere, havaalanının girişinde Türk bayrakları dağıtıldı. Bu sırada Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait çok sayıda belediye otobüsü ile alana çok sayıda vatandaşın getirildiği görüldü. Büyük Şeref Salonu’nun içinde, ön bahçesinde ve apronda çok sıkı ve geniş çaplı güvenlik önlemleri alındı. Bahçedeki kalabalık artınca, basın mensupları da alandan çıkarılarak, özel bir bölmeye alındı. Şeref kapısının üzerinde kalan bölümde keskin nişancılar görev yaptı. Rehinelerin yakınları ile kucaklaşması esnasında yaşanabilecekler göz önünde bulundurularak, 10’a yakın ambulans da apronda hazır bekletildi.
Serbest bırakılan bazı rehinelerin yakınları da Milliyet’e konuştu. Musul Konsolosluğu’nda görev yapan bir özel harekâtçının eşi, “Şimdiye kadar hiç haber alamamıştık, görüşememiştik. Üç ay sonra ilk kez bu sabah konuşabildik telefonda. Bana ilk olarak Urfa’da olduklarını, iyi olduklarını söyledi. ‘Öğlene kadar geleceğiz’ dedi. Çok heyecanladım sesini duyunca. Allah cümleyi kavuştursun. Sevincimizden uçuyoruz” ifadelerini kullandı. Konsolosluk personeli Fatma Köksal’ın ablası ise, “Sabahleyin kızımdan aldım haberi. Çok şükür kavuştuk. Çok çok mutluyuz. Hükümetimize, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. Allah herkesi kavuştursun” dedi.
‘Haberi, Başbakan bizzat verdi’
Ataşe Mehmet Arguç’un ablası Dudu Arguç da, “Sabah haberi bizzat Başbakanımızdan aldık. ‘Kurtardık çok şükür, geliyorlar’ dedi. Çok mutluyuz” diye konuştu. Özel harekâtçı Ali İşleyen’in yeğeni Muhammet Zeki İşleyen ise gözyaşlarını tutamayarak, “Çok duygulandım. Amcam orada esir tutulduğunda o kadar korkmuştum ki. Hiçbir şey yapamadım. Bugün duydum sesini ilk defa” ifadelerini kullandı.
Güvenlik bandını yıkıp geçti
Kapıların açılmasıyla birlikte MİT Müsteşarı Fidan, Başbakan Davutoğlu ve konsolosluk çalışanlarını almak üzere uçağa gitti. 5 dakika sonra Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve Musul Başkonsolosu Yılmaz, apronda bekleyen ailelere el sallayarak uçaktan indi. Bu sırada serbest kalan rehinelerin yakınlarından bazıları gözyaşlarına hakim olamazken, bazıları önlerinde bulunan güvenlik bariyerini yıkmak istedi. Güvenlik görevlilerinin elinden kaçan bir kadın ise gözyaşları içinde koşarak 101 gündür görmediği yakını ile kucaklaştı. Daha sonra bariyerin kaldırılmasıyla aileler uçağa doğru koşarak merdivende yakınlarına sarıldı.