11.07.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, geçtiğimiz günlerde partide düzenlenen “Nüfus Dinamikleri Riskler, Uluslararası Uygulamalar, Politika Önerileri Çalıştayı”nın sonuç raporu hakkında pazartesi günü gerçekleşen MYK toplantısında bir sunum yaptı. Sunumda Avrupa ve dünyadaki doğum oranlarıyla ilgili karşılaştırmalı verilere yer verilirken Türkiye’de 1965’te 7 olan doğurganlık hızının 2023’te 1.51’e inmesi ve Türkiye’nin ilk kez OECD ülkeleri ortalamasının altına düştüğü ifade edildi. Keşir’in sunumunda doğum hızının artırılmasına ilişkin bazı öneriler şöyle:
■ Tüp bebek tedavisinde devlet desteği için öngörülen yaş sınırı 40’tan 45’e yükseltilmeli.
■ ‘Anne dostu hastane’ gibi uygulamalar yaygınlaştırılmalı, doğumun ekonomik ve psikolojik yükü düşürülmeli.
■ Annelere çocuklarının ilkokula başlamasına kadar kısmi süreli çalışma hakkı getirilmeli.
■ 3 ve üstü çocuk sahibi olan ailelere kademeli olarak asgari ücret tutarında bakım desteği verilmeli.
■ Yenidoğan çocuklar için iki yıl süreyle bez ve mama yardımı yapılmalı.
■ İki ve üstü çocuğu olan ailelere araç ve konut alımı başta olmak üzere kademeli olarak vergi indirimleri ve avantajlar sunulmalı.
■ Aile ve Gençlik Fonu uygulaması, kapsamı genişletilerek çocuk teşvikleri için de kullanılabilmeli.
■ Doğum yardımı olarak verilen, 1’inci çocuğa 300 TL, 2’nci çocuğa 400 TL, 3 ve üzeri çocuğa 600 TL olan rakamlar güncellenmeli.
Dünyada nasıl?
Fransa, Avrupa ülkeleri arasında doğurganlık hızının düşmesine karşı önemli tedbirler alan ülkelerin başında geliyor. Ülkede aile ve iş hayatı dengesini kurmak için tekrar işe alım garantisi, iki yıla kadar ücretli izin gibi uygulamalar yürürlüğe konuldu. Finlandiya’da ise yeni anne baba olan çiftler annelik paketi ile destekleniyor. Ailelere bebek kıyafetleri, pijamalar, kitaplar, bakım ürünleri ve oyuncaklar gibi 50 çeşit temel eşya veriliyor. İsveç’te ise kadınlar için yarı zamanlı işler ve esnek istihdamın yaygınlaştırılması, doğumdan sonra 480 güne kadar ücretli izin, ebevey izinlerinin anne ve babayı kapsaması, aile içindeki rollerin eşitlikçi paylaşımı gibi uygulamalar bulunuyor. Güney Kore’de aileleri çocuk sahibi olmaya özendirmek için 10 yıldır 70 milyon dolarlık teşvik programı yürütülüyor.