10.10.2022 - 10:58 | Son Güncellenme:
Aslı DURAN/DHA
Olay, geçen yıl 17 Kasım'da, Muratpaşa ilçesi Deniz Mahallesi 129 Sokak'ta meydana geldi. Birinin 5 katlı apartmanın çatısından atlayarak intihar ettiği ihbarı üzerine adrese gelen polis ve sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, güvenlik görevlisi Suat Sırım'ın hayatını kaybettiği belirlendi. Kayıtlara 'yüksekten atlamak suretiyle intihar' olarak geçen olayın ardından Sırım'ın cansız bedeni, Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yapılan ilk muayenesinde, Sırım'ın vücudunda boyun sol yanda 6, göğüs sol yanda 19 olmak üzere 25 kesici alet yarası bulunduğu saptandı. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı araştırmada, Sırım'ın atladığı çatıda kanlı ekmek bıçağı, cebinde de 'Bana bir şey olursa kendinize iyi bakın' yazılı not bulundu. Olay sırasında Suat Sırım'ın yanında bulunduğu belirtilen eşi T.S. ile kayınbiraderi A.T., gözaltına alındı. 2 kardeş, 'kasten öldürme' suçlamasıyla tutuklandı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun 'Kişinin vücudunda tespit edilen kesici delici alet yaralarının tamamının kendisi tarafından oluşturulmasının mümkün olduğu ve sonrasında yüksekten atlayarak intihar etmiş olduğunun kabulü gerektiği' yönündeki raporun ardından T.S. ile A.T., takipsizlik kararı verilerek, serbest bırakıldı.
YENİ RAPOR TALEP EDİLDİ
Şüphelilerin serbest bırakılmasına Suat Sırım'ın annesi, kız kardeşi ve avukatları itiraz etti. Dosya, yeni rapor alınması için İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'na gönderildi. Savcılık, bıçak darbelerinin olduğu bölgelerin, meydana getirdiği yaralamanın niteliği itibarıyla maktul tarafından kendi kendine yapılabilir nitelikte olup olmadığının saptanmasını istedi.
Öte yandan savcılık, bıçak darbesinden sonra maktulün yanına gelen kayınbiraderi ile bir süre konuşması ve ardından eşinin gelmesi üzerine aniden hareketlenerek kendisini aşağı atması yönündeki iddianın da irdelenmesini talep etti.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan gelen raporda, maktulün el parmaklarında savunma kesiklerinin tanımlandığı, bu kesiklerin kendisi tarafından veya başkası tarafından oluşturulmuş olabileceği belirtilerek, "Olayın adli tahkikatı ile aydınlatılmasının uygun olacağı oy birliği ile mütalaa olunur" denildi.
Yeni raporun ardından Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca iddianame hazırlandı. İddianamede Suat Sırım'ın eşi T.S. ile kayınbiraderi A.T.'nin, 'kasten öldürme' suçundan yargılanması istendi.
Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz yargılanan T.S. ve ağabeyi A.T. ile Suat Sırım'ın annesi, kız kardeşleri, şikayetçi ve taraf avukatları hazır bulundu. Önceki duruşmada istenilen, Suat Sırım'ın yazdığı iddia edilen 'Bana bir şey olursa kendinize iyi bakın' yazılı mektup Adli Tıp Kurumu'nca incelendi. Adli Tıp, raporda bahsi geçen mektubun Suat Sırım tarafından yazıldığını tespit etti. Rapor okunduktan sonra dava dosyasına koyuldu.
'KUZUMUN KANI YERDE KALMAYACAK'
Duruşmada Suat Sırım'ın annesi Naile Sırım, "Kuzumun kanı yerde kalmayacak. Adalet yerini bulacak" diye konuştu.
Suat Sırım'ın kardeşi Yasemin Sırım, sanık T.S. ile A.T.'nin 3 duruşma boyunca çelişkili ifade verdiğini iddia etti.
Suat Sırım'ın diğer kardeşi Yüksel Sırım da "Ağabeyim bu psikopatın, bu sapığın yüzünden bu hale gelmiştir. Ağabeyim asla kızını bile bile eşinin de kayınbiraderinin de eline bırakmaz. Resmen bizim dava cinayet, diye bağırıyor" dedi.
Şikayetçi avukatı Alper Evren ise "'Bana bir şey olursa kendinize iyi bakın' mektubu bu intihar değil, öldürülmekte olan birinin yazısıdır. 'Ben korkuyorum, bana bir şey olabilir, yapabilirler' demektir. Yeni raporlar alınmasını istiyoruz" diye konuştu.
Şikayetçi avukatlarından Alperen Erol, "25 bıçak darbesi olmasına rağmen bıçağın üzerinde parmak izi olmaması manidar. Müvekkillerim kardeşlerinin ve evlatlarının kaybedilmesinin üzüntüsü içerisinde, bu nedenle sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz" dedi.
'BEN VE KARDEŞİM TAMAMEN MASUMUZ'
Duruşmada savunma yapan sanık A.T., "Bütün bu iftira ve kumpaslara karşı çıkıyorum. Ben ve kardeşim tamamen masumuz. Olay anlattığımız gibidir" derken, T.S. ise "Allah biliyor ki ağabeyim ve benim günahım yok. Karşı tarafın yalan ve iftiralarının hiçbirini kabul etmiyorum" diye konuştu.
Sanık avukatı Halit Haldun Kepez ise "Suat Sırım, 17 Kasım'da ölüyor. Suat Sırım'ın vasisi eşi T.S. ve çocuklarıdır. Fakat Suat Sırım'ın ailesi, yani annesi ve kardeşleri 18 Kasım'da kira kontratını yeniliyor ve kirayı kendileri almaya başlıyor yani Suat Sırım öldükten 1 gün sonra kira kontratı yenileniyor. Bu bir süre bu şekilde devam etti. Ailenin neden bunu yaptığı hala açıklanmadı. Ayrıca söz konusu mektuptaki yazının maktule ait olmadığı iddia edilmiş ve Adli Tıp'a gönderilmiştir. Bilirkişi raporunda yazının Suat Sırım'a ait olduğu anlaşılmıştır. Şimdi de bunun bir önemi olmadığı belirtiliyor. Bıçakla arbede olsa bile herhangi bir yara bere savunma izi bulunmamaktadır bu nedenle tutuklama taleplerinin reddedilmesini istiyoruz" dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutuksuz yargılanmasının devamına ve yeni rapor taleplerinin reddine karar verip, duruşmayı erteledi.