28.06.2009 - 00:49 | Son Güncellenme:
İSTANBUL Milliyet
Türkiye’de halen yürürlükte olan “12 Eylül Anayasası”nın değiştirilmesiyle ilgili tartışmalara 10 Aralık Hareketi hazırlamış olduğu yeni bir anayasa raporuyla destek verdi. Mevcut Anayasa’nın maddeleri üzerinde değişiklik yaparak bir sonuç elde edilemeyeceği, Anayasa’nın bütünüyle değiştirilmesi gerektiğinin altı çizilen raporda, yeni kurumsal düzenlemeler öngörülüyor.
Buna göre, yüksek yargı olarak askeri yargının varlığına son verilmesi, Milli Güvenlik Kurulu’nun Ulusal Savunma Danışma Kurulu’na dönüştürülmesi, kimlik kırılmasının önlenmesi konusunda “Türkiye yurttaşlığı” gibi yeni açılımlar gerekçeleriyle öneriliyor.
“Neden Yeni Bir Anayasa?” ve “Nasıl Bir Anayasa?” adı altında çalışmalarını tamamlayan 10 Aralık Hareketi üyeleri Prof. Dr Burhan Şenatalar başkanlığında dün Dedeman Otel’de bir araya geldi.
Aralarında eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıcı Dr. Rıza Türmen, Prof. Dr. Taner Berksoy, Prof. Dr. İlter Turan, eski Toplu Konut İdaresi Başkanı Yiğit Gülöksüz, Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, Türkiye İşçi Partisi kurucularından Tarık Ziya Ekinci’nin de bulunduğu toplantıda, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Dr. Rıza Türmen yeni anayasanın nasıl olması gerektiği üzerine açıklamalarda bulundu.
Rıza Türmen: “Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Birincisi, devleti bireye karşı koruyan, 12 Eylül Anayasası devlet merkeziyetçi asıl karekterini hâlâ muhafaza ediyor.
İkincisi, Türk toplumu bugün içinde bulunduğumuz noktada büyük bir gerginlik, büyük bir kutuplaşma yaşamaktadır. Bugün Türk toplumu cemaatlere bölünmüş bir toplumdur. Her cemaatin kendi kodları vardır. O kodlara göre hareket etmektedir. O cemaatler arasında bir iletişim, ortak bir dil mevcut değildir. Cemaatler birbirleriyle konuşmamaktadır.
Bu nedenle yeni bir toplumsal sözleşme yapabilmek, yeni bir toplumsal uzlaşı sağlayabilmek için yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu düşünmekteyim. Üçüncüsü, Türk toplumu çok büyük değişimler geçirdi ve bu Anayasa buna cevap vermiyor. Bireye öncelik veren, insan haklarına saygılı, hukuk devletini sağlam bir zemine oturtan çoğulcu, farklı kimliklere yer açan ama aynı zamanda eşitliğe dayanan, demokratik, laik bir anayasa arayışı içerisindeyiz. Toplumun her kesiminin görüşü alınarak bu anayasa sürecine katkı sağlanmalıdır.”
İbrahim Kaboğlu: “Bugün Türkiye’nin egemenlik anlayışı 19. yüzyıl egemenlik anlayışıyla örtüşüyor. Siyasiler egemenliğin kendilerinde somutlaştığını düşünüyorlar. 20. yüzyıl gelişmeleri bilmiyorlar diyemeyiz ama bu gelişmeleri görmek de istemiyorlar. Bizim yeni anayasa çalışmaları sırasında siyaseti ya da TBMM’yi dışlama düşüncemiz yok, olmamalıdır da.
İki nedenle... Birincisi Türkiye’de egemenlik anlayışı çok kırılgan ama bu egemenlik anlayışını yeni döneme taşımak zorundayız. İkincisi Meclis anayasayı değiştirme yetkisine sahip fakat Anayasa, bu Meclis’e Anayasa’nın tümden değiştirilmesi yetkisini vermiyor. Bu nedenle mevcut Meclis’in yanında bir anayasa meclisinin oluşturulması hukuki yetkilerle, politik iradenin birlikteliğiyle yeni bir açılım sağlanabilir.
12 Eylül Anayasası bir darbe anayasasıydı, yeni bir anayasa hazırlayalım dersek, o zaman bunun adı askeri darbe olmaz, anayasal darbe olur. Bu önemli ve Türkiye’de tartışılmayan bir noktadır. Bu konuda bize yardımcı olabilecek temel öğeler ele alınabilir. Çünkü üç kırılma noktamız var. Birincisi yurttaşlık, ikincisi yönetimde merkez-çevre, üçüncüsü laiklik sorunudur. Bu üç sorun tartışılmazsa asgari konsensüs oluşturulmazsa yeni anayasa yapılması da sorunlu olacaktır.”
2 Mayıs tarihinde 50 yaşına girecek olan David Beckham, doğum günü kutlamasına başladı. Miami'de doğum gününü kutlayan David Beckham'ı dünyaca ünlü isimler yalnız bırakmadı. Doğum günü partisine ünlüler adeta akın etti.