31.07.2022 - 10:52 | Son Güncellenme:
Nedim BAYHAN - Emre Can URAN/DHA
2011 yılında çiftin evliliklerinin ikinci ayında Mehmet Can Karacan testis kanserine yakalandı. Tedavisi 9 ay süren Karacan, bu süreçte en büyük desteği eşi Bahar Karacan'dan gördü. Tedavi sürecinde doktorlar 5 yıl çocuk sahibi olmayacaklarını söylemesine rağmen, iki yıl sonra Sabri Ömür isminde bir erkek çocukları oldu. Aile 11 yıl sonra, bu kez Bahar Karacan'ın meme kanseri olduğunu öğrenmesiyle sarsıldı. Karacan çifti, oğullarıyla birlikte ikinci kez kanserle mücadeleye başladı. Kanser hastalığını 'misafir' olarak tanımlayan çift, tedavi süreçlerini sosyal medya hesaplarında paylaşarak aynı durumdaki insanlara umut ışığı olmaya çalışıyor.
"KANSERE YAKALANDIĞIMDA EŞİME EVLİLİĞİ BİTİREBİLİRİZ DEDİM"
Mehmet Can Karacan bel ağrısı şikayetiyle yapılan kontrollerde kanser olduğunu öğrendiğini belirterek, "Doktorum acil şekilde benden tahlil istedi. Yapılan tahlillerin sonucunda testis kanserine yakalandığımı öğrendim. 25 yaşında böyle bir hastalığa yakalanmam üzücü bir durum oldu. Eşime kanser olduğumu söylediğimde beraber yıkıldık. Sonrasında tabii ameliyat sürecim oldu, kemoterapi gördüm. Bunların hepsi 9 ay sürdü. 9 aylık süreçte psikolojik olarak kötü etkilendiğim çok dönem oldu. Ama en büyük destekçim eşim Bahar Karacan'dı. Çünkü gerçekten sevginin gücünü ve önemini burada anlıyorsunuz. Çünkü kendisine iki aylık evliyken, bu evliliği bitirebiliriz dediğimde 'Ben aynı hastalığa yakalansam, beni bırakıp gider misin' diye karşılık verdi. Her zaman yanımda olduğunu hissettim" dedi.
"OĞLUMLA DİZLERİMİZİN ÜZERİNE ÇÖKÜP AĞLADIK"
Mehmet Can Karacan, eşinin kanser olduğu haberini aldığında ise oğullarıyla tatilde olduğunu ifade ederek, "Oraya gittiğimizde Bahar'dan kanser olduğu haberini aldık. Çok üzüldük ve hemen eve gelmek istedik. Fakat oğlum orada beni teselli etti. Beraber dizlerimizin üzerine çöküp ağladık. Oğlumun bana sarılarak baba bunların da üstesinden geleceğiz demesi, bana en büyük destek oldu. Çünkü benim hastalığımı daha öncesinden yaşamasa bile ona anlatmıştık. Gözyaşlarımı silmesi de ayrı bir teselliydi" diye konuştu.
"ŞU AN YOLU YARILADIK"
37 yaşındaki Bahar Karacan ise, "Kendime, başaracaksın, yol çok zor olacak ama eşine destek olacaksın. Birbirimiz için bunun üstesinden geleceğiz, dedim. Üzülmüştüm ama inancım daha ağır basmıştı, o süreçte. 14 Şubat'ta işbaşı yaptım, izin dönüşü göğüslerimi kontrol ettiğimde bir kitle buldum. 22 Şubat'ta doğum günümde, misafirimin geldiğini öğrendim. 15 Mart'ta ilk kemoterapiye başladık. 30 Haziran'da son kemoterapimi aldım. Ameliyat olmamın üzerinden 5 gün geçti. Meme koruma ameliyatı oldum ve tümörüm alındı. Altı kür kemoterapi aldım. Kemoterapiye iyi cevap veren bir tümörüm olduğu ve gen testim negatif çıktığı için memenin tamamını almadı doktorum. 21 kür radyoterapi sürecim olacak. Radyoterapiden sonra da çıkan patoloji raporuna göre; akıllı ilaç mı, kemoterapi mi, nasıl tedaviye devam edeceğimizin rotası oluşturulacak. Yani önümüzde daha uzun bir süreç var. Şu an yolu yarıladık gibi" şeklinde konuştu.
"EŞİM KANSER OLUNCA DAHA ÇOK ÜZÜLMÜŞTÜM"
Bahar Karacan eşine kansere yakalandığını söylemekten korktuğunu da belirterek, "Babam da 5 yıl önce bir serüven yaşamıştı. Ben Mehmet'e söyledikten sonra göz göze geldik. Kötü huylu olduğunu tahmin ediyorduk. Dedik ki bu misafir kötü niyetli ve biz ne yapabiliriz? Kafa kafaya vereceğiz ve bunun üstesinden geleceğiz. Eşimin hastalığına daha çok üzülmüştüm. Çünkü kendiniz onu üstleniyorsunuz, bu noktada en sevdiğinizi düşünüyorsunuz. Ben tolere edebilecek gücü kendimde bulduğum ve savaşmayı tercih ettiğim için Mehmet Can o noktada nasıl idare edecek acaba? Nasıl hissedecek, çok daha dert etmiştim" ifadelerini kullandı.