08.11.2021 - 12:18 | Son Güncellenme:
AA
Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile 8 Kasım Zafer Günü dolayısıyla geldiği Azerbaycan’daki temaslarını sürdürüyor.
Sabah saatlerinde Şuşa’ya gelen Akar ve TSK komuta kademesi Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi.
Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov’un da katıldığı görüşmede Akar tarafından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dost ve kardeş Azerbaycan’ın 8 Kasım Zafer Günü tebrikinin iletildiği öğrenildi.
Görüşmede ayrıca Akar'ın, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki iş birliğinin "Tek millet, iki devlet" anlayışıyla artarak devam edeceğini, Türkiye’nin dün olduğu gibi bugün ve yarın da can kardeşi Azerbaycan’ın haklı davasında yanında olacağını ilettiği bildirildi.
Türk SİHA'ları, Azerbaycan ordusunun, 30 yıla yakın süren Ermeni işgaline son vermesinde kilit rol oynadı; savaş sahasında en etkili silahlardan biri oldu.
Azerbaycan'ın Türkiye'den aldığı Silahlı İnsansız Hava Araçları, Karabağ Savaşı'nda dünyanın dikkatini çekti.
SİHA'lar 44 gün süren mücadelede tüm cephelerde kullanıldı; en ağır muharebe koşullarında 3 bin saat aralıksız görev yaptı ve 900'e yakın hedefi nokta atışı ile vurdu. Savaşın en kritik anlarında Azerbaycan ordusunun ilerleyişini sağladı.
TRT Haber'den Ahmet Çakıcı'nın haberine göre; SİHA'lar tarafından savaş dışında bırakılan Ermeni araçlarının toplam maliyeti 1 milyar doları buldu.
Türk SİHA'ların psikolojik etkisi de büyük oldu. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Abdullah Ağar, konuyla ilgili şunları söyledi: "Düşmanın stratejik yığınağını Cebrayıl'ın batısındaki stratejik yığınağını yok edince düşman karşı taaruzlar yapmaya kalktı ama taarruzların hepsi zayıf kaldı. Düşman her an vurulabileceğine dair bir güvensizlik yaşadı ve bu güvensizliğin karşılığı da onu buldu."
Karabağ Zaferi'yle birlikte tüm dünya Türk SİHA'larının başarısını konuştu. Abdullah Ağar, "4'üncü nesil savaş, vekaletler savaşıydı. Karabağ Savaşı da 5'inci nesil savaşa geçişin savaşı. Örneğin SİHA'ların dahil olduğu 12 farklı disiplini kullandı. NATO ülkeleri için en büyük sorun Rus menşeli hava savunma sistemini imha etmektir. Bunu şu ana kadar hiçbir NATO ülkesi yapmadı, bir tek Azerbaycan yaptı." ifadelerini kullandı. Bu başarının ardından ülkeler savaş stratejilerinde değişikliğe gitti; Türk SİHA'larına talep de arttı.
Aliyev, başkent Bakü'de, France 24 kanalının Dağlık Karabağ gündemine ilişkin sorularını yanıtladı. Bölgedeki son gelişmeleri değerlendiren Aliyev, muhabirin, "Kaç tane Türk drone'unuz var?" sorusuna "Yeterince var" yanıtını verdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı, sayıya ilişkin ayrıntılı bilgi vermenin doğru olmayacağını kaydetti.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Karabağ'da elde edilen zaferin birinci yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı bildiride, çatışmanın sona ermesiyle Güney Kafkasya'da yeni gerçekler ortaya çıktığını belirterek, Ermenistan'ın, bölgesel iş birliği ile komşularına karşı yasa dışı ve asılsız toprak iddiaları arasında seçim yapması gerektiğini ifade etti.
Bakanlık, Karabağ zaferinin birinci yılı dolayısıyla bildiri yayımladı. Bildiride, Ermenistan'ın artan saldırı ve provokasyonlarına karşı 27 Eylül 2020'de başlatılan ve 44 gün süren "Vatan Savaşı"nın sonucunda Azerbaycan'ın topraklarını işgalden kurtardığı hatırlatıldı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ilgili kararları ve diğer uluslararası kuruluşların kararlarına uygun olarak ülkenin toprak bütünlüğünün temin edildiği ve yaklaşık 1 milyon Azerbaycanlı göçmenin ata yurtlarında yaşama hakkının sağlandığı kaydedildi.
Savaşta, Cebrayıl, Fuzuli, Zengilan, Gubadlı ve Şuşa şehirleri de dahil 300'den fazla yerleşim biriminin kurtarıldığı anımsatılan bildiride, 10 Kasım 2020'de Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan liderlerinin imzaladığı üçlü bildiri ile Ermenistan'ın yenilgisini kabul ettiği ve Kelbecer, Ağdam ve Laçın illerinden ordularını geri çektiği, böylece sorunun askeri ve siyasi yollarla çözüldüğü belirtildi.
Bildiride, savaş sonrasında kurtarılan bölgelerin imar ve ihya edildiği, arazilerin mayınlardan temizlendiği, yıllardır temel hakları ihlal edilen göçmenlerin ata yurtlarına güvenli ve onurlu şekilde dönmelerinin amaçlandığı aktarıldı.
Zaman, para ve ciddi emek gerektiren bu süreçte sadece Azerbaycan değil, dost ve kardeş ülkelerin de rol aldığı vurgulanan bildiride, gelecek yıllarda yerinden edilmiş kişilerin evlerine dönüşlerine tanık olunacağının altı çizildi.
Bildiride, Ermenistan'ın yaklaşık 30 yıllık saldırgan politikası, uluslararası hukuk ihlalleri ve savaş suçları dolayısıyla yargılanması için Azerbaycan'ın gerekli adımları attığı ve bu sürecin devam ettiği ifade edildi.
Faillerin cezalandırılmasının, adaletin sağlanması ve gelecekte bu gibi durumların tekrarının önlenmesi açısından önemine dikkat çekilen bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"Kalıcı barışın, kalkınmanın ve ilerlemenin sağlanması Azerbaycan'ın gelecek stratejisinin temelini oluşturmaktadır. İşgal faktörünü ortadan kaldıran Azerbaycan, uluslararası hukuk ilkelerine, özellikle egemenlik, toprak bütünlüğü ve uluslararası sınırların dokunulmazlığı ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalınması kaydıyla Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirmeye hazırdır.
Bölgede barış ve güvenliği sağlamak için bu aşamada üçlü bildirilerin tam olarak uygulanması önemlidir ve Azerbaycan'ın bu yönde attığı adımlara Ermenistan'ın yanıt vermesi beklenmektedir.
Çatışmanın sona ermesiyle birlikte Güney Kafkasya'da yeni gerçekler ortaya çıktı ve herkesin bu gerçekleri kabul etmesi gerekiyor. Ermenistan, bölgesel iş birliği ile komşularına karşı yasa dışı ve asılsız toprak iddiaları arasında seçim yapmalıdır.
Uluslararası toplum bu konuda olumlu rol oynamalı ve barışın alternatifinin olmadığını anlamaları için Ermenistan'a çağrıda bulunmalıdır. Ermenistan'daki intikamcı eğilimlere ve bu ülkenin silahlanmasına doğrudan veya dolaylı destek girişimlerine son verilmelidir."
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin Azerbaycan'ın sevinç ve gururunu paylaştığını ve iki ülke dayanışmasının ilelebet devam edeceğini vurgulayarak Azerbaycan'ın Zafer Günü'nü kutladı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Azerbaycan'ın 44 günlük Vatan Muharebesinde geçtiğimiz yıl 8 Kasım'da kültür başkenti kadim Şuşa'yı kurtararak taçlandırdığı zaferini kutluyoruz." ifadesi yer aldı.
İşgal altındaki topraklarını geri kazanmak için meşru müdafaa hakkını kullanan Azerbaycan'ın, 9 Kasım'da imzalanan Üçlü Bildiri ile sahadaki zaferini masada da tescil ettiği belirtilen açıklamada, Azerbaycan'ın, yıllardır uygulanmayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını kendi iradesiyle hayata geçirdiği de vurgulandı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Azerbaycan'ın zaferiyle, zorla yerlerinden edilmiş 1 milyon Azerbaycanlı kardeşimiz için de memleketlerine dönüş yolunun açılmasından memnuniyet duyuyoruz.
Karabağ Zaferi sadece işgal altındaki toprakları azat etmemiş, bölgede özlemini duyduğumuz kalıcı barış, istikrar ve iş birliğinin de yolunu açmıştır. Süratle abat olan Karabağ ve Doğu Zengezur bölgelerinde Füzuli Uluslararası Havalimanı, Zafer Yolu gibi bölgenin çehresini değiştiren projeler, Azerbaycan'ın yapıcı gücünün göstergesidir.
'İki devlet tek millet' inancıyla Şuşa Beyannamesi ile ilişkilerimizi müttefiklik seviyesine ulaştırdığımız Azerbaycan’ın sevinç ve gururunu paylaşıyoruz. Azerbaycan ile dayanışmamız ilelebet devam edecektir."