Güney Amerika ülkesi Şili'nin başkenti Santiago'dan alevler yükseldi, patlama sesleri duyuldu. Yeniden sokaklara dönen göstericiler polislerle kıyasıya çatışırken, trajik anlar yaşandı. Santiago'daki kalabalıklar arasındaki radikal gruplar, yollara barikat kurup polislere saldırdı. Göstericiler, polislere atılan taşların yanı sıra molotofkokteyli de kullandı. Atılan molotofkokteyllerinden ikisi, iki kadın polise isabet etti. Kadın polislerden biri, boynuna isabet eden molotofkokteyliyle diri diri yanmaya başladı. Çığlıklar atarak koşturmaya çalışan polise ekip arkadaşları yardım etmeyi denedi. Diğer kadın polisin de baş çevresi molotofkokteyliyle alev aldı. Uluslararası haber ajansları Reuters ve AP, dehşet anlarını kare kare dünyaya servis etti. Santiago yönetimi, en az altı polisin atılan molotofkokteylleriyle yaralandığını bildiriyor. Gösteriler sırasında polis ekiplerine lazer tutulduğu göze çarptı. Yaralı bir göstericinin gözaltı görüntüleri de, yine AP ve Reuters'ın objektifine takıldı. Bacakları kanlar içinde kalan kadın gösterici, polisler tarafından yerde sürüklendi. AP haber ajansına konuşan protestoculardan Marcos Diaz, demokrasiye geçilmesinden bu yana uygulanan neo-liberal ekonomik modelin çöktüğünü belirtiyor. 51 yaşındaki öğretmen, çalışanların yüzde 60'ının yoksulluk sınırı altında yaşadığını aktarıyor. BBC'ye röportaj veren Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera, istifa etmeyeceğini söyledi. Güney Amerika muhabiri Katy Watson'a konuşan Pinera, göstericilerden gelen istifa çağrılarını da yanıtlamış oldu. Diktatör Augusto Pinochet'nin devrilmesinden bu yana en büyük gösterilerin gerçekleştiği Şili'deki protestolarda bugüne kadar en az 20 kişi öldü. Ekim ayının ikinci yarısında metro ücretlerine yapılan yüzde 4'lük zamla başlayan protestolar, kısa sürede ülke çapına yayıldı. Ekim ayının son haftasına gelindiğinde ülke tarihinin en büyük hükümet karşıtı protesto gösterilerinden biri düzenlendi. Başkent Santiago'da bir milyondan fazla kişi gelir eşitsizliği ve yaşam standartlarını protesto için sokaklardaydı. Gösteriler güneydeki Puerto Montt'tan kuzeydeki Antofagasta'ya kadar boydan boya tüm ülkeyi sardı. Şiddet dalgası yayılırken, ülke genelinde olağanüstü hal ilan edildi. Bu, diktatör General Augusto Pinochet yönetiminden beri ülkede ilan edilen ilk olağanüstü haldi. Birçok kentte süpermarketler ve dükkanlar yağmalandı, sokaklarda silahlı askerler devriye gezdi. Şili lideri Pinera, protestolar devam ederken tüm kabinesini görevden aldı ve yeni bir reform paketi açıkladı. Pinera'nın görevden aldığı bakanlar arasında bir isim öne çıkıyordu. Protestocular için 'suçlular' ifadesini kullanan sağcı İçişleri Bakanı Andres Chadwick, büyük tepki çekti. Pinera'nın kuzeni olan Chadwick, Augusto Pinochet'nin 1990'da sona eren diktatörlük rejimini desteklediğini açıklamıştı. Şili lideri ayrıca birçok kentte uygulanan sokağa çıkma yasaklarının da kaldırıldığını duyurdu. Ancak Santiago yönetiminin hamlelerine rağmen gösteriler sürdü, uluslararası organizasyonlar iptal edildi. Şili 16-17 Kasım 2019'da yapılması planlanan Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu (APEC) ile 2-13 Aralık 2019'da yapılması planlanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'na (COP25) ev sahipliği yapmaktan çekildi. Şili, Latin Amerika'nın en zengin ülkelerinden biri olsa da aynı zamanda gelir adaletsizliğinin en yüksek olduğu ülkeler arasında. 36 üyeli Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) içinde gelir dağılımının en adaletsiz olduğu ülke de Şili. Pinera'nın açıkladığı reformlar arasında emeklilik maaşına yüzde 10 zam yapmak ve asgari ücreti 413 dolardan 482 dolara yükseltmek de bulunuyor. Aynı zamanda yüksek maaş kazananlardan daha fazla vergi alınması, devletin sağlık masraflarını karşılaması ve elektriğe yapılması planlanan zammın geri alınması da açıklanan reformlar arasında. Çoğu emtia üreticisi Latin Amerika ülkesi, 2000'lerin başında emtia fiyatlarında yükseliş yaşanması ile ekonomik anlamda büyük bir ilerleme kaydetti. Ancak sonraki yıllarda emtia fiyatlarında yaşanan düşüş, ekonomilerinin zora girmesine yol açtı. Aynı zamanda ekonomik büyümeden toplumun dezavantajlı konumları yeteri kadar yararlanamadığı için sosyal ve ekonomik eşitsizlik açısından uçurum derinleşti. Dünyanın en büyük bakır üreticisi Şili de büyümesi yavaşlayana kadar 2000-2014 yılları arasında ekonomisi büyük ilerleme kaydeden ülkelerden biri. New York Üniversitesi Latin Amerika ve Karayipler Çalışmaları Merkezi'nden Profesör Patricio Navia, Şili'deki protestoların neden kaynaklandığını Voice of America haber sitesine verdiği demecinde şöyle açıklıyor: İnsanlar sokaklara çıktı. Hükümetin yoksullara yardım etmesi gereken sosyal programlar hiç gelişmiş değil ve toplumun geri kalanı kendi kendine geçinmek zorunda. Sokağa çıkanların bir kısmı kamu yardımı almak için yeteri kadar yoksul değil, geri kalanı da hükümetin vergi indirimlerinden faydalanmak için yeteri kadar zengin değil.