Kaycı, ekiplerinde farklı disiplinlerden çok sayıda uzman yer aldığını ifade ederek, "Biz buranın 5 bin ila 11 bin yıl öncesini kapsayan neolitik dönem ve öncesinde yapıldığını tahmin ediyoruz. Ama ondan öncesinde Paleolitik dönem var. Tam net bir şey söyleyemiyoruz. Bu mağaralarda arkeolojik dolgu yok. Ancak mağaranın bulunduğu vadinin üst sırtlarındaki diğer mağaralarda Epi-Paleolitik döneme hatta Orta-Paleolitik döneme ait yontma taş aletlerle karşılaştık. Tarihlendirme yapılırsa kesin bir tarih ortaya çıkacak. Burası 2015'te keşfedildiğinde Yaşar Ünlü ile birlikte sit derecelendirmesi yapıldı.
Sonrasında ekibimiz içerisindeki harita mühendisleri sayesinde buranın 3 boyutlu harita fotoğrafları hazırlanıyor. Burasının ziyarete açılması amacıyla bir plan hazırlanacak. Hazırlanacak plana göre bir milli park oluşturmasını istiyoruz. Ama yerel yönetimlerden, herhangi bir tahribat oluşmadan bir bekçi atanmasını rica ediyoruz. Umarım bu gerçekleşirse gelecek nesillere bir kültürel varlığı bırakmayı istiyoruz" diye konuştu.
Doğa gezisi sırasında neolitik çağdan kalma el baskılarını bulan Ahmet Nadir Yavuz da, "Ben doğa yürüyüşünü çok seven biriyim. Gezerken ne olduğunu bilmediğim boyalara denk geldim. Amcamın kızı avukat, çektiğim resimleri onunla paylaştım. O da Yaşar Ünlü hocamıza resimleri göndermiş. Yaşar hoca beni aradı. 2015 yılından beri Yaşar Ünlü hocamıza ve ekibine yardımcı oluyorum, rehberlik ediyorum. Keşfetmiş olduğum başka mağaralar da var. Bulduğum mağaraları kendilerine gösteriyorum. Tarihe bir şey kazandırabildiysem ne mutlu bana" ifadesini kullandı.