13.05.2014 - 15:02 | Son Güncellenme:
Anne dendiği zaman akla ilk gelen kadın buluşçu Marion Donovan olur. Marion çocuğunu doğurduktan sonra bebek bezi, kirlenen elbiseler gibi birçok sorunla karşılaştı. 1951’de ortaya koyduğu ve patentini aldığı bebek bezi sayesinde tüm dünya anneleri rahat bir nefes aldı.
Lillian’ın “Superwomen” lakabıyla anılmasının en büyük nedeni 12 çocuğa sahip olması. Endüstriyel mühendisi olan Lillian, annelerin modern hayatta nasıl çalışmaları gerektiğini, sivil savunma, savaş üretimi ve bedensel engelli rehabilitasyonu hakkında birçok konuda danışmanlık vermiştir. Bunca işinin arasında kadınların hayatını kolaylaştıracak mikseri ve buzdolabı kapağının içindeki rafları da icat etmeyi unutmadı.
Modern sutyeni bularak kadınlar için büyük bir adım atan Mary, 1914’te Amerika Patent Ofisi’ne başvurdu. Mary, buluşundan hemen sonra doğan bir erkek ve ileride annesiyle gurur duyacak bir kız çocuğu sahibi.
İlk bulaşık makinesini bulan ve patentini alan icatçı olarak tanınsa da, onun daha ilginç bir hikayesi var. Çok zengin bir kadın olan Josephine, aslında hiç ev işi yapmayan biri olsa da bulaşık makinesini kimse bulmuyorsa bu işi ben yapacağım diyerek işe başlıyor. 1950’de patentini alan Josephine iki çocuk annesi olduktan sonra ilk bulaşık makinesini 1986’da hayata geçiriyor.
Hiç evlenmeyen ve çocuğu olmayan kendini tamamen kariyerine adayan Stephanie, 1963’te “Kevlar” adlı materyali bularak kurşungeçirmez yeleği icat etti. Anne olmasa da dolaylı yoldan birçok insanın hayatını kurtaran Stephanie, 80 yaşında hayatını kaybetti.
Anne ve Barbara adında iki kız çocuğu sahibi olan Marjorie, perma makinesini icat etti.
İki çocuğunu doğurduktan sonra, özellikle kahveye çok düşkün Avrupalılar için ilginç bir buluşa imza attı. Melitta, kahvenin filtresini bulan ilk kişi oldu ve bunu patentledi.Kadınların tarihin birçok alanına etki etiğini dile getiren Adres Patent Genel Müdürü Av. Ali Çavuşoğlu; “Özellikle bilim alanında 19. ve 20. yüzyıllarda kadınların etkinliğinin arttığı ve kendi sorunlarına kendilerinin cevap aradığı bir dönemden bahsedebiliriz. İçgüdüsel olarak hayat kurtarma, ikram, çocuklar ve güzellikle ilgili sorunlar konusunda birçok ürün ve birçok patentin kadınlara ait olduğunu söylemek mümkün. Zaten tüm buluşların temelinde karşılaşılan ya da mevcut sorunu çözmeye yönelik teorilerin sonuçlara ulaştığını söyleyebiliriz. O yıllarda alınmış patentler geliştirerek günümüze kadar gelmiştir. Kültürel mirasa da büyük katkıda bulunmuştur” açıklamasında bulundu.