30.08.2021 - 13:43 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr BBC TÜRKÇE
Dış dünyaya en kapalı ülkelerden birisi olan ve Kim Jong-un liderliğinde çok sert bir diktatörlükle yönetilen ülkeden, tüm dünya için endişe verici adımlar geliyor.
Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), Kuzey Kore'nin Yongbyon'daki nükleer reaktörünü yeniden faaliyete geçirdiğine dair veriler olduğunu duyurdu.
Tesislerde, nükleer silahlarda kullanılan plütonyumun üretildiğine inanılıyor. Kuzey Kore 2009'da IAEA'nın denetçilerinden başkent Pyongyang'dan ayrılmalarını istemişti ancak kurum uydu görüntüleri üzerinden değerlendirmelerine devam ediyor.
IAEA'nın yayımladığı son raporda, nükleer reaktörün Temmuz ayından beri soğutma suyu boşalttığı, bunun da tesislerin faaliyette olduğuna işaret ettiği belirtiliyor. 5 megawatt güce sahip bir reaktörü olan Yongbyon'daki nükleer tesislerin, Kuzey Kore'nin nükleer programında önemli bir yeri var.
IAEA'ya göre, Aralık 2018'den bu yana tesisler ilk kez faaliyete geçmiş görünüyor. Dönemin ABD başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile o yıl Mayıs ayında Singapur'da bir araya gelmiş ve birkaç ay sonra tesislerde çalışmalar durmuştu.
Kuzey Kore'nin nükleer silah üretme kapasitesi hakkında fikir sahibi olmak amacıyla uzmanlar Yongbyon tesislerini uzun zamandır uydu üzerinden gözetim altında tutuyor.
IAEA raporu ayrıca aynı tesislerdeki bir radyokimyasal laboratuvar hakkında da bilgi içeriyor. Kullanılmış nükleer yakıtların yeniden işlendiği laboratuvarın da Haziran'dan beri faaliyette olduğuna dair IAEA daha önce uyarıda bulunmuştu.
Raporda, laboratuvarın Şubat ayında faaliyete geçtiği, bunun da belli bir miktar kullanılmış nükleer yakıtı işlediği anlamında geldiği belirtiliyor.
IAEA, nükleer reaktör ve laboratuvardaki gelişmeleri "çok tedirgin edici" olarak niteledi ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlali olarak değerlendirdi.
Kuzey Kore yönetimi, IAEA'nin denetçilerini ülkeden çıkardıktan sonra nükleer silah geliştirmeye devam etmiş ve son nükleer denemesini 2017'de yapmıştı.
Kuzey Kore devlet medyasına göre, Kuzey Koreliler açlıktan ölme noktasına gelmiş olmalarına rağmen, dramatik kilo kaybının ardından "bir deri bir kemik kalmış" Kim'in sağlığı konusunda giderek daha fazla endişeleniyorlar.
Kuzey Kore liderinin, geçtiğimiz günlerde kilosu hakkında konuşulmasını yasaklaması ve yasağa uymayanlara ciddi cezalar ön görmesi, dünya kamuoyunda şüphe uyandırmıştı.
Kim'in yönetiminin önde gelen bir üyesi, Kuzey Kore liderinin sağlığının bozulduğuna dair söylentilerinin arttığı bu günlerde, diktatör için bir halef bulmakla görevlendirildi. Kıdemli parti yetkilisi Jo Yong-won kısa süre önce terfi ettirildi ve şimdi, Kim'in yerine geçecek kişiyi bulmakla görevlendirildiği anlaşılıyor.
Kuzey Kore Liderlik İzleme Örgütü'nü yöneten Michael Madden şunları söyledi: "Kim Jong-un'un, Jo Yong-won'u kendisine halef bulmak için görevlendirdiğini söyleyebiliriz. Bu kararı kesinlikle, olası bir geçişi göz önünde bulundurarak veriyorlar.
"Liderin iyileşemeyecek bir hastalığa yakalanma olasılığı veya ölebileceği gibi durumlar göz önünde bulunduruluyor." Madden, Kim'in babası Kim Jong-il'in yaşamının sonlarına doğru attığı benzer adımlara da dikkat çekti.
Madden, "2007'de babası mini inme adı verilen bir TIA (geçici iskemik atak) geçirdi. Sağlığı biraz bozuluyordu ve kalıcı bir halef için hazırlıklara hız verdiler.
"Daha sonra işe koyuldular ve sadakatlerini ve hırsları sorgulanmayacak yaklaşık beş ya da altı kişiyi vekil olarak hizmet etmeleri için görevlendirdi.
"Bunlar, Kim Jong-il'den Kim Jong-un'a geçişi olduğu kadar etkili yapan insanlar. Hepsi o ilk günlerde Kim Jong-un'a rehberlik eden insanlar arasında."
Kiloları çeşitli spekülasyonlara sebep olan diktatör, 'değişen boyutuyla' ilgili herhangi bir dedikodunun 'gerici bir eylem' olduğunu ilan eden yetkililer aracılığıyla yeni bir emir yayınladı ve kilosu hakkında konuşulmasına yasakladı.
İçeriden bir kaynak Radio Free Asia'ya (RFA) bunun, Kuzey Korelilerin Kim'in kilosu hakkında dedikodu yapmasını engellemediğini söyledi. Kim'in bu yıl şimdiye 20 kilo kadar kaybettiği tahmin ediliyor.
Kaynak, "Mahalle nöbeti birimi de ani kilo kaybının bir sağlık sorunundan kaynaklanmadığını, daha çok ülke ve kriz içindeki insanlar için yalnızlık içinde acı çektiğini söyledi." dedi. İçeriden başka bir kişi RFA'ya aldığı kilolar nedeniyle 'yürümesinin zorlaştığını' söyledi.
Kim'in hızlı kilo kaybı, yeni bir diyetin veya Kuzey Kore'nin açlıktan ölmek üzere olan nüfusuyla dayanışma göstermek için bir halkla ilişkiler hareketinin sonucu olabilir. Ticaret sorunları ve gıda sorunu, ülkenin kıtlığın eşiğinde olduğu anlamına geliyor.
Kamuoyunun kıtlığa karşı tepkisinden duyulan korkular, Pyongyang'ın dedikodu ve yabancı eğlence tüketimi gibi 'asi' davranışlara son vermesine neden oldu. Güney Koreli Kpop ve K-dizilerinin tüketicileri 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek.
Yasak materyali dağıtmaktan suçlu bulunanlara ölüm cezası bile verilebilir. Geçen ay hükümetin, kadınların cinsel partnerleri tanımlamak için kullandığı sevgi dolu bir kelime olan "oppa" gibi argo terimleri de yasakladığı ortaya çıktı.
18 ayını dolduran koronavirüs salgınında şimdiye kadar tek bir vaka bile açıklamayan Kuzey Kore, yaşanan tarihi krizin ortasında bir kez daha Rusya'ya ret yanıtı verdi. Ülkesinde neredeyse bir buçuk yıldır karantina uygulayan Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Haziran ayındaki İşçi Partisi toplantısında gıda sıkıntısı olduğunu ilk kez kabul etti.
Haziran ayının sonuna gelindiğinde ise Kim birçok üst düzey yöneticisini pandemi önlemlerini yeterince uygulamadıkları gerekçesiyle kovdu, "Yetkililer büyük bir kazaya yol açtı" dedi.
Sert kapanma tedbirlerinin aşırı açlığa yol açtığı Kuzey Kore'nin çılgın lideri Kim Jong-un'un zayıflamış görüntüsü günlerce konuşulurken, resmi televizyon akıllara zarar haberler yayınladı.
Resmi televizyona konuşan Kuzey Koreliler, liderleri Kim'in zayıflaması nedeniyle üzgün olduklarını söyledi. Kim, yine geçen ay halkından gelmiş geçmiş en kötü sonuca hazırlanmalarını istedi.
Kuzey Kore koronavirüsü durdurmak için Çin sınırını tamamen kapattı. Bunun sonucu olarak ülkenin Çin ile ticareti sekteye uğradı. Pyongyang yönetimi, gıda, gübre ve yakıt konularında Çin'e bağımlı.
BBC, Pyongyang'ın bir diğer müttefiki Rusya'nın koronavirüs aşısı gönderme teklifini yinelediğini ancak Kuzey Kore'nin söz konusu öneriyi tekrar geri çevirdiğini bildiriyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Çarşamba günü bir kez daha Kuzey Kore'ye seslendi ancak Moskova beklediği yanıtı alamadı. Kuzey Kore, diğer ülkelerden gelen yardım tekliflerini de kabul etmiyor.
BBC'nin Seul muhabiri Laura Bicker'in analizine göre, ülkedeki krizin ne kadar büyüyeceği, önümüzdeki birkaç ay içinde yaşanacak gelişmelere bağlı olacak: "Kim Jong Un'un orduya ambardaki ürünlerini halka dağıtma emri verdiği düşünülüyor.
Dün yayınlanan bir BM raporu, ülkenin bu yıl yaklaşık 860 bin tonluk bir gıda kıtlığıyla karşı karşıya olduğunu ve ülke çapında 'sert bir dönem' öngördüğünü belirtti.
Açık olalım, bu hiçbir şekilde 1990'larda görülen kıtlık seviyelerinin yakınından bile geçmiyor ancak gıda stokları azalıyor ve yaygın hale gelen açlığı önlemek için sonbahar hasadının iyi gitmesi gerekiyor.
Geçen yıl bir dizi tayfun tarlaları sular altında bıraktı ve ekinleri yok etti. Kuzey Kore daha fazla doğal afeti kaldıramaz. Bu krizden çıkmanın yollarından biri, Covid-19'a karşı ülkedeki insanları aşılamak olacaktır.
Böylece rejimin sınır kısıtlamaları kalkacak, ticaret yeniden başlayacak ve hatta belki önerilen yardımları da kabul edecekler. Buradaki lojistik meseleleri bir dizi uzmanla tartıştım. Bu uzmanlar, Kuzey Kore'nin isteksizliğinin aşıyı taşımak için soğutma tesislerinin eksikliği ve yabancıların ülkeye girişine izin verme korkusundan kaynaklanabileceğini öne sürdü.
Bunların tartışılıp üstesinden gelinebilecek sorunlar olduğu söylendi. Öte yandan şu anda Pyongyang, harekete geçmeye istekli olduğuna dair hiçbir işaret göstermiyor. Bu arada, rejimin bir kez daha kendi kendine yetmekte ısrar etmesi, halkının aç kalması anlamına geliyor."
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Haziran ayı sonunda koronavirüs nedeniyle birçok parti yetkilisini kovdu. Kim'in tepkisi, koronavirüs salgının ülkenin kurduğu 'savunma hattı'nı aşmış olabileceği endişesi yarattı.
Yetkilileri 'kabiliyetsizlik' ve 'pasif kalıp kendilerini korumaya çalışmakla' suçlayan Kim, "Organizasyonel, materyel, bilimsel ve teknolojik önlemler için çağrılar yapan önemli parti kararlarını dikkate almayarak yetkililer büyük bir kazaya yol açtı ve ülke ile halkının güvenliği için büyük bir risk yarattı. Bu önlemler dünyada süren sağlık krizine karşı atılmış epidemi karşıtı adımlardı" dedi.
Yaklaşık iki ay önce, Mayıs ayında ortadan kaybolup bir ay sonra ortaya çıkan Kuzey Kore lideri hakkında iddialar dünya gündemine bomba gibi düşmüştü. Geçen yıl 140 kilo olduğu düşünülen Kuzey Kore liderinin yeni görünümü, sağlığıyla ilgili spekülasyonları artırdı.
Daha önce Kim'in öldüğüne dair iddialar ortaya atılmış hatta sahte görüntüler bile yayınlanmıştı. Bir ayın ardından iktirdaki Kuzey Kore İşçi Partisi’nin toplantısında konuşan Kim Jong-un’un bir hayli zayıfladığı dikkat çekmişti.
Neredeyse on yıl önce ülkenin lideri olduğundan bu yana fiziksel görüntüsüyle tüm dünyanın ilgisini çeken Kim'in fotoğraflarını analiz eden NK News, Kuzey Koreli liderin "önemli miktarda kilo verdiğinin" altını çizmişti.
Seul merkezli haber sitesi, 37 yaşında olduğuna inanılan Kim'in, 12 bin dolar değerinde olduğu tahmin edilen favori saatinin kayışını sıktığını gösteren büyütülmüş görüntüler yayınlamıştı.
Fotoğraflar, Kim’in sol bileğinin bu yılki halinin, mart ayı ve Kasım 2020'de çekilen benzer görüntülerden çok daha ince olduğunu gözler önüne seriyordu. Babası Kim Jong-il'i Aralık 2011'de kalp krizinden yitiren Kim’in ağır bir sigara tiryakisi olduğu belirtilirken, kilosuna ve yaşam tarzı nedeniyle sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği belirtilmişti.
Kuzey Korelilerle Kim'in zayıflaması üzerine röportaj yapan resmi televizyonun haberi, ülke liderinin kilo kaybını ilk defa doğrulaması olarak kayıtlara geçti. Söz konusu adım ayrıca, Kuzey Kore lideri ile ilgili 'hasta adam' tartışmalarını da bir kez daha gündeme getirdi.