13.01.2020 - 13:29 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Libya'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla başlayan ateşkes ikinci gününe girdi. Dünyanın gözü bugün Rusya'nın başkenti Moskova'ya çevrildi.
Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) Başbakanı Fayez el Sarrac ile ülkenin doğusunu kontrol altında tutan General Halife Hafter'in, bugün Moskova'da bir ateşkes anlaşması imzalaması bekleniyor.
Ulusal bir televizyon kanalına canlı yayında bağlanan Sarrac, Libyalılara hitaben, ateşkes anlaşması imzalanmasına yönelik gelişmeler ve siyasi sürece ilişkin açıklamalarda bulundu.
Libya'da sivil bir devlet arayışından vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Sarrac, "Ateşkes anlaşmasını imzalamak gelecekteki anlaşmalar için itici bir adım olacak. Bu, Libyalıların akan kanını durdurma girişimidir. Ateşkesi, ulusal birliği ve sosyal dokuyu korumak amacıyla güçlü olduğumuz bir pozisyonda ateşkesi kabul ettik" diye konuştu.
Anlaşmanın bozulması ve silahlı operasyonların başlaması halinde misliyle karşılık vermeye hazır olduklarının altını çizen Sarrac, "Ulusal prensiplerimizden vazgeçmedik. Ateşkes anlaşması ancak ve sadece tiranlık ve silah zoruyla hükmetme hayali kuranların amaçlarını ortadan kaldırma yönünde atılmış bir adımdır" dedi ve ekledi:
"Başlayacağımız siyasi süreç, uzun zamandır hayallerimizdeki devleti kurmak için yaptığımız fedakarlıkların devamı niteliğinde olacaktır. Aramızdaki farklılıklar ancak demokrasi ve diyalog yoluyla aşılabilir.
Artık bizim için bir kişinin veya ailenin baskıcı yönetimini kabul etmemiz mümkün değil. Tüm Libyalıları, geçmişi arkada bırakmaya, ayrışmadan vazgeçmeye, barış ve istikrar için safları sıklaştırmaya çağırıyorum."
Rus medya kuruluşu Sputnik, Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Hafter'in bu sabah saatlerinde Moskova'ya ulaştığını duyurdu.
Libya'daki tarafların buluşmasından önce, Türk ve Rus heyetlerinin toplantısı başladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan, Moskova'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Savunma Bakanı Sergey Şoygu liderliğindeki heyetle görüşüyor. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Twitter'dan attığı mesajda, "Libya'da barış ve istikrarı sağlama çabaları kapsamında Moskova'dayız" dedi.
Milli Savunma Bakanlığı ise, "Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Libya’da barış ve istikrarın yeniden tesisine yönelik devam eden girişimler kapsamında Dışişleri Bakanı Sn Mevlüt Çavuşoğlu ve MİT Başkanı Sn Hakan Fidan ile birlikte Moskova’da temaslarda bulunuyor" Twitter mesajını paylaştı.
2015 tarihli siyasi anlaşma kapsamında danışma heyeti olarak kurulan Devlet Yüksek Konseyi'nin Başkanı Halid el Mecri, Libya'da yayın yapan el Ahrar kanalına yaptığı açıklamada, ateşkes anlaşmasının imzalanmasının siyasi sürecin yeniden başlamasının önünü açacağını söyledi.
Mecri, Sarrac ile birlikte Moskova'ya giden heyette yer aldığını da ifade etti. Hafter'in heyetinde de şu anda Tobruk'ta bulunan ve uluslararası alanda tanınan parlamentonun başkanı Agila Salah yer alıyor.
Bu açıklamadan birkaç saat önce Bloomberg ajansı üst düzey bir Türk yetkili ile kıdemli bir Batılı diplomata dayandırdığı haberinde, Sarrac ile Hafter'in Moskova'da bugün biraraya gelmelerinin ve ardından da ateşkes anlaşması imzalamasının beklendiğini bildirdi.
Ateşkesin ardından dün İstanbul'da Libya lideri Sarrac'la görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ise İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ile başkent Ankara'da bir araya geldi.
Hafta sonu Sarrac'ı Roma'da ağırlayan Conte ise, ateşkesin ardından ilk açıklamayı yapan isim olmuştu: "Hafter güçleri ateşkesi kabul etti. Bu, siyasi çözüm arayışında ilk adım. Hala bu konuda katedilmesi gereken çok yol var ama yön doğru."
Anadolu Ajansı, ateşkesin sağlandığı Libya'nın başkenti Trablus'ta taraflara ait cephe hatlarında gergin bekleyişin sürdüğünü bildiriyor. Ajans, uygulamaya giren ateşkesi, Trablus'un en sıcak çatışma noktalarından Selahaddin ilçesinde izledi.
Savaşın izlerinin en açık biçimde görüldüğü ilçenin ortasındaki ana cadde üzerindeki yerleşim yerleri, ticarethaneler, yollar ve kaldırımlar etrafa düşen bomba, roket, top ve ağır silah mermisi gibi mühimmatların neden olduğu yıkımın izlerinin silineceği günü bekliyor. Mahallenin ana caddesinde, tarafların savunma hattı olarak yaptıkları toprak setler, trafiğin normal seyrini engelliyor.
Ateşkesin hayata geçmesine rağmen, sivillerin emniyeti için çatışma bölgelerinin yakınlarına kurulan kontrol noktaları yerini koruyor.
Ateşkesin sağlanmasının ardından ilk 36 saatte taraflar birbirlerini 'ihlal'le suçladı. UMH birlikleri, Hafter güçlerinin gece saatlerinden itibaren üç 120 milimetrelik havan mermisi ateşlediğini söylüyor. Bu noktalardan birindeki havan mermisi ise hala düştüğü yerde duruyor.
Evlerin arasında gezinirken, sivil yerleşimlere düşen bombaların açtığı büyük hasar göze çarpıyor. Geride bırakılan eşyalar, bahçelerdeki çocuk bisikletleri insanların saldırılar nedeniyle nasıl hazırlıksız şekilde evlerini terk etmek zorunda kaldığını anlatıyor.
Trablus'u savunanlardan biri, eskiden iletişim mühendisi olduğunu söyleyen bir Libyalı, "Çocuklarım, ateşkes olduğunu duyunca evde sevinçten oynamışlar. Haftalardır ailemi göremiyorum, ne hale geldik, bunların hiçbirine değmez" diyor. Söz konusu Libyalı, aralarında öğretmen, üniversite öğrencisi, mühendis ve mimar gibi farklı mesleklerden çok sayıda Trabluslunun başkenti savunmak için UMH saflarında yer aldığını söylüyor.
Dünya, ateşkesi uluslararası ajanslarının gece yarısı 00.28'de 'son dakika' koduyla geçtiği haberle duydu. Verilen sürenin dolmasına yalnızca 32 dakika vardı.
Türkiye ve Rusya'nın ateşkes çağrısında bulunduğu Libya'daki isyancı güçlerin başındaki General Halife Hafter, silahların sustuğunu sosyal medyadan görüntülü mesajla duyurdu.
Rusya'nın başkenti Moskova'yı hafta sonu Almanya Başbakanı Angela Markel, Rus lider Vladimir Putin'le görüşmesinin ardından Libya için barış konferansı düzenleneceğini açıkladı. Merkel, "Rusya ve Türkiye'nin ortak çabalarının başarılı olmasını temenni ediyoruz. Berlin'deki barış görüşmeleri için yakında davetiyeleri yollayacağız" dedi. Almanya Başbakanı barış görüşmelerine Birleşmiş Milletler'in öncülük edebileceğini belirtti.
Rusya lideri Putin ise, konferansın zamanlamasının uygun olduğunu dile getirdi, konferansa Libya'da çözüme katkıda bulunacak tüm ülkelerin katılmasının sağlanması gerektiğini de ekledi.
Gazeteciler Putin'e Libya'da 'paralı Rus savaşçıların varlığı'na ilişkin iddiaları da sordu. Putin buna, "Eğer bu kişiler Rus vatandaşıysa Rusya devletinin çıkarlarını temsil etmiyorlar demektir. Rusya hükümetinden para almıyorlar" yanıtını verdi.
2020'nin ilk günlerinden itibaren Libya'ya asker göndermeye başlayan Türkiye, bu hafta içinde İstanbul'da iç savaşı durduran buluşmaya ev sahipliği yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin, 8 Ocak'ta İstanbul'da bir araya gelerek Libya'da 12 Ocak itibariyle başlayacak bir ateşkes çağrısında bulundu.
Ankara ve Trablus yönetimleri, Kasım ayında Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşmayı imzalayarak bölgede depreme yol açtı.
Uluslararası toplum anlaşmanın yol açtığı sarsıntıyla çalkalanırken, İngiliz The Guardian gazetesi, Libya'ya Sudan'dan yeni paralı askerlerin geldiğini manşetinden duyurdu. Habere göre, son günlerde yüzlerce paralı asker Libya'ya getirilmişti.
Sudanlı bir komutanın verdiği bilgiye göre, Aralık ayı itibarıyla 3 bin kadar Sudanlı paralı asker General Hafter için Libya'daydı. Militanların liderlerinden biri, "Paralı asker olduğumuzu biliyorum, onur ve şerefimiz için savaşmıyoruz. Buradaki misyonumuzu tamamlayınca evimize döneceğiz" demişti.
Türkiye ise, Akdeniz'deki müttefiki Libya için 2019'un son günlerinde yeni bir hamle yaptı, asker gönderme tezkeresini meclise getirdi.
Meclis'te kabul edilen tezkereye göre, Trablus'a gidecek Türk askeri Libya ordusuna danışmanlık, malzeme ve planlama desteği verecek. Ayrıca kara, deniz ve hava araçları, silahları, eğitim üsleri tahsis edebilecek. Bu durumda mülkiyet, Türkiye'ye ait olacak.
Libya'da Sudanlıların yanı sıra yaz mevsiminden bu yana Rus paralı asker grubu Wagner de General Hafter saflarında. Rusya, söz konusu paralı askerleri daha önce Suriye, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde kullandı.
40 yılı aşkın bir süredir Libya siyasi arenasında yer alan General Hafter, 1969'da askeri bir darbeyle Kral İdris'i deviren Albay Muammer Kaddafi önderliğindeki subaylar arasındaydı.
Ama 1980'lerde Çad ile çatışmalara giren Libya askerlerinin başında görevlendirilmesi ile kaderi değişti. Libya, Fransızların desteklediği Çad'a yenildi, 1987'de 300 askeri ile birlikte Hafter de esir alındı.
Serbest bırakıldığında Kaddafi onu hain ilan etmişti. Hafter 20 yılını eski Libya liderini devirmek üzere harcayacaktı.
Bunu ABD'nin Virginia eyaletinde sürgünde yaptı. Burada muhalif Libya Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin askeri lideri olarak görev yaparken ABD istihbarat teşkilatı CIA ile işbirliği halinde çalıştığı tahmin ediliyordu.
Kaddafi döneminde Hafter tipik bir hain olarak görülüyor, ABD'ye kaçışı ile askeri okullarda olumsuz örnek vaka olarak anlatılıyordu.
Libya'yı 1969'dan 2011'e kadar demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi, muhaliflerden kaçmaya çalışırken yakalanıp linç edilmiş ve Kuzey Afrika ülkesinde bir sayfa kapanmıştı.
Hafter, Kaddafi'ye karşı ayaklanmanın başladığı 2011'de Libya'ya dönerek ülkenin doğusundaki muhalif güçlere komuta etti.
Kaddafi düştükten sonra Hafter iki yıldan uzun süre yargılandı. Şubat 2014'te televizyona çıkıp kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptı.
Libya'nın doğusundaki Bingazi'yi Şubat 2016'da kontrolü altına alan Hafter, Derne'ye kadar ilerledi. Peşinden Akdeniz sahil şeridinde Petrol Hilali adıyla bilinen bölgedeki limanları ele geçirdi.
Aynı yılın Eylül ayında kendisini mareşal ilan etti. Hafter Libya tarihinde mareşal rütbesine gelen ilk asker olmuştu.
Doğudaki kentlerden sonra batıya, Trablus'a yönelen Hafter, Ocak 2015'te BBC muhabiri Feras Kilani'ye bir röportaj vermişti. Kilani, Hafter'i "Eski tarz asker olarak siyasete inancı yok görünüyor" cümlesiyle tarif ediyor.
Kilani, Hafter'e "Ülkenin yeni Kaddafi'si olmayı mı planlıyorsunuz?" diye sorduğunda ise "Hayır" diye yanıtlamıştı öfkeyle.
Aradan geçen yaklaşık beş yılın ardından bugün 76 yaşında olan Hafter halihazırda başkent Trablus'u kuşatmış durumda. Ülkenin büyük bölümünü kontrol eden Hafter'e ait bir üste, bu yıl yaz mevsiminde Fransız füzeleri bulunmuştu.
BM raporlarına göre, ülkede Nisan ayından bu yana gerçekleşen çatışmalarda yüzlerce sivil yaşamını yitirdi ve 128 bin sivil yerinden oldu.
BM ve uluslararası toplum tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Trablus ve Misrata hattını kontrol ediyor. Hükümetin Başbakanı Fayez Mustafa el Sarraj. En güneyde ise diğer askeri güçler yine doğudan batıya kadar bir hatta sahip. Bu hat Nijer ve Çad sınırları boyunca uzanıyor.
Libya, son yıllarda Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlerin ana güzergahı. Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşamadan Akdeniz'de boğularak hayatını kaybetti.
Libya'da Temmuz ayında bir göçmen merkezine düzenlenen ve 53 kişinin öldüğü saldırının arkasında bir yabancı ülke vardı.
Bir Birleşmiş Milletler (BM) belgesine ulaşan BBC, savaş uçağı ile düzenlenen saldırı sonrası hakkında soruşturma açılan ülkenin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olduğunu tespit etti.
OPEC üyesi Libya, varlığı kanıtlanmış petrol rezervleri arasında büyüklük açısından Afrika’da birinci, dünyada dokuzuncu sırada yer alıyor.
Bu rezervler, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yarısından ve devlet gelirlerinin yüzde 75’inden daha fazlasına karşılık geliyor.
Herhangi bir resmi istatistik mevcut değil ancak birçok araştırmacı nüfusun üçte birinin işsiz ve yoksul olduğunu ve bu sayının genç Libyalılar arasında daha da yüksek olduğunu söylüyor.
Nüfusu 6.4 milyon olan Kuzey Afrika ülkesinin yüzölçümü 1.77 milyon kilometrekare. Libya, seyrek nüfuslu olmasına rağmen dünyanın en kaliteli petrol rezervlerinin üzerinde oturuyor.
Doğuda Mısır, güneydoğuda Sudan, güneyde Nijer ve Çad ile batıda Cezayir ve Tunus ile komşu olan Libya toprakalrı, 16. yüzyıldan 1911 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olarak varlığını sürdürdü.
1911'de Trablusgarb Savaşı'nın ardından İtalya tarafından işgal edilen Libya, 1951 yılında bağımsızlığını kazandı.