16.02.2021 - 10:37 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
DSÖ'nün koronavirüs araştırma görevini Wuhan'da yürüten bilim adamı, Pekin dünyayı varlığına karşı uyarmadan önce virüsün Çin'de yaygın olarak dolaştığına dair ilk kanıtı ortaya çıkardı. Peter Embarek, ekibinin geçen yıl Aralık ayında Wuhan'da en az 13 Kovid varyantı olduğunu keşfettiğini ve virüsün bu farklı türlerin gelişmesine izin verdiğini ve bir süredir insan popülasyonunda bulunduğunu söyledi.
Embarek, ayrıca, Wuhan'da Aralık ayı başlarında bin kadar kişinin enfekte olmuş olabileceğini ortaya çıkardı Bu, 174 ciddi hastalık vakasını gösteren Çin verilerine dayanan bir tahmin.
Embarek, virüsün Aralık ayından önce Çin'de dolaşımda olduğunu söyleyemedi, ancak Avustralya'dan bir virolog olan Prof. Edward Holmes, CNN'e kanıtların 'virüsün yalnızca o aydan daha uzun bir süre dolaştığını' gösterdiğini söyledi.
Öte yandan yeni bir araştırmaya göre Çin, koronavirüsün kökenleri hakkındaki yabancı dezenformasyonun yayılmasında başı çekti. Associated Press'in dokuz aylık bir araştırmasına göre, dünyanın dört bir yanındaki güçlü ülkeler arasında Pekin'in propaganda makineleri, diğer ülkelerden kaynaklanan koronavirüs hakkındaki komploların ortaya çıkmasında kilit rol oynadı.
Raporda, Donald Trump da dahil olmak üzere ABD, Rusya ve İran'da önde gelen medya ve yetkililerin, virüsün nereden geldiğiyle ilgili halka açıklanan bilgileri kontrol etmek için küresel bir yarışta olduğunu ve bunun siyasi olarak motive edilen yanlış iddiaları artırdığını söyledi.
Koronavirüsün milyonlarca insanın zihninde kök salması için bir biyolojik silah olarak tasarlandığı söylentisi sadece üç ay sürdü. Mart 2020'ye gelindiğinde, virüsün insan yapımı olduğu ve muhtemelen silah haline getirildiği inancı yaygınlaştı. Birden fazla anket insanların bu inançta olduğnu gösteriyordu.
Pew Araştırma Merkezi, her üç Amerikalıdan birinin yeni koronavirüsün bir laboratuvarda yaratıldığına inandığını buldu; dörtte biri de kasıtlı olarak tasarlandığını düşünüyordu.
Atlantik Konseyi'nin Dijital Adli Araştırma Laboratuvarı ile Associated Press'in işbirliği içinde yürüttiği ve dokuz ay süren araştırmanın sonuçlarına göre, bu kaos, en azından kısmen, devlet destekli dezenformasyonla üretildi.
Pekin'den Washington'a, Moskova'dan Tahran'a kadar güçlü güçler, virüsün nereden geldiğiyle ilgili anlatıyı kontrol etmek için savaştı. Pandemi dünyayı kasıp kavururken, koronavirüsün kökenleri hakkındaki yabancı dezenformasyonun yayılmasında başı çeken Çin oldu.
Dört ülkenin tümünde önde gelen yetkililer ve medya, güçlerini şüphe uyandırmak ve halihazırda dolaşımda olan siyasi olarak uygun komploları güçlendirmek için kullanarak dezenformasyonun süper yayıcıları olarak işlev gördü.
Analiz, Twitter, Facebook, VK, Weibo, WeChat, YouTube, Telegram ve diğer platformlardaki milyonlarca sosyal medya gönderisinin ve makalenin incelemesine dayanıyordu.
Pekin, koronavirüsü 'Çin virüsü' olarak damgalamaya çalışan o zamanki başkan Donald Trump da dahil olmak üzere, önde gelen ABD Cumhuriyetçilerinin haftalar süren ateşli retoriğine tepki gösteriyordu.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Pekin'in dostluğu teşvik etmek ve gerçeklere hizmet etmek için çalışırken, pandemiyi siyasallaştırmak isteyen düşman güçlere karşı kendisini savunduğunu söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün koronavirüs salgınını "pandemi" olarak tanımlamasının ertesi günü, Çin Dışişleri Bakanlığı (MOFA) sözcüsü Zhao Lijian, gece geç saatte bir dizi tweet attı ve partinin aleni dezenformasyon yayarak ilk gerçek küresel dijital deneyi olarak tanımlanabilecek açıklamalar gelmiş oldu.
Zhao Lijian, 12 Mart'ta "ABD'de sıfır numaralı hastane zaman enfekte oldu?" yazarak tweet attı. "Kaç kişi enfekte? Hastanelerin isimleri nelerdir? Salgını Wuhan'a getiren ABD ordusu olabilir. Şeffaf olun! Verilerinizi herkese açık hale getirin! ABD bize bir açıklama borçlu." diyerek devam etti.
Bundan sonra olanlar Çin'in ne kadar güçlü bir mesaj verdiğini ortaya koydu. DFRLab tarafından yapılan analize göre, sadece Twitter'da Zhao'nun 12 ve 13 Mart'ta 11 attığı tweet'ler, önümüzdeki altı hafta boyunca en az 54 dilde 99 binden fazla kez alıntı yapıldı.
Donald Trump Jr. da dahil olmak üzere Twitter'daki etkili muhafazakarlar, tweet'lerini en geniş kitlelerine ulaştırarak Zhao'ya sert tepki gösterdi. Çin'in Global Times gazetesi ve Fransa'dan Panama'ya en az 30 Çinli diplomatik hesap Zhao'yu destekledi.
Venezuela Dışişleri Bakanı, RT'nin Karakas'taki muhabiri ve kraliyet ailesine yakın Suudi hesapları da Zhao'nun sözlerinin dünyaya ulaşmasına yardım etti ve fikirlerinin İspanyolca ve Arapça olarak da yayılmasına yardımcı oldu. Zhao'nun suçlamaları Rus ve İran devlet medyasında da yer aldı.
CNN International, geçtiğimiz aylarda Çin'in koronavirüs salgınını dünyadan nasıl gizlediğini belgeleriyle ortaya koydu ve haberi 'Çin'in Covid kaosunun birinci perdesi' başlığıyla manşetten verdi.
'İç belge, lütfen gizli tutun' olarak işaretlenmiş bir belgede, virüsün ilk tespit edildiği Hubei eyaletindeki yerel sağlık yetkilileri, 10 Şubat 2020'de 5 bin 918 yeni vaka raporlamış. Bu rakam, kamuoyuna duyurulan resmi sayının tam iki katı ve o dönem açıklanmamıştı. Çin'in hesap sistemi salgının boyutlarını tam da vermemiş gibi görünüyor.
Çarpıcı noktalardan biri, yerel Covid-19 hastalarının teşhis edilmesindeki yavaşlıkla ilgili. Hubei'deki yetkililer, ilk salgını halka etkili ve şeffaf olarak ele almış gibi sunmuş olsalar da, belgeler yerel sağlık görevlilerinin kusurlu test ve raporlama mekanizmalarına göre hareket ettiğini ortaya koyuyor.
CNN, belgelerde açıklanan bulgular hakkında yorum almak için Çin Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Sağlık Komisyonu ile bölge CDC'sini denetleyen Hubei Sağlık Komisyonu'na ulaştı ancak yanıt alamadı. Virüsün ilk ortaya çıktığına inanılan zamanda, belgeler başka bir sağlık krizinin daha ortaya çıktığını gösteriyor: Hubei'deki grip salgını.
Belgeler, vakaların bir önceki yıl kaydedilen düzeyin 20 katına çıkmasına neden olduğunu ve zaten baskı altında olan bir sağlık sistemi üzerinde muazzam düzeyde ek stres oluşturduğunu gösteriyor.
Yetkililerin belgede belirttiği üzere grip 'salgını' Aralık ayında yalnızca Wuhan'da değil, aynı zamanda komşu şehirler Yichang ve Xianning'de görüldü. Grip artışının Covid-19 salgını üzerindeki etkisi veya bağlantısı belirsizliğini koruyor.
Bu belgeler, yetkililerin bildikleri ancak kamuoyuna açıklamaktan kaçındıkları şeyleri gösteriyor. 10 Şubat'ta Çin, ülke çapında 2,478 yeni teyit edilmiş vaka bildirdiğinde, belgeler Hubei'nin aslında farklı bir toplamla 5,918 vaka raporladığını gösteriyor.
Belgeler, testlerin başından beri hatalı olduğunu ve yeni vakaların teşhisinde haftalarca süren gecikmeler içeren bir raporlama sistemine yol açtığını gün ışığına çıkardı. 10 Ocak'ta, belgelerden biri, test tesislerinin denetimi sırasında yetkililerin yeni virüsü teşhis etmek için kullanılan SARS test kitlerinin etkisiz olduğunu ve düzenli olarak yanlış negatifler verdiğini belirtiyor.
CDC iç raporu, Hubei eyalet hükümetinin operasyonel finansmanının olmamasından şikayet ediyor ve personel bütçesinin yıllık hedefinin yüzde 29 altında olduğunu belirtiyor. Rapor ayrıca, personelin resmi süreçler tarafından kısıtlandığının ve uzmanlıklarının tam olarak kullanılmadığını belirterek, CDC'nin salgın ilk çıktığında olayı araştırmadaki rolünün azaltıldığının altını çiziyor.
Rapor, CDC personelinin kontrolü almak yerine 'pasif bir şekilde' üstleri tarafından verilen görevi tamamlamaya zorlandıklarını da öne sürüyor.