26.01.2021 - 10:39 | Son Güncellenme:
Son dakika haberlerine göre, koronavirüs kısıtlamalarının esnetilmesi tartışılırken, normalleşme vaka sayısı kadar aşılanma oranlarının da dikkate alınması istendi. Aşı takvimine göre sağlıkçılar, 65 yaş üstü, asker, polis ve öğretmenlerin de aralarında olduğu ‘riskli ve hareketli’ 12 milyon kişi, martın ilk haftasına kadar aşılanırsa gevşeme kararları daha kolay alınacak.
Tüm planlar beklenen aşıların gelmesi, hazırlanması ve öncelikli kitlelere yapılmasına göre belirleniyor. Hükümette yapılan hesaplamalara göre, ikinci parti olarak gelen 6.5 milyon aşının, hazırlanıp kitlelere uygulanmaya başlaması için en kısa olasılıkla 15 gün gerekecek.
Bu, şubat ayının ikinci haftasını bulacak. İkinci parti aşılamayla, ilk 3 milyon dozla beraber, şubat sonuna kadar 6 milyon kişinin aşılanması tamamlanabilecek. Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan'ın haberine göre, yapılan plan işlerse 15 gün içinde 10 milyon aşı daha gelecek.
Bu aşıların kitlelere yapılması da mart ayının başını bulacak. Bu takvime göre, 20 milyona yakın aşı, ikinci tur aşılanmalar da hesaba katıldığında en fazla 15 milyon kişiye yapılmış olacak. Bu da “öncelikli, hareketli ve riskli” kitlelerin aşılanmasına yetecek.
Daha önce açıklandığı gibi risk grupları ve hareketli olan kitlelerin aşılanmasına öncelik verileceği için, koronavirüsün bulaşması ve kitlelere yayılması da azaltılmış olacak.
Verilen bilgiye göre, ikinci dozları yapılacak olan yaklaşık 1 milyon sağlık çalışanı, 8 milyon 65 yaş üstü, 1 milyon emniyet mensubu, 1 milyon TSK mensubu, 1 milyon öğretmenin aşılanmasına öncelik verildiğinde, 12 milyon kişiden oluşan ilk hedef kitlenin aşılanması tamamlanmış olacak. Öte yandan Hükümette yapılan değerlendirmelerde, farklı iki görüş bulunuyor.
1-AŞAMA AŞAMA AÇILALIM: Şubat ayının ikinci yarısından itibaren okullar, lokanta ve kafelerin aşama aşama kontrollü olarak açılmasını savunanlarla, mart ayının ikinci yarısına kadar beklenmesi gerektiğini dile getirenler bulunuyor.
Erken davranılmamasını savunanların daha çok bilim kurulu üyeleri olduğu, daha önce harekete geçilebileceğini dile getirenlerin de ekonominin durumunu göz önünde bulunduran siyasiler olduğu belirtiliyor.
2-ÖNCE AŞILANMA BİTSİN: Toplantılarda, kısıtlamaların daha erken kaldırılmasını savunanlar, birinci dalganın sonunda, kontrolsüz açılmanın sonucunu gören okul ve işletme sahiplerinin bundan sonra daha dikkatli olacağı görüşünde. Konulacak yeni kurallarla kontrolün sıkı tutulacağını öne sürüyorlar.
5 bin olan vaka sayısının 15-20 bini bulması durumunda, sağlık altyapısının bunu kaldıracağı yorumları yapılıyor. Okulların açılmasının virüsün çocuklar ve gençler aracılığıyla evlere taşınması anlamına geleceği, 65 yaş grubunun aşılanması bitmeden okulların açılmaması gerektiğini belirtenler de bulunuyor.
Öte yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bir doktorun koronavirüsü yenen hastasıyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımı alıntılayarak "Sağlık çalışanlarımızın verdikleri emek ve özveri sonucu iyileşen her hastamız en büyük motivasyonumuz" dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İbrahim Emer isimli doktorun 42 gün sonra koronavirüsü yenen hastası için Twitter hesabından yaptığı paylaşımı alıntıladı. Bakan Koca, alıntıladığı paylaşımın üstüne şu mesajı paylaştı:
"Sağlık çalışanlarımızın verdikleri emek ve özveri sonucu iyileşen her hastamız en büyük motivasyonumuz. Bizi mutlu eden sizin sağlığınıza kavuşmanız. Biz sağlık çalışanları olarak son hastamız iyileşene kadar çalışmaya devam edeceğiz."
Bu arada Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarının yoksul ülkelere eşit şekilde dağıtılması çağrısında bulunarak, "Aşıların hakkaniyetle dağıtılmasını desteklemek her ülkenin kendi orta ve uzun vadeli ekonomik çıkarına olacaktır." dedi.
Ghebreyesus, örgütün İsviçre'nin Cenevre kentindeki merkezinde video konferans yöntemiyle basın toplantısı düzenledi. Dünya genelinde Kovid-19 vaka sayısının 100 milyona ulaştığını aktaran Ghebreyesus, "Bundan bir yıl önce, Çin dışındaki 23 vaka dahil olmak üzere, DSÖ'ye 1500'den az Kovid-19 vakası bildirilmişti." ifadesini kullandı.
Ghebreyesus, "tüm ülkelerde yılın ilk 100 gününde sağlık çalışanlarının ve yaşlıların aşılanması çağrısında" bulunduğunu anımsatarak, "Aşılar bize umut veriyor, bu yüzden şimdi kaybettiğimiz her hayat daha da trajik. Yürekli olmalı, umut almalı ve harekete geçmeliyiz." diye konuştu.
Yoksul ülkelere aşı tedarikinde eşit davranılmaması durumunda "dünyanın feci bir ahlaki başarısızlığın eşiğinde" olduğu uyarısında bulunan Ghebreyesus, yeni araştırmaların bunun sadece "ahlaki başarısızlık" olmadığını, ekonomik bir başarısızlık olacağını da gösterdiğini aktardı.
Ghebreyesus, Uluslararası Ticaret Odasının (ICC), hükümetlerin, gelişmekte olan ülkelere Kovid-19 aşısına erişim sağlamaması halinde küresel ekonominin 9,2 trilyon dolara kadar zarar göreceğini açıkladığını anımsattı.
Araştırmaya göre, söz konusu zararın neredeyse 4,5 trilyon dolarının en zengin ülkelerde gerçekleşeceğine işaret eden Ghebreyesus, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) yeni raporuna göre de salgının küresel işgücü gelirinde 3,7 trilyon dolar düşüşe neden olacağı tahmininde bulunulduğunu hatırlattı.
Ghebreyesus, Kovid-19 aşılarının düşük ve orta gelirli ülkelere eşit şekilde dağıtılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Aşı milliyetçiliği, kısa vadeli siyasi hedeflere hizmet edebilir. Ancak aşıların hakkaniyetle dağıtılmasını desteklemek, her ülkenin kendi orta ve uzun vadeli ekonomik çıkarına olacaktır.
Salgın, her yerde sona erdirinceye kadar hiçbir yerde bitiremeyeceğiz. Şu an dünyanın az gelişmiş ülkeleri (aşıları) izliyor ve beklerken, zengin ülkelerde aşılamalar devam ediyor. Her geçen gün dünyanın zenginleri ve yoksulları arasındaki uçurum daha da büyüyor."
Ghebreyesus, Uluslararası Ticaret Odasının, Kovid-19 aşısının dünya genelinde ekonomiye etkisini araştıran bilim heyetinin başındaki Prof. Dr. Şebnem Kalemli Özcan'a teşekkür etti.
Araştırmaya ilişkin bilgiler veren Özcan da Koç Üniversitesinde görevli akademisyenler Selva Demiralp, Cem Çakmaklı, Sevcan Yeşiltaş ve Muhammed Ali Yıldırım'ın da araştırmada yer aldığını kaydetti.