14.06.2020 - 16:32 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr / DHA
Gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’in, Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki meşru temsilcisi UMH ordusu karşısında aldığı üst üste yenilgilere bir yenisi daha eklendi.
Hafter’in en önemli generallerinden olarak bilinen Ömer Tantoush, saklandığı Verşifana bölgesindeki bir evde, UMH birlikleri tarafından yakalandı.
General Ömer Tantoush, Hafter’e bağlı birliklerin Batı Operasyon Odası’nın komutanıydı.
Libya'da Trablus ve çevresini kaybettikten sonra Sirte'ye sıkışan savaş ağası General Halife Hafter, kaybettiği yerlerde geride toplu mezarlar, vahşet ve enkaz bıraktı.
Kısa süre önce Halife Hafter'e bağlı milislerin işgalinden kurtarıldıktan sonra birbiri ardına toplu mezarların bulunduğu Terhune vilayeti, ortaya çıkan vahşetin şokunu yaşıyor. Toplu mezarlardan çıkarılan 150'den fazla cesetten bazıları kadın ve çocuklara ait.
Libya ordusu, hastane ve konteynerde yakılmış, su kuyusuna atılmış, bir araziye gömülmüş cesetler buldu. Hafter milislerinin, işkence yaptıkları kurbanları konteynerde yakarak infaz ettikleri belirlendi.
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), Terhune ve diğer bölgelerdeki toplu mezarları 'dehşet verici' olarak tanımladı, şeffaf bir soruşturma yürütülmesini istedi.
Toplu mezarların tespit edildiği Terhune'de bir yandan savaş nedeniyle evlerini terk edenler şehre dönerken, sıkı güvenlik önlemleri göze çarpıyor. Şehrin farklı yerlerine birçok güvenlik noktası kuruldu.
Sahada ise Türk ordusu Trablus çevresinde Hafter milislerinin tuzakladığı mayınlar ve patlayıcıları temizlemeye başladı.
Anadolu Ajansı, Türk Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri'ne ait bomba imha uzmanları, Özel Kuvvetler, SAS ve SAT unsurlarının bölgede olduğunu bildiriyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı ekipler, bölgede koruyucu kıyafetleri, modern ekipmanları, robotik sistemleri, milli teknolojileri ve teknik saha tecrübelerini kullanıyor. Libya'da şimdiye kadar patlayan mayınlar 27 can aldı, onlarca insan yaralandı.
Libya ordusu halihazırda Sirte'de Hafter milislerini çembere almış durumda. Kent çevresinden yer yer patlama sesleri duyulurken, Hafter mevzileri füzelerle vuruluyor.
Çatışmaların sürdüğü noktalarda Libya ordu birlikleri, Hafter güçlerinden bir Mi-35 helikopter ele geçirdi.
Yerel kaynaklar, Hafter saflarında yer alan Rus paralı askerler Wagner Grubu'na ait görüntüleri paylaştı. Rus paralı askerler, Libya'daki cephe hattında ilk kez kayda alındı.
Trablus'un kurtarılmasıyla bölgeden çekilen Wagner Grubu'nu, Moskova yönetimi inkar ediyor. Rusya, geçtiğimiz haftalarda Hafter'e destek vermek için savaş uçakları göndermişti.
ABD ise, General Halife Hafter’in uçağının geçen hafta Venezuela’nın başkenti Caracas’a indiği iddialarıyla ilgili soruşturma başlattı. Reuters’ın haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu Bürosu Genel Sekreter Yardımcısı David Schenker, telekonferans yöntemiyle yaptığı açıklamada iddiaların kaygı verici olduğunu söyledi.
Schenker, ABD ile BM’nin yaptırımlarının, Trablus hükümetine bağlı Libya Ulusal Petrol Kurumu dışında ülke dışına petrol ihraç edenler için de geçerli olduğunu vurguladı.
Venezuela muhalefet lideri Juan Guaido geçen hafta, Hafter’in özel jetinin Caracas’a indiğini söylemişti. Daha sonra yapılan açıklamada uçakta Hafter’in bulunup bulunmadığına dair net bir bilgi olmadığı ifade edildi.
Açık kaynaklardan elde edilen bilgiler de Hafter’in P4-RMA kuyruk numaralı özel jetinin Caracas’a indiğini gösteriyordu.
Wall Street Journal gazetesi Amerikalı, Avrupalı ve Libyalı yetkililere dayandırdığı 3 Haziran tarihli haberinde Hafter’in Venezuela ile 'petrol ilişkilerini' incelemeye aldığını yazmıştı.
Libya'da son günlerde çatışmalar Sirte önünde yoğunlaşmış durumda. Türkiye destekli Libya ordusunun Sirte önlerine kadar geldiğini aktaran Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, Akdeniz kıyısındaki kentin kurtarılmasıyla doğu kapısının tamamen açılacağını belirtiyor.
Peki son aylarda Libya'da dengeler nasıl değişti? New York Times, Mayıs ayında yayınladığı bir haberde, Türkiye destekli güçlerin Libya'da elde ettiği zaferlerin General Halife Hafter'in planlarına büyük darbe vurduğunu bildirmişti. Haberde, söz konusu zaferlerin Türkiye'nin Libya'da mücadele eden yabancı ülkeler arasında belirleyici bir güç olarak yerini alışına işaret ettiği vurgulanmıştı. Haberde ayrıca Hafter güçlerinin eline yeni ulaşan Rus hava savunma sistemlerinin SİHA'larla yok edildiği kaydedilmişti.
NYT'nin haberi şöyle devam ediyordu: "Zaferler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ocak'ta asker ve SİHA'lar göndermesine kadar, zayıf ve Hafter güçleri tarafından etrafı sarılmış görünen Birleşmiş Milletler destekli Trablus hükümetinin kaderini, çarpıcı bir şekilde değiştirdi. Bu, Türkiye'nin 100 yıldan uzun süre önce Osmanlı İmparatorluğu'nun sona ermesinden bu yana, petrol zengini Kuzey Afrika ülkesine yaptığı en güçlü müdahaleydi."
Düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin bir brifinginin 'Artık Türkiye'nin Libyası oldu' başlığını taşıdığını söyleyen New York Times, Hafter'in bir yıldan uzun süre önce Trablus'u ele geçirmek için saldırı başlattığını ve aralarında Rusya'nın da bulunduğu destekçilerini Libya'nın geleceğinde önemli bir rol oynama konumu sağladığını vurgulamıştı..
Ancak gazete, Mayıs ayında Trablus hükümetine sadık güçlerin ele geçirdikleri, Birleşik Arap Emirlikleri'nin satın aldığı, Rus malı bir hava savunma sistemiyle geçit töreni yaptıkları ve bunun Hafter'in en güçlü iki dış destekçisini hedef alan bir aşağılama olduğunu kaydetmişti.
New York Times, Türkiye'nin Libya'daki başarılarının darbeci Abdülfettah El Sisi'nin önderliğindeki Mısır'da kaygı yarattığını ve Ankara'nın yeni nüfuzunu Libya'da daimi bir askeri varlık elde etmek için kullanma ihtimalinin, Kahire'de alarm zillerinin çalmasına yol açtığını belirtmişti.
Libya ordusu, yaklaşık 1 yıllık kuşatmayı tamamen bitirmek ve Hafter güçlerini yenilgiye uğratmak için geçen ay Öfke Volkanı Operasyonu'na girişmişti. Ordu birlikleri, 18 Mayıs'ta ülkenin batısındaki stratejik Vatiyye Üssü'nü Hafter'den kurtarmış ve birçok ilçe ile yerleşim yerini milislerden temizlemişti.
Türk üretimi silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Hafter'e Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından verilen Rus hava savunma sistemi Pantsir'leri imha etmesi ise, tüm dengeleri alt üst etti.
Ne yapacağını bilemeyen savaş ağası Hafter, bu kez doğrudan Rusya'dan yardım istedi ve Suriye'den havalanan sekiz Rus savaş uçağı Libya'ya indi. Hafter'e verilen altı Mig-29 ve iki Su-24 savaş uçaklarından biri ise, Cufra Hava Üssü'ne indikten sonra Amerikan uyduları tarafından görüntülendi.
Bir açıklama yapan Amerikan ordusu ise, yeni fotoğraflarla Rusya'nın Libya'ya savaş uçakları gönderdiğini resmen duyurdu. ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM), söz konusu uçakların paralı askerler Wagner Grubu'na taarruz desteği için Suriye'den Libya'ya uçtuğunu bildiriyor.
Açıklamada, "Rus uçakları, Rusya'daki bir hava üssünden gelip Rusya menşeli olduğunu kamufle etmek için Suriye'de tekrar boyanarak Libya'ya geçti" denildi.
AFRICOM'un açıklamasındaki en dikkat çekici bölümlerden biri, Rusya'nın uzun süredir Libya'da oynadığı rolü inkar ettiğini ancak şimdi bunu inkar edemeyeceği oldu. AFRICOM Komutanı Orgeneral Stephen Townsend ise, Libya'da yaşananların adını tam olarak koydu: "Rusya uzunca bir zaman Libya'daki çatışmalara müdahalesinin tam boyutunu inkar etti ancak artık inkar yok.
Rusya dördüncü nesil savaş uçaklarını oraya gönderirken adım adım izledik. Rusya'dan devlet desteği olmadan ne Hafter güçleri ne de özel güvenlik şirketleri o uçakları silahlandırıp kullanamaz. Dünya, Hafter'in bir hava operasyonu düzenleyeceğini ilan ettiğini duydu. Bu, Rus paralı pilotlarının Libyalıları bombalamak için kullanacağı Rus uçaklarıyla yapılacak."
ABD Avrupa ve Afrika Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Jeff Harrigian da, Rusya'nın sonraki adımlarına işaret etti: "Rusya, Libya'da kıyılardaki üsleri ele geçirirse bir sonraki adımı uzun menzilli Geçişe Kapatma ve Alan Hakimiyeti (A2AD) silahlarını (hava savunma sistemleri) oraya yerleştirmek olacaktır. O gün geldiğinde, Avrupa'nın güney kanadı için büyük bir güvenlik kaygısı söz konusu olacaktır" dedi.
İç savaş ülkesi, Libya, Türkiye ve Trablus yönetimi arasında Kasıma ayında imzalanan bir anlaşmayla dünya gündemine girdi. Söz konusu anlaşma, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarını belirliyordu. Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ı şoka uğratan anlaşma, beklendiği gibi bölgede depreme yol açtı.
Uluslararası toplum anlaşmanın yol açtığı sarsıntıyla çalkalanırken, İngiliz The Guardian gazetesi, Libya'ya Sudan'dan yeni paralı askerlerin geldiğini manşetinden duyurdu. Habere göre, yüzlerce paralı asker Libya'ya getirilmişti. Sudanlı bir komutanın verdiği bilgiye göre, Aralık ayı itibarıyla 3 bin kadar Sudanlı paralı asker General Hafter için Libya'daydı. Militanların liderlerinden biri, "Paralı asker olduğumuzu biliyorum, onur ve şerefimiz için savaşmıyoruz. Buradaki misyonumuzu tamamlayınca evimize döneceğiz" demişti.
Türkiye ise, Akdeniz'deki müttefiki Libya için 2019'un son günlerinde yeni bir hamle yaptı, asker gönderme tezkeresini meclise getirdi ve çıkan sonucun ardından Türk birlikleri Libya'ya gitmeye başladı.
40 yılı aşkın bir süredir Libya siyasi arenasında yer alan General Hafter, 1969'da askeri bir darbeyle Kral İdris'i deviren Albay Muammer Kaddafi önderliğindeki subaylar arasındaydı. Ama 1980'lerde Çad ile çatışmalara giren Libya askerlerinin başında görevlendirilmesi ile kaderi değişti. Libya, Fransızların desteklediği Çad'a yenildi, 1987'de 300 askeri ile birlikte Hafter de esir alındı.
Serbest bırakıldığında Kaddafi onu hain ilan etmişti. Hafter 20 yılını eski Libya liderini devirmek üzere harcayacaktı. Bunu ABD'nin Virginia eyaletinde sürgünde yaptı. Burada muhalif Libya Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin askeri lideri olarak görev yaparken ABD istihbarat teşkilatı CIA ile işbirliği halinde çalıştığı tahmin ediliyordu.
Kaddafi döneminde Hafter tipik bir hain olarak görülüyor, ABD'ye kaçışı ile askeri okullarda olumsuz örnek vaka olarak anlatılıyordu. Libya'yı 1969'dan 2011'e kadar demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi, muhaliflerden kaçmaya çalışırken yakalanıp linç edilmiş ve Kuzey Afrika ülkesinde bir sayfa kapanmıştı.
Hafter, Kaddafi'ye karşı ayaklanmanın başladığı 2011'de Libya'ya dönerek ülkenin doğusundaki muhalif güçlere komuta etti. Kaddafi düştükten sonra Hafter iki yıldan uzun süre yargılandı. Şubat 2014'te televizyona çıkıp kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptı.
Libya'nın doğusundaki Bingazi'yi Şubat 2016'da kontrolü altına alan Hafter, Derne'ye kadar ilerledi. Peşinden Akdeniz sahil şeridinde Petrol Hilali adıyla bilinen bölgedeki limanları ele geçirdi. Aynı yılın Eylül ayında kendisini mareşal ilan etti. Hafter Libya tarihinde mareşal rütbesine gelen ilk asker olmuştu.
Doğudaki kentlerden sonra batıya, Trablus'a yönelen Hafter, Ocak 2015'te BBC muhabiri Feras Kilani'ye bir röportaj vermişti. Kilani, Hafter'i "Eski tarz asker olarak siyasete inancı yok görünüyor" cümlesiyle tarif ediyor. Kilani, Hafter'e "Ülkenin yeni Kaddafi'si olmayı mı planlıyorsunuz?" diye sorduğunda ise "Hayır" diye yanıtlamıştı öfkeyle.
Nüfusu 6.4 milyon olan Kuzey Afrika ülkesinin yüzölçümü 1.77 milyon kilometrekare. Libya, seyrek nüfuslu olmasına rağmen dünyanın en kaliteli petrol rezervlerinin üzerinde oturuyor. Bu rezervler, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yarısından ve devlet gelirlerinin yüzde 75’inden daha fazlasına karşılık geliyor. OPEC üyesi Libya, varlığı kanıtlanmış petrol rezervleri arasında büyüklük açısından Afrika’da birinci, dünyada dokuzuncu sırada yer alıyor.
Herhangi bir resmi istatistik mevcut değil ancak birçok araştırmacı nüfusun üçte birinin işsiz ve yoksul olduğunu ve bu sayının genç Libyalılar arasında daha da yüksek olduğunu söylüyor.
Doğuda Mısır, güneydoğuda Sudan, güneyde Nijer ve Çad ile batıda Cezayir ve Tunus ile komşu olan Libya toprakalrı, 16. yüzyıldan 1911 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olarak varlığını sürdürdü. 1911'de Trablusgarb Savaşı'nın ardından İtalya tarafından işgal edilen Libya, 1951 yılında bağımsızlığını kazandı.