18.03.2021 - 09:10 | Son Güncellenme:
DHA
Yusufeli ilçesinin 176 haneli, 400 nüfuslu Dereiçi köyünde, dün öğle saatlerinde bir evde başlayan yangın, rüzgarın da etkisiyle yayılarak bitişikteki evlere sıçradı. Evleri yanan aileler, kendilerini dışarı atarak ahırlardaki hayvanlarını kurtarmaya çalıştı.
İhbar üzerine köye Yusufeli ve çevre il ve ilçelerden itfaiye ve Orman Müdürlüğü’ne ait arazözler ile AFAD ve sağlık ekipleri sevk edildi. Köy tedbir amacıyla boşaltıldı. Hızla yayılan alevler ekiplerin yaklaşık 8 saat süren çalışmasının ardından kontrol altına alınabildi.
Yangında 35 binada, 60 ev ile ahır ve samanlıklar yandı, 30 dolayında büyükbaş hayvan telef oldu. Gece boyu soğutma çalışması yapılan yangında evleri zarar görenler, yakın akrabalarının yanına yerleştirildi. Yangın, sabah karşı yağmurun da etkisiyle tamamen söndürüldü.
Korku dolu anların yaşandığı yangında oluşan zarar, gün ağarınca ortaya çıktı. Köyde birçok evin tamamen yandığı görüldü. Alevler nedeniyle terk ettikleri evlerine gelen vatandaşlar, yangından geriye kalan eşyalarını aradı.
Hasar tespit çalışması başlatılan köyde, iş makineleri eşliğinde temizlik çalışmalarına başlandı. Kızılay ekipleri de vatandaşlara su, gıda ve diğer ihtiyaç malzemeleri dağıttı. AFAD ekipleri de köyde çadırlar kurdu. Tarım ve Orman Müdürlüğü veteriner ekipleri de yangında yaralanan büyükbaş hayvanlara müdahale etti.
Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Yusufeli’ne Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) 1 milyon lira acil yardım ödeneği gönderildiğini belirtti.
Çataklı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "AFAD'dan 1 milyon lira acil yardım ödeneği gönderildi. Yangından etkilenen vatandaşlarımızın barınma ve beslenme ihtiyaçları için hazırlıklar tamamlandı. Çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Dereiçi köyünde 35 binada 60’a yakın evin yandığı, birçok hayvanın öldüğü yangın güçlükle kontrol altına alındı. Bölgeye sevk edilen takviye itfaiye ekipleri ile bölgede soğutma çalışmalarını sürdürülüyor.
Yangında evlerin alevler içerisinde kalmasını çaresizlik içerisinde izleyen köylüler ise korku dolu anları anlatırken, "Cehennemi yaşadık" diye ifade ettiler. Evleri kül olan ya da oturulamayacak kadar hasar gören köylüler ise yakın akrabalarının evlerine yerleştirildi.
Hasar tespit çalışmalarına başlanması beklenen yangın bölgesinde itfaiye ve orman işçisi ekipleri, iş makineleri eşliğinde yangıdan kalan enkaz yığınlarını temizlemek için de çalışma başlattı.
Alevlere teslim olan köyde oturanlar da, yaşadıkları korku dolu o anları anlattı. Dereiçi köyü Muhtarı Sabri Duman, müdahalelerinin yetersiz olduğunu anlatarak, yangın sırasında kendi evinin de küle döndüğünü belirtti. Muhtar Duman, "Köy meydanında çalışıyordum 'yangın var' diye bağırma sesi duydum; baktım dumanlar çıkıyordu. Köyümüzde yangın vanalarını açtım.
Köylüleri haber verdim müdahale etmeye başladık. Yalnız aşırı rüzgar nedeniyle alevler yerleşim yerini içerisindeki samanlıklara ve ahırlara sıçradı. Hiç bir şey yapamadık müdahalemiz yeterli olmadı. Ahırlarda hayvanlar vardı yaklaşık 20 civarında hayvanın telef olduğunu düşünüyoruz. Yangının gündüz olması açıkçası bizim için bir şanstı. Gece olsa çok daha acı sonuçları olabilirdi. Evleri yanan ve tehlikeli olan vatandaşlarımız yakınlarının yanına yerleştirildi. Şu anda dışarıda olan kimse yok bu yüzden çadıra da ihtiyacımız olmadı" dedi.
Evinde 4 çocuğu ile otururken arkadaşlarının telefonla haber vermesi ile yangından kurtulan Ayşe Taşçı, "Alevler evin yanına kadar gelmiş, haberim yoktu. Arkadaşlarım telefon etti 'yangın var çık' diye. 4 çocuğumu da alarak evden uzaklaştım. Canımızı zor kurtardık" diye konuştu.
Karşı mahallede oturan ve korku dolu anları anlatan Fatma Erdem ise hızlıca yangın yerine giderek müdahaleye başladıklarını belirterek, "Evlere müdahale etmeye başladık. Rüzgar bir anda alevleri samanlıklara, ahırlara taşıdı. Bu sefer ahırdaki hayvanları kurtaralım diye oraya girmek istedik. Hayvanların birçoğunu kurtardık, bazılarını kurtaramadık. Zaten rüzgarın taşıdığı alevler o kadar büyüdü ki biz de korktuk. Bugün burada cehennemi yaşadık" ifadesini kullandı.
Yangına müdahale ederken eli yanması sonucu yaralanan Ahmet Duman ise "Buraya geldiğimde bir ev yanmıştı ama rüzgar çok şiddetliydi. Yine de o telaş içerisinde bir şeyleri kurtarmanın peşindeydik. Önce içerlerden bir şeyler çıkarmaya çalıştık. Ama rüzgar etkiliydi alevler samanlıkları sarınca bu sefer ahırlara ineklere yöneldik. Maalesef köyümüzün büyük bir bölümü yandı" diye üzüntüsünü ifade etti.
Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Yusufeli ilçesindeki yangının büyük oranda kontrol altına alındığını, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) 1 milyon lira acil yardım ödeneği gönderildiğini belirtti.
Çataklı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Artvin'in Yusufeli ilçesi Dereiçi köyündeki yangın büyük oranda kontrol altına alındı. AFAD'dan 1 milyon lira acil yardım ödeneği gönderildi. Yangından etkilenen vatandaşlarımızın barınma ve beslenme ihtiyaçları için hazırlıklar tamamlandı. Çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Yusufeli ilçesinde meydana gelen yangına ilişkin, siyaset, sanat ve spor camiasından pek çok kişi, sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarla geçmiş olsun dileklerinde bulundu.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de, sosyal medya hesabından Orman Genel Müdürlüğü'nün "Orman ve Görevden değil gönülden çalışıyoruz. Artvin Yusufeli’nde yangından etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileriz. Orman sadece orman değildir. #OrmanVatandır" notunun yer aldığı yangına müdahale fotoğraflarını paylaşarak geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Dereiçi köyünün, 21 yıl önce de büyük bir yangın afeti yaşadığı ortaya çıktı. Köyde, 2000 yılının Eylül ayında çıkan yangında, 20’ye yakın ev, ahır ve samanlıklar yandı, büyük ve küçükbaş hayvanlar telef oldu.
İlçenin en güzel köylerinden olan, ahşap evlerin yer aldığı Dereiçi köyü yangından sonra enkaza dönüştü. Köyün eski hali ile yangından sonraki fotoğrafları hasarın boyutunu gözler önüne serdi.
Yangın faciasını anlatan Ayşe Aydın küçük bir ateşle başlayan yangının rüzgarla aniden yayıldığını belirterek “Küçük bir ateş vardı, rüzgar birden esti, her yeri alevler kapladı. Hiçbir şey anlayamadık birden yandı her yer.
İnsanlar evlerden canlarını zor kurtardı, söndürmeye bile bakamadılar. Ben o esnada evde değildim karşı mahallede annemin yanındaydım. Ateşi gördük evin yanına geldik. Ama hiçbir şey yapamadık" dedi.
Ömer Akduman ise, "Rüzgar çok etkiledi ve alevler büyüdü, bir anda her yeri sardı. 40 dakika içerisinde her yer ateş topuydu. Rüzgar olmasaydı belki de yangın küçük bir yerde kalacaktı ama maalesef rüzgarla dağıldı.
Bu rüzgarda mevsimsel bir rüzgar, her zaman olmuyor, yangına denk geldi. Rüzgar alevleri köyün karşısına da taşıdı. Orası hemen kontrol altına alındı zarar görmedi. Ama bu noktaya ne yazık ki müdahale edilemedi" ifadelerini kullandı.
Biri görme engelli, 5 çocuğunu yanan evden çıkaran Neriman Aydın da, “Kapıya çıktım, her yer ateş içindeydi. Evden çocukları çıkarıp açık bir alana geçtik. Çocuklar geceyi anneannelerin de geçirdiler. Korku içindeydiler” dedi.
Dün çıkan yangında, 35 binada, 60 ev ile ahır ve samanlıkların yandığı, 30 dolayında büyükbaş hayvanın telef olduğu Dereiçi köyünde korkuyla evlerini terk edenler, sabah geldikleri yanan evlerinde kalan eşyalarını arıyor.
Kimi birkaç parça mutfak eşyası kimi ise araç gereçlerini alıyor, gözü yaşlı enkazı andıran evlerini seyrediyor. Yıllarca emek vererek yaptıkları evlerinde birikimleri, eşyaları, çeyizleri yanan köylülerin dramı yürek burkuyor.
Yangında Hikmet Eğilmez’e ait tek katlı ev de büyük zarar gördü. Zor şartlarda evini yeni yapan Eğilmez’in tüm eşyaları ile birlikte, geçen hafta taksitle aldığı koltukları da yandı.
Yanan evleri ile henüz ilk taksitlerini bile ödeyemedikleri koltuklarına üzülen ailenin bireyleri gözyaşlarını tutamadı. Hikmet Eğilmez’in kızı Havva Palancı da yaşadıklarını anlattı.
Palancı, “Babamın emeklerine üzülüyorum. Babam kendi çabaları ile evi yaptı. Ama her şey bir anda bitti. Eski evde mutfak dışarıda ayrıydı.
Burayı yeniden yaptık. Koltukları bile yeni almıştık. Daha ilk taksitlerini bile ödemedik. Her şeyimiz gitti” dedi.