01.12.2020 - 17:04 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
"Nexium" diye okunan Nxivm grubu 1998'de bir kişisel gelişim programı olarak ortaya çıktı. Grubun yetkilileri, eski bir Meksika Devlet Başkanı'nın oğlu ve Mack gibi Hollywood yıldızları dahil 16 bin kişiye yardımcı olduklarını söylüyordu.
Efendi-köle sistemine bağlı olan ve bir "kişisel gelişim grubu" olduğu iddia edilerek yürütülen seks tarikatı Nxivm 20 yıl boyunca varlığını sürdürmüştü.
Forbes dergisine göre yetkililer, Nxivm'in faaliyetlerinden 2003 yılında kaygılanmaya başlamıştı. Ancak New York Times gazetesi, şikayetlerin araştırılması girişimlerinin, kadınların rıza gösterdiğini ya da hukuki boşlukların harekete geçmeyi önlediğini söyleyen yetkililer tarafından engellendiğini yazmıştı.
Raniere 20 yıl boyunca, bir "kişisel gelişim grubu" olduğunu iddia eden ve binlerce takipçisi bulunan Nxivm'in liderliğini yürüttü.
Bir "efendi ve köle" sisteminde, bağlılıklarını göstermeleri için kadınlardan, çoğunlukla kendilerini aşağılayıcı durumlarda gösteren fotoğraflarını bir tür "teminat" olarak teslim etmeleri isteniyordu.
Tarikat üyeleri genellikle kendi özgür iradeleriyle hareket ettiklerini söylüyorlardı. Mevcut ve eski tarikat üyeleri suçlama yöneltmek istese bile, birçoğu olası misillemeler ya da bir dönem tarikat üyesi olmanın getirdiği utanç nedeniyle korkuyordu.
Smallville dizisindeki Chloe Sulluvan karakteriyle tanınan rolüyle tanınan ABD'li aktris Allison Mack, bazı kadınların, kendilerini bir danışma grubu gibi tanıtan ancak "seks tarikatı" olduğu iddia edilen Nxivm'e katılmalarını sağladığı suçlamasını kabul etmişti. Mack yazılı açıklamasında, kurbanlarına bir kadın danışma grubuna katıldıklarını söyleyerek, Nxivm'e kazandırdığını itiraf etmişti.
2019 sonunda yapılan bir soruşturma kapsamında edinilen bulgulara göre, 1990'lı yılların sonlarına doğru, Raniere'in New York'taki evinde yaşayan dört kadında, çeşitli kanser türlerine rastlandı ve seks tarikatı Nxivm'in lideri Keith Raniere'in evinde kalan kadınları zehirlediği ortaya çıktı.
Bu kadınlardan ikisi, Barbara Jeske ve Pam Cafritz, kanseri yenemeyerek hayatlarını kaybetti. Sağ kalan kadınların ise saç örnekleri incelendi. Yapılan incelemede, kadınların saç tellerinde yüksek miktarda baryum denilen zehirli bir madde tespit edildi.
The Lost Women of Nxivm (Nxivm'in Kayıp Kadınları) adlı bir televizyon programında, kadınların zehirlendiği bilgisi kamuoyu ile paylaşıldı. Ortaya dökülen rahatsız edici gerçekler, birçok insanı şoke etti ve dünyanın pek çok yerinde haberlere konu oldu.
Grubun "Daha iyi bir dünya inşa etmek için çalışıyoruz" sloganına karşın, lideri Keith Raniere grup içinde bir "efendi ve köle" sisteminin başında olmakla suçlanıyordu.
ABD'de New York Times gazetesinin 2017'deki araştırması sonrası Nxivm hakkında soruşturma başlatıldı.
Raniere'in avukatları müvekkillerinin masum olduğunu ve medyanın karalama kampanyasına kurban gittiğini savunmuşlardı ancak suçlu bulunan Raniere, 120 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Ancak maksimum güvenlikli bir hapishanedeki mahkumlarla aynı yere konma ihtimalinin belirmesi üzerine, Raniere hayatı için endişelendiğini açıkladı.
Raniere, 'acımasızlığıyla ünlü' ve Latin Kralları veya MS-13 çetelerine karıştığı söylenen bir adamın, çeşitli insanlara kendisini öldürmeyi planladığını söylediğini iddia ederek şunları söyledi:
Kendi ailesine bile gaddar davrandı, yoluna giremediği herhangi birine karşı gaddardı. Bir bakıma zorba olarak görülüyor.
"Hayatımın geri kalanı o kadar uzun olmayabilir" diyen seks tarikatı lideri, ölüm cezası almamış olsa da, cezaevine gönderilmenin ölüm cezası olduğunu öne sürüyor.