21.06.2018 - 13:29 | Son Güncellenme:
Roma'daki Piazza di Spagna, yani İspanya Meydanı'nda bulunan İspanyol merdivenleri, kente geren turistlerin uğrak rotasıdır. 1725 yılında barok tarzda inşa edilen merdivenlerin hemen yanında Trinita dei Monti Kilisesi bulunur. Merdivenler toplam 135 basamaktan oluşmaktadır. İspanyol Merdivenleri özellikle yaz akşamları Romalıların buluşup sosyalleştiği bir yerdir.
Sant'Angelo Köprüsü ya da tarihteki adıyla Pons Aelius, ilk olarak yaklaşık iki bin yıl önce inşa edilmiş daha sonraları 17. yüzyılda da ünlü mimar Bernini'ni tarafından bugünkü haliyle kullanıma açılmıştır. Tiber nehri üzerindeki köprünün uzunluğu 135 metredir. Roma'ya hacı olmak için gelen Katolikler, geçmişte bu köprüden geçip Vatikan'a giriş yapardı.
Pantheon kuşkusuz Roma'nın en çok turist çeken yerlerinden biri. Antik Roma'da bir tapınak işlevi gören Pantheon, inşa edildiği dönem göz önüne alındığında bir mimari harikadır. Bu kubbeli yapı günümüzde de görkemini korumaktadır.
Antik dönemde Roma'nın en önemli yerlerinden biri Forum'du. Kentin merkezi konumunda yer alan Forum, ticaret ve yönetim merkeziydi. Dönemin en kalabalık yeri olan Forum'dan günümüze kalıntılar ulaşmıştır.
Fontana di Trevi ya da yaygın adıyla Aşıklar Çeşmesi 1732 yılında inşa edilmiş bir yapıdır. Poli Sarayı'nın dış cephesinde klasik ve barok tarzda inşa edilen çeşme yılın her günü turistlerle doludur. Buraya gelen çiftler dilek tutup çeşmeye isteklerinin gerçekleşmesi için bozuk para atar.
Roma sınırları içinde yer alan Vatikan, aynı zamanda dünyanın en küçük ülkesidir. Katolik inancının merkezi konumundaki Vatikan, Aziz Peter Bazilikası, Sistin Şapeli ve Vatikan Müzesi gibi yapılarıyla Roma'ya gelen turistlerin mutlaka uğradı yerlerin başında gelir.
Antik Roma'da savaşçıların birbiriyle mücadele ettiği, kanlı çarpışmaların yaşandığı, isyanların başladığı Kolezyum, bugün Roma'nın simgelerinden biridir. Zaman içinde birçok bölümü yıkılan Kolezyum yine de turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biridir.