12.02.2020 - 23:45 | Son Güncellenme:
AA
Dünyanın diken üstünde olmasına neden olam yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile ilgili flaş açıklamalar gelmeye devam ediyor. Öldürücü salgın koronavirüs, hızla yayıldığı dünyada hayat resmen felç etmiş durumda. Koronavirüs yüzünden dünya çapında çok sayıda organizasyon iptal edildi. İşte koronavirüs ile ilgili gelen en son haberler...
Dünya GSM Birliği (GSMA), 24-27 Şubat'ta İspanya'nın Barselona kentinde yapılması planlanan ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından dolayı 40'a yakın mobil teknoloji şirketinin katılmama kararı aldığı Mobil Dünya Kongresi'nin (MWC) iptal edildiğini açıkladı.
GSMA'dan yapılan yazılı açıklamada, İspanyol hükümetinin "iptal edilmesi için hiçbir sağlık gerekçesi yok" çağrısına rağmen büyük teknoloji firmalarının art arda fuardan çekilme kararı almasından dolayı organizasyonun gerçekleştirilemeyeceği bildirildi.
Mevcut durumda kongreyi gerçekleştirmenin "imkansız" olduğu belirtilerek, "yeni tip koronavirüs ile ilgili durumun çok hızlı şekilde değiştiği" vurgulandı.
"Çalışanlarının ve müşterilerinin güvenliği"ni gerekçe göstererek kamu sağlığını tehdit eden salgına karşı tedbir amacıyla MWC'ye katılmayacağını açıklayan büyük firmalara bugün Rakuten, Deutsche Telekom, Vodafone, Orange, British Telecom ve Nokia da eklenmişti.
Kovid-19 salgınından dolayı LG, Ericsson, Nvidia, Amazon, Sony, NTT Docomo, Gigaset, Umidigi, Intel, Vivo, McAfee, Facebook ve Cisco'nun da aralarında bulunduğu 40 kadar şirket MWC'ye katılmama kararı almıştı.
Mobil teknoloji firmalarının yeni ürünlerini tanıttığı, 200 kadar ülkeden 100 binden fazla sektör temsilcisinin katıldığı MWC, 2006 yılından bu yana Barselona'da düzenleniyor.
MWC'ye her yıl Türkiye'den de ciddi bir katılım oluyor. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun (TOGG) ürettiği yerli otomobilin Avrupa tanıtımının da bu yılki fuarda yapılması öngörülüyordu.
Barselona'ya her yıl 450 milyon avrodan fazla gelir sağlayan ve yaklaşık 13 bin kişiye (yiyecek-içecek sektörü, özel güvenlik, temizlik, stant görevlisi gibi) iş imkanı yaratan fuarın iptal edilmesinin kent için önemli bir kayıp olacağı belirtiliyor.
Fuar için hazırlıklara katılan İspanyol şirketleri, gün içinde yaptıkları açıklamalarda, MWC'nin iptal edilmesi halinde tazminat talep edeceklerini bildirmişti.
GSMA'nın kararını değiştirmek ve fuarın yapılması için baskı kurmak için İspanya Sağlık Bakanı Salvador Illa da bugün Barselona'ya gitmiş ve Katalonya özerk hükümeti yetkilileriyle birlikte "sakin olunması, gerekli önlemlerin alındığı"nı vurgulamıştı.
Japonya, Filipinler ve Tayland'ın reddettiği kruvaziyer Kamboçya'ya demirledi
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yarattığı endişe nedeniyle Pasifik Okyanusu'na kıyısı olan ülkelerde demirleyecek liman bulamayan kruvaziyer gemi Kamboçya tarafından kabul edildi.
Japon haber ajansı Kyodo'da yer alan habere göre, 1455 yolcu ve 802 mürettebatı taşıyan Holland America Line şirketine ait "Westerdam" adlı gemi, Kamboçya'nın güneyindeki Siyanukvil Limanı'na demirledi.
Şirket, internet sitesinde yayımladığı açıklamada, yerel saatle sabah 07.00 sularında Kamboçya sahiline ulaştıklarını ve geminin birkaç gün boyunca burada kalacağını duyurdu.
Açıklamada, gemideki tüm yolcuların sağlık durumunun iyi olduğu ve karaya çıkmalarına izin verileceği, bunun için Kamboçya makamlarından gerekli izinlerin alındığı belirtildi.
1 Şubat'ta Çin'in Hong Kong Özel İdare Bölgesi'nden yola çıkan gemi, daha önce Japonya, Filipinler, Tayland'ın yanı sıra Çin ile ihtilaflı Tayvan ve ABD'nin Pasifik toprağı Guam'dan geri çevrilmişti.
Sağlık Bakanlığı koronavirüs tanı kitini yurt dışına da satacak
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüsün tedavisine ilişkin geliştirilen tanı kitini yurt dışına da satacaklarını bildirdi.
Koca, Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'de, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) ilişkin tedbirler aldıklarını belirten Koca, "Risk şu an daha az. Ülkede koronavirüs hastasına şu ana kadar rastlanmadı." bilgisini verdi.
Koronavirüsün 28 ülkede görüldüğüne işaret eden Koca, şu an toplamda 45 bin 260 vaka bulunduğunu, bunlardan 518'inin Çin dışında görüldüğünü söyledi.
Bütün önlemleri, bu hastalığın ülkeye girişini önleme noktasında aldıklarını anlatan Koca, Dünya Sağlık Örgütünün önerisinden önce termal kamera ve karantina sistemine başladıklarını, ayrıca yurt dışından canlı hayvan ve benzeri ürünlerin ülkeye girişini önlediklerini anımsattı.
Koronavirüs Bilim Kurulunun hastaya nasıl davranılması gerektiğine yönelik yayınladığı genelgenin tüm sağlık kuruluşlarına dağıtıldığını aktaran Koca, "Karantina odaları ve takibi dahil olmak üzere referans hastaneleri belirlendi. Nasıl davranılacağı rehberde net olarak belirlendi. Ülke olarak, olması gereken bütün hizmet ve tedaviyle ilgili hazırlıklarımızı tamamladık." ifadelerini kullandı.
"Çin'de kontrolün daha tam sağlandığı söylenemez"
"Çin'de kontrolün daha tam sağlandığı söylenemez." diyen Koca, her geçen gün vaka sayısının arttığına dikkati çekti.
Sağlık Bakanı Koca, "Koruyucu önleyici tedbirleri, dışarıdan içeriye gelişleri önleme noktasında tedbirleri kararlılıkla sürdürmeye, olabilecek yeni bir tedbiri Bilim Kurulu gündemine alıp hızla uygulamaya geçmeye ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Hastalığın Türkiye'de görülmesi durumunda tedaviye yönelik ne tür hazırlıklar olduğunun sorulması üzerine Koca, şunları söyledi:
"Dünyada bu hastalıkla ilgili tedavinin nasıl yapılması gerektiği belli. Dünya Sağlık Örgütünün nasıl bir tedavi yapılmasıyla ilgili yaklaşımı belli. Şu an virüse özel herhangi bir ilaç tedavisi olmadığı biliniyor. Birtakım kombine tedavi yaklaşımları deneniyor. Bununla ilgili sonuçlar kesin olmamakla birlikte denenebilir görünüyor. Çünkü bazı vakalarda antiviral ilaç kombinasyonlarıyla virüsün negatifleştiğini biliyoruz. Sayıları çok olmamakla beraber... Şu an uygulanan ve uygulanması gereken bütün yaklaşımlar için hazır olduğumuzu söyleyebilirim."
Türkiye'de antiviral ilaç kombinasyonları konusunda bir sorun olmadığını açıklayan Koca, "Antiviral tedavi dışında daha çok semptomatik özellikle yaklaşım şu an esas. Hastanın öksürüğü devamında solunum sıkıntısı olabilir. Ateşi zaten söz konusu. Solunum sıkıntısı, yoğun bakım şartları veya böbrek yetmezliğine götüren süreci de yakın hastane ortamında takip etmek gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Tanı kitinin erken sonuç vermesi için çalışmalar sürüyor"
Koronavirüsün tedavisine ilişkin geliştirdikleri tanı kitinin sorulması üzerine Koca, "Temel hedef, maliyeti azaltmak değil. Temel hedef, yerli bir kitin daha erken sonuç verebilirliğini sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.
Daha hızlı aksiyon almak ve tedavide yaklaşım sergilemek için sonucun erken verilmesinin maliyetten daha önemli olduğunu vurgulayan Koca, bu kit ile ilgili 15 kişinin çalıştığı bilgisini verdi.
Söz konusu kitin sonuç verme süresinin 90 ile 120 dakika arasında olduğuna işaret eden Koca, Almanya, Fransa ve İngiltere'deki kitin 3 saatten önce sonuç vermediğine dikkati çekti.
Bu süreyi de kısaltmak için çalışmalar yaptıklarını belirten Koca, "Hedef, 60-75 dakika arasına çekmek. Muhtemelen 75 dakika olabilir." dedi.
Daha önceki kitin maliyetini 300 liradan 75-80 liraya düşürdüklerini anlatan Koca, "Bu kit aynı zamanda ticari bir kit olarak planlandı. Haklarının, Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ (USHAŞ) üzerinden ticari kit olarak pazarlanması da planlandı. Yurt dışına da satılacak." bilgisini verdi.
"Dünya Sağlık Örgütüne şüpheli vakaların örnekleri gönderildi mi?" sorusuna Koca, PCR yöntemiyle yüzde yüze yakın sonuç aldıkları, dünyada bundan başka bir yöntemle çalışılmadığı için artık gönderilmesinin gerekli olduğunu düşünmedikleri yanıtını verdi.
"Ne maske ne eldivende herhangi bir sorunumuz yok"
Çekirdekte koronavirüs iddialarına ilişkin Koca, "Yüzeylerde bu virüsün ömrünün uzun olmadığını biliyoruz. Bunu Dünya Sağlık Örgütü söylüyor. Hayvansal ürünler dışındaki malzeme ve benzeri ürünlerde bu bulaşımın olmaması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü halen canlı hayvan ve ürünleri dahil olmak üzere ithalatını sınırlamıyor. Biz, buna rağmen Bilim Kurulu'nun önerisiyle geçici olarak sınırlandırmayı sağladık. Bırakın canlı hayvan ve ürünlerinden geçişi, diğer malzemelerde geçiş zaten söz konusu değil." ifadelerini kullandı.
Virüsten korunma amacıyla kullanılan maskelerin Çin'e satılması nedeniyle Türkiye'de sayısının azaldığı yönündeki iddialara yönelik Koca, "Elimizde yoğun miktarda var. Ne maske ne eldivende herhangi bir sorunumuz yok. Hatta ithal olan tıbbi maske dediğimiz maskenin yerli üretimi de yapılabiliyor. Bu anlamda bir sıkıntı yaşamayacağız." diye konuştu.
"Yaz dönemlerinde bu virüsün toplumda azaldığını biliyoruz"
Koronavirüsün, mutasyona uğrayan yeni bir virüs tipi olduğuna değinen Koca, "Bulaşmasının daha çok, enfeksiyonun yoğun olduğu kış aylarında yaygın olduğunu biliyoruz. Yaz dönemlerinde bu virüsün toplumda azaldığını biliyoruz. 'Nisan ayında azalacak' iddiası ekstra bilinmeyen bir cümle değil." değerlendirmesinde bulundu.
Bu dönemlerde viral enfeksiyonlardaki artışa dikkati çeken Koca, "Geçen yıla göre ciddi bir artış olmamakla birlikte, yüzde 4 gibi bir artış var. Viral enfeksiyonlardan, gripten nasıl korunabilirizi konuştuk." ifadesini kullandı.
Koca, 5 hafta öncesi çocuk hasta grubunun geçen haftaya oranına bakıldığında yüzde 30'a yakın düşüş olduğunu bildirerek, bu durumun kamuoyunun üst solunum yolu enfeksiyonuna karşı bilgilendirilmesinin bir sonucu olduğunu vurguladı.
Çin'den gelen ve cuma günü karantina süresi dolan vatandaşları ziyaret edip etmeyeceği yönündeki soruya ise Bakan Koca, "Ben ziyaret etmek istiyorum. O anı yaşamak istiyorum." cevabını verdi.
İLAÇLAR TEST EDİLİYOR
Çin'in Ankara Büyükelçisi Dıng Li, Çin'in başkenti Vuhan'da ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, ülke ekonomisine yapacağı olumsuz etkinin "aşamalı ve geçici" olduğunu belirterek, "Çin ekonomisinin temel görünümü ve istikrarlı iyiye gidişi fazla etkilenmeyecek." dedi.
Büyükelçi Dıng, Stratejik Düşünce Enstitüsünce (SDE) düzenlenen "Çin'in Virüsle İmtihanı" panelinde konuştu.
Salgının en kısa zamanda yok edilmesi için devletin tüm imkanlarını seferber ettiğini dile getiren Dıng, ülkesinin hastaları tedavi etmek ve salgını durdurmak için çalışmalarına hızla devam ettiğini aktardı.
Dıng, Hubey eyaletinin dışındaki bölgelerden Vuhan ve çevresine yaklaşık 20 bin sağlık personeli yönlendirdikleri bilgisini paylaşarak, bu bölgedeki sağlık kurumlarına lojistik ve teknik takviyede bulunduklarının altını çizdi.
Başta Hubey eyaleti olmak üzere, salgından etkilenebilecek vatandaşların yoğun bulunduğu bölgelerde sıkı denetimlerin hayata geçirildiğini anlatan Dıng, salgınlarla mücadelede en etkin yollardan olan karantina yöntemini geniş kapsamlı uyguladıklarına dikkati çekti.
Dıng, Çin'de birçok eğitim kurumunun derslerini internet ortamında çevrimiçi olarak sürdürdüğünü vurgulayarak, "Şu anda bilim insanlarımızın yaptığı çalışmalar sonucunda salgının tedavisinde kullanılabilecek birkaç ilaç test ediliyor. Etkili bir aşının bulunması için de çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz." diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başta olmak üzere, uluslararası kamuoyunun tüm taraflarıyla yakın diyalog halinde elde ettikleri bilgileri paylaştıklarını belirten Dıng, özellikle Hubey eyaleti dışındaki bölgelerde yeni görülen vakaların artış oranında düşüş sergilendiğine işaret etti.
Taburcu oranı yüzde 11'e ulaştı
Dıng, hastaların taburcu edilme oranının yüzde 11'e ulaştığını bildirerek, "Çin hükümetinin önümüzdeki aşamalarda önceliği, ilk olarak salgını elimizden geldiğince durdurmak ve hastaları tedavi etmek. İkincisi ise ülkede üretimin yeniden başlamasını temin etmek." ifadesini kullandı.
Salgının ülke ve dünya ekonomisine etkilerine de değinen Dıng, şunları kaydetti:
"Bizim amacımız küçük ve orta ölçekli işletmelere geçici zorluklar konusunda yardımcı olmak ve istihdamı, istikrarlı seviyede tutmayı sağlamak. Genel olarak şöyle bir öngörümüz var ki bu salgın Çin ekonomisinin temel görünümü ve istikrarlı iyiye gidişini fazla etkilemeyecek. Bu salgının ekonomimize vuracağı darbe de aşamalı ve geçicidir. Sonuç olarak Çin hükümetinin gerek kendi çabaları, gerekse uluslararası toplumla iş birliği sayesinde bu salgını mağlup edeceğine olan inancı tamdır. Bizim amacımız, Çin ekonomisinin istikrarlı ve sağlıklı büyümesini sağlamak."
Dıng, konuşmasında salgınla mücadelesinde desteklerinden ötürü Türkiye'ye teşekkürlerini iletti.