İşte görüntüsüne baktığınızda anlam veremeyeceğiniz ama o dönemde insanların hayatını kurtaran birbirinden ilginç eşyalar...
RADYO ŞAPKASI (1931)Hem gazete okuyup hem de müzik dinliyebiliyorlardı.
CANKURTARAN YELEĞİ (1925)Modern can yeleklerin yanında fazlasıyla ilkel kalan bu icat fikir olarak şu an kullandığımız can yelekleri ile aynı. Fakat ne kadar can kurtarır o şüpheli.
OKUMA YATAĞIBu yatakta kişi ters yatarak; güneşlenirken aynı zamanda da keyfine bakabiliyordu.
BACAK SIKILAŞTIRMA ALETİBu icat sayesinde kadınlar bacaklarını sıkılıştırabiliyordu.
PORTATİF BANYO FIRÇASIBu fırçanın ön tarafındanki ayna sayesinde kişi sırtını kaşıyabiliyor hatta kese yapabiliyordu.
MOTORLU PATENBenzinle çalışan bu motorlu paten dönemin en uçuk icatlardan biri.
GAMZE YAPMA ALETİBu aparat ise kadınlarda gamze çukuru yapması için tasarlanmıştı.
GECE OKUMA GÖZLÜĞÜ (1936)Bu gözlükler odadaki ışığı kırıp, kitaptaki yazıları yarım yarım gösteriyordu.
KENDİLİĞİNDEN ISITMALI CEKET (1932)Bu ceket Amerikan polisleri ısıtması için icat edilmiş. Elektiriğini ise sokaktaki elektrik diğerine bağlı kablolardan alıyor.
İLK GPS'LERDEN... (1932)Geçmişin navigasyon aleti.
İLK GPS'LERDEN... (1932)
KATLANABİLİR ACİL DURUM KÖPRÜSÜ (1926)Hollandalı mucit L. Deth sayesinde bu köprü elle açılıp kapanabilme özelliğine sahip.
FAKS GAZETE (1938)Bu faks makinesi sayesinde insanlar evlerinde gazete okuyabiliyordu.
KAR FIRTINASINDAN YÜZÜ KORUMA MASKESİ (1939)Bu alet özellikle kışın zor hava şartlarından yüzü korumak için icat edilmiş...
YATAKLI PİYANO (1935)Yatarak piyano çalmak kimin aklına gelirdi ki...
RADYOLU BEBEK ARABASI (1921)Bu radyolu bebek arabası sayesinde, bebek dışardayken bile uyuması için ninni dinletiliyordu.
TEK TEKERLEKLİ MOTOSİKLET (1931)Tek tekerlikli bu motosiklet İtalyan mucit M. Goventosa de Udine tarafından icat edilmiş. Motosikletin kullanışsız durduğuna bakmayın, saatte 150 kilometre hız yapıyor.
KURŞUN GEÇİRMEZ CAM (1931)İlk kez Amerikan polisler için icat edilen bu kurşun geçirmez camın yapım aşamasında kaç kişinin can verdiğini siz de bir düşündünüz değil mi?