05.02.2019 - 13:07 | Son Güncellenme:
Alsace bölgesinin en ünlü kasabalarından biri olan Colmar, Fransa'nın Paris ya da Côte d'Azur bölgesi kadar turistik bir rotası haline gelmiş durumda. Bunda kuşkusuz Colmar'ın sahip olduğu masalsı güzeliğinin payı çok büyük. Ortaçağ'a ışınlanmanızı sağlayan mimarisi ve kanallarıyla Colmar özellikle bahar ve sonbahar aylarında revaçta
Londra'yı ikiye ayıran Thames Nehri'nin bir kolu olan Coln Nehri kıyısında yer alan Bibury kasabası, evleriyle dikkat çekiyor. Bölgede bulunan çay evleri, Bibury'ye farklı bir hava katmakta.
Bavyera Kralı 2. Ludwig tarafından yazlık saray olarak inşa ettirilen Hohenschwangau 19. yüzyılda gotik üslupla inşa edilen bir yapı olma özelliği taşır. Masallardaki şato tasvirlerine çok benzeyen bu şato romantik turların da vazgeçilmez rotalarından biri.
Karşımızda yine Bavyera Kralı 2. Ludwig tarafından inşa ettirilen bir şato var. Dünyanın en ünlü saraylarından biri olan Neuschwanstein, Füssen yakınlarında meşhur Romantik Yol üzerinde bulunur. 2. Ludwig'in ölümünden bir kaç hafta sonra biten ve dolayısıyla kralın hiç kullanamadığı bu şato günümüzde turistlerin gözde rotalarından biridir.
Rotamızı biraz daha sıcak bölgelere çevirelim. Akdeniz kıyısında yer alan Manorola, İtalya'nın ünlü Cinque Terre kıyısında yer alır. Sarp bir yamaç üzerine kurulu olan kasaba masalsı güzelliği ve deniziyle dikkat çekmekte.
Rakotz Köprüsü, Almanya'nın Saksonya bölgesinde yer alır. Şeytan Köprüsü olarak da anılan köprü, muhteşem bir doğanın ortasında yer alır.
Kimlik kartıyla gidebileceğiniz komşu ülke Gürcistan'ın başkenti Tiflis, tarihi yapıları, bölgeye özgü mimari örnekleriyle dikkat çekiyor. Kafkas mimarisinin en güzel örneklerinden bazılarını görebileceğiniz Tiflis, masalsı güzelliğiyle sizi bekliyor.
Slovakya'da bulunan Bojnice Kalesi, sahip olduğu masalsı güzelliğiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Muhteşem bir doğanın ortasında inşa edilen bu neo-gotik kale günümüzde turistik amaçla hizmet vermekte.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Oregon eyaletinde bulunan Multnomah Şelalesi, doğa tutkunlarının uğrak yerlerinden biri. Amerika'nın en masalsı köşelerinden biri olan Multnomah, fotoğraf çekmek için de ideal rotalardan biri.
Çekya'nın Bohemya bölgesinde bulunan bu masalsı diyar, yeşil doğası, nehri ve tarihi yapılarıyla muhteşem bir bütünlük oluşturmuş durumda. Prag'ı ziyaret edenlerinde mutlaka görmek için geldiği Çeski Krumlov, başkente yaklaşık iki buçuk saatlik bir uzaklıkta yer alıyor.
Hanımlar Şatosu olarak bilinen Chenonceau'nun tarihi 13. yüzyıla kadar uzanmakta. Hanımlar Şatosu denmesinin nedeni de bu tarihi yapının Kral 2. Henry'nin eşi Catherine de Medici ve kralın metresi Diane de Poitiers arasındaki mücadeleye sahne olmasından kaynaklanmaktadır. 2. Henri hayattayken burada yaşayan Diana, kralın ölümünün ardından kraliçe Catherine tarafından buradan sürülür ve kendisi burada yaşamaya başlar.
Fas'ın kuzeyinde Akdeniz'e yakın bir konumda bulunan Şavşavan'da tüm yapılar maviye boyalıdır. Bunun nedeninin Yahudilerin İspanya'dan sürgün edilmesinin ardından bölgeye yerleşmesi ve evlerini önemli kabul ettikleri bu renge boyamalarından kaynaklandığı düşünülüyor. 500 yıllık bu gelenek günümüzde de devam etmektedir.
Rotamızı Latin Amerika'ya çeviriyoruz. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve sit bölgesi olarak kabul edilen Pelourinho, kıtanın en masalsı diyarlarından biri olarak kabul edilmekte.
Alp Dağları eteklerinde bulunan Hallstatt, o denli sevilen ve görülmek istenen bir yer ki Çin'de bir kopyası dahi inşa edilmiş durumda. Bu eski yerleşim yeri sahip olduğu masalsı güzelliğiyle ziyaretçilerini büyülüyor.
Gotik mimarinin en iyi örneklerinden biri olan bu kent, Belçika'nın da turistik açıdan en önemli rotalarından biri. Kendinizi yüzlerce yıl öncesine ait hissedebileceğiniz Gent, bu yönüyle de ziyaretçiler için revaçta bir kent.Hazırlayan: İhsan Dindar