15 yüzyıldan 20. yüzyılın başına kadar İnkaların kurmuş olduğu Machu Picchu antik kenti kendi halinde yaşamıştı. Dış dünyayla herhangi bir bağlantısı bulunmuyordu.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve koruması altında bulunan Machu Picchu aynı zamanda Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olarak da biliniyor.
Bu yönüyle de Machu Picchu, Latin Amerika'nın en özel yerlerinden biri konumunda. Machu Picchu çok sayıda belgesele de konu olmuş tarihi bir güzellik olmayı başarmıştır.
Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olan Machu Picchu, Peru'nun en çok turist çeken yeri. Hatta daha geniş manada bölge tüm Güney Amerika'nın en çok merak edilen ve ziyaret edilen yerleri arasında.
Bunun en büyük nedeni de Machu Picchu'nun neredeyse 600 yıl öncesine uzanan gizemli geçmişi. Bu coğrafyada kalıcı yerleşimin azlığı ve nüfus seyrekliği nedeniyle eşine az rastlanan bu durum Machu Picchu'yu daha da özel kılıyor.
Üstelik Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından keşfinden sonra bile yüzyıllar boyunca varlığı fark edilmemiş olması bu tarihi güzelliği apayrı bir gizem katıyor.
Bunda kuşkusuz Machu Picchu'nun yer aldığı bölgenin ulaşım açısından zorluğunun yanı sıra yerel halkınAvrupalılarla karşılaşmamaya özen göstermiş olabileceği de ihtimaller dahilinde.
Pandemi döneminde Latin Amerika'da can kayıplarının en yoğun olduğu ülkelerden biri olan Peru'daki bu tarihi kent alınan önlemler nedeniyle aylardır kapalı kaldı.
Lamalarıyla ünlü Machu Picchu'ya aylardır girebilen tek kişi Japon bir turist oldu. Sekiz ay Peru'da mahsur kalan turist, ülkesine dönmeden önce özel izinle çok merak edip görmek istediği bu tarihi rotayı ziyaret edebilmişti.