20.09.2018 - 14:33 | Son Güncellenme:
İstanbul denince ilk akla gelen yerlerden, Yeşilçam filmlerinde kahramanımızın şehre ayak bastığı yer olan Haydarpaşa, yüzyılı aşkın süredir yolcuları selamlamaya devam ediyor. 1909 yılında Alman mimar Otto Ritter tarafından İstanbul-Bağdar demiryolunun başlangıç istasyonu olması amacıyla inşa edilmiştir.
Üsküdar'da kente hakim bir konumda bulunan Selimiye Kışlası, İstanbul'un en görkemli yapılarından biridir. 3. Selim tarafından yaptırılan ve 1828'de açılan kışla, Osmanlı'nın yeniçeri sonrası dönemde kurulan Nizam-ı Cedid isimli ordu teşkilatının merkeziydi. Kışla günümüzde 1. Ordu Komutanlığı binasıdır.
İstanbul'un Anadolu yakasında bulunan bu yapı mimarlar Alexandre Vallaury ve Raimondo D'Aranco'nun eseridir. 1827'de inşa edilen bina, Türkiye'nin ilk modern tıp okulu olma özelliği taşımakta.
Büyükada, kuşkusuz İstanbul'un en iyi kaçış rotalarından biri. Şehrin koşturmacasından uzaklaşmak için en ideal yer olan Büyükada, çoğu Osmanlı döneminde inşa edilmiş görkemli evleriyle de dikkat çekiyor. Bu evlerden biri de artık harap bir halde de olsa Troçki'nin sürgün yıllarında İstanbul'da kaldığı evdir.
İstanbul, dünyanın en güzel camilerine ev sahipliği yapan kent. Şehrin silüetinin olmazsa olmazı olan tarihi camiler, İstanbul'a gelen herkesi büyülemekte. Son dönemde ortaya çıkan yenilikçi yaklaşımlardan biri olan Sancaktar Camii, kente bu açıdan farklı bir yüz kazandırmış durumda.
Rotamızı yeniden Büyükada'ya çeviriyoruz. Adanın en yüksek noktalarından birinde inşa edilen ve Avrupa'nın en büyük ahşap yapısı olma özelliği taşıyan yetimhane tam 20 bin metrekarelik bir alanı kaplamakta.