Dünyanın çatısı olarak da bilinen Himalayalar'ın eteklerine dağılmış küçük köylerde varlıklarını sürdüren Türkler, bölgede Keşmir, Hazara yada Pakistan Türkleri olarak biliniyorlar. Kendi aralarında bozulmuş Türkçe konuşurlarken, genel olarak Urduca'yı tercih ediyorlar.Bu bölgede yaşayan Türkler tarih boyunca hep "Türki" olarak tanınmış. Nüfus kayıtlarında soy isimleri "Türki" fakat bir kısmı da "Osmani" soy ismini taşıyor.Bölge halkının anlattıklarına göre, Osmanlı Devleti son dönemlerinde bu bölgedeki Türkler ile irtibat kurmuş, Sultan Abdülhamit Han zamanında yapılan yardımlar ve kurulan ilişkiler nedeniyle Osmanlı Devletine bağlılıkları bulunuyor. Bu nedeniyle bir kısım Keşmir Türkü "Osmani" soy ismini kullanıyor."Osmani" soy ismini taşıyanlar arasında ise "Enver, Hamid ve Mahmud" ismi çok yaygın. Bölgedeki Türklere adam ve yardım göndermesi nedeniyle Enver Paşa bölgede halen bilinen Osmanlı paşalarından.
Keşmir Özerk Yönetimi'nin başkenti Muzafferabad'ın yakınlarındaki Mara Kalan köyünde yaşayan Türk asıllı Beşir Türk, dedelerinin Emir Timur döneminde Hazara bölgesinden Keşmir'e geldiklerini belirtiyor. Beşir, kendi usulünce tuttukları şecereyle de bu görüşünü ispat ediyor.Keşmir hükümetinde memur olarak çalışan Beşir Türk'ün Ferid ve Türk isimli iki kardeşi bulunuyor.Küçük Kardeş İkbal, "Türk kanı taşımaktan onur duyduklarını" ifade ederek, bölgedeki Türk ailelerinin çocuklarını şuurlu yetiştirmeleri nedeniyle yüz yıllardır varlıklarını sürdürdüklerini söylüyor.
Kitle iletişim araçları sayesinde Türkiye'yi yakından takip ettiklerini belirten İkbal, Türkiye'nin gelişmişliğinden, gücünden ve dünyada saygın devletler arasında gösterilmesinden gurur duyduklarını ifade ediyor.2005 yılındaki Keşmir depreminde çok sayıda Türk köyünün haritadan silinecek derecede etkilendiğini belirten Ferid Türk, depremden kısa süre sonra Türkiye'den yardım ekiplerinin bölgeye ulaştığını ve fedakarca çalışmalar yürüttüğünü dile getiriyor.
Ferid, Türk halkının gönderdiği yardımların ve yardım ekiplerinin özverili çalışmalarının bölgede hala dilden dile dolaştığını, halkın Türkleri çok sevdiğini ve bazı evlerin duvarlarında Türk bayraklarının asılı olduğunu aktarıyor.
Türklerin yaşadığı bölgede çok sayıda köyün karayolu bağlantısının bulunmadığı, arazinin dağlık olması nedeniyle ziraatın yapılamadığı, hayat şartlarının çok çetin olduğu Keşmir'de varlıklarını sürdüren Türkler seslerini duyurmak için 1976 yılında Azad Keşmir Türk Dayanışma Derneği'ni kurmuş.
Bu dernek tarafından bastırılmış kitapta Keşmir'e nasıl geldikleri hakkında bilgiler, bazı ailelerin şecereleri, tarihi hikayeler, bölgedeki Türk ailelerin yaşadığı köylerin isimleri yer alıyor. Kitapta, Keşmir Türkleri'nin soy ağaçlarını Emir Timur'un askerlerine kadar uzandığı görülüyor.