26.01.2019 - 11:17 | Son Güncellenme:
İnegöl Belediyesi defin hizmetleri gasilhanesinde görev yapan kadın gassallar, sıra dışı meslekleriyle isimlerinden söz ettiriyor. Bir çok kadının görmeye bile korktuğu ölüleri yıkayıp, temizleyip, kefenleyen kadın gassallar mesleklerinden övgüyle bahsetti.
Cesaret edilmesi zor bir mesleği icra eden kadın gassallardan biri de Fatma Topçu. İnegöl’de bu işin eğitimi ve sertifikasını alanlarda sadece biri. 3 kadın gassal yılda bine yakın ölüyü yıkarken, ölü yakının acılarını hissediyor.
32 yıldır bu mesleği yapan Fatma Topçu, "Eşim din görevlisi. Bu mesleğe kayınvalidem teşvik etti. Sen yaparsın, cesaretlisin, korkmuyorsun dedi. O zaman 20 yaşındaydım ve 32 senedir bu işi yapıyorum. Bizim işimizde kazalar da olabiliyor, bebeklerde, yani her türlü vaka geliyor. Tabii insan üzülüyor, ama herşey burada kalıyor. İşimiz bitince eve yansıtmıyoruz. Çevresinde yaptığım işi duyanların farklı tepkileri oluyor. Bazıları korkuyor, bazıları çekiniyor. Bazıları benim yaptığım yemeği yemek istemiyordu. Ben de kendilerine biz maske takıyoruz, elimizde eldiven, ayağımızda çizmelerimiz var, yani her türkü hijyeni yapıyoruz. Yoksa ben de yiyemem. Bazı insanlar tiksiniyor, Allah şükürler olsun ki benim böyle bir huyum yok" dedi.
İlk cenazeyi bir köyde yıkadığını belirten Topçu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ben çok cesaretli biriyim. Bende çok fazla merhamet duygusu yok. Yıkadım ve hiç korkmadım. Burada yıkadığım cenazelerden birinden çok etkilendim. 2 yıl önce hayatını kaybeden bir nine getirdiler. Yıkarken ondan gelen o güzel kokuyu bir türlü unutamıyorum. Burada işimiz bittikten sonra evimize gidiyoruz. Evde giderken her şeyi unutuyoruz. Bu işi cesareti olanlar yapar, fakat çok aşırı derece merhameti olursan kesinlikle yapamazsın. Gelen cenazelerde yakınları da içeriye girerek bizlere yıkamada yardımcı oluyorlar. Bazen cenazenin fotoğrafını çekmek istiyorlar. Biz de kendilerine yapmamaları konusunda tavsiyede bulunuyoruz. Çünkü onu gördüklerinde her seferinde üzüleceklerini ve dinimizde yerinin olmadığını söylüyoruz."
Bu sıklıkla yaşadığımız bir olay değil, ama nadiren de olsa oluyor. Tabii onlar üzüldüğü zaman biz de üzlüyoruz. Genç biri olduğunda, onlar çok ağladığında, hele bir de anneleri olduğunda bizide etkiliyor. Şimdi 4 tane cenaze yıkadım, hiç birinin yüzü aklıma gelmiyor, unuttum bile" diye konuştu. Belediye Başkan yardımcısı Gülhan Şahin ise, "2012 yılından bu yana bu hizmeti veriyoruz. Bu birimin sorumluğu bende. İnsanların çok zor anlarında yanlarında olduğumuz için vatandaşlarımızdan hayır dua alıyoruz. Burada kullanılan malzemeler kişiye özel, ikinciye asla kullanılmaz. Verdiğimiz hizmetlerin tamamı ücretsizdir" diye konuştu.
Uncalı Mezarlığı'nın kadın bölümü gasilhanesinde görev yapan 8 kadın gassal, sıra dışı meslekleriyle isimlerinden söz ettiriyor. Bir çok kadının görmeye bile korktuğu ölüleri gassal olarak, yıkayıp, temizleyip, kefenleyen kadın gassallar mesleklerinden övgüyle bahsetti. Cesaret edilmesi zor bir mesleği icra eden kadın gassallar, zamanlarının büyük bölümünü 'gasilhane' denilen ölü yıkama odasına geçiriyor. Sosyal hayatlarında mesleklerini söylediklerinde kendilerine tedirginlikle bakılan kadınlar, gassallığı anlattıklarında ise takdirle karşılanıyorlar. 8 kadın gassal yılda yıkadıkları 10 bin ölü yakının acılarını ise yakında hissediyor.
37 yaşındaki 2 çocuk annesi Şerife Arslan ise aklında olmamasına rağmen ilk işinin gassallık olduğunu kaydetti. Gassallığa başlamadan önce hayatında hiç cenaze görmediğini ifade eden Arslan, “Eşim daha önce mezarlıkta güvenlik görevlisiydi. Rahatsızlığı nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kaldı. Eşimin tavsiyesiyle buraya iş başvurusu yaptım.Daha sonra kabul edildim” dedi.
5 yıl önce işe ilk başladığı günü anlatan Şerife Arslan,“ İlk gün o kadar cenaze geldi ki çok kötü oldum. Cenaze mermere koyulduğu zaman benimde sırtım buz gibi oldu. Sanki o taşta ben yatıyor gibi oldum. Cenaze yakınlarının her ağıt yakışında bende üzülüyorum. Herkesle aynı acıyı yaşıyoruz. Onlar bizim misafirimiz ve onları en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Çevresinde mesleğini öğrenenlerin soru üstüne soru sorduğunu dile getiren Şerife Arslan,“ Ne iş yapıyorsun,korkmuyor musun,nasıl yapıyorsun? Diye soruyorlar. 'Cenaze yıkıyorum' dediğim zaman herkes bir ürperiyor. Soru üstüne soru geliyor. Beni sen yıka diyen bile oluyor. Ama korkumuz yok. Buradan çıktığım zaman her şeyi unutuyorum. Yıkama anında çok üzülüyoruz ama bu durum normal hayatımıza yansımıyor.”
Mesleğini severek yaptığının altını çizen Arslan, “Bazen çok yoğun oluyoruz. Bazen az oluyor. O zamanda kefen kesiyoruz, malzemelerimizi hazırlıyoruz. Mesleğimize ilgi de var. Ama önce nasip olması gerekiyor. Bu işi yapmak çok kolay değil. Bir cenazeyi en fazla yarım saat içinde hazırlıyoruz” diye konuştu.
40 yaşındaki 2 çocuk annesi Fatma Akgün, 4 yıl önce gassallığa başladığını hatırlatarak, zorlukların alışınca ortadan kalktığını söyledi. Mesleğinde ilk günün zor olduğunu anlatan Akgün, “ Çok heyecanlıydım, daha önce hiç cenaze görmemiştim. Bir hafta içinde alıştım. Kızım yaşımda birini görüyorum, çocuklarım aklıma geliyor. Onların acıları bizim acımız oluyor. Bir yakınımızın da bu taşa yatabileceğini düşünüyoruz” dedi. "Zamanları gasilhanede geçiyor" Zamanlarının büyük çoğunluğunu gasilhane ve odalarında geçirdiklerini ifade eden Akgün şöyle konuştu:“ Çocuklarımı yemek ve ders zamanında görüyorum. İzinli günümde ailemleyim. Misafirliğe gittiğimde mesleğimi soruyorlar. Hamile bir kadın vardı yanımda, mesleğimi öğrenince irkildi ve yanımdan çekildi. Ama bu işin yapılması gerekiyor. Bize nasip oldu ve severek yapıyoruz.” "Cenazenin fotoğrafını çekmek isteyen oluyor" 1 Çocuk annesi 33 yaşındaki Sevgi Akkaya, 13 yıldır gassallık yaptığını belirterek, mesleğini severek ve isteyerek yaptığını söyledi. Çevresinde mesleğini söylediği zaman ilk başta bir tedirginlik olduğunu ama anlatınca takdirle karşılandığını ifade eden Akkaya, “ Allah’ım bize gücünü veriyor. Bu kapıdan çıktığımız zaman her şeyi unutuyoruz. Güzel bir meslek inşallah bizden sonrada yapan olur. 13 yıldır hiçbir tepki almadım, mesai arkadaşlarımda öyle. Cenaze yakınları bize hep dua etti. Ama bazen cenaze yakınları ölünün resmini çekmek istiyor ona dinimizin hükümleri icabı izi veremiyoruz” ifadelerine yer verdi.