21.09.2021 - 15:34 | Son Güncellenme:
Konya’nın Karapınar ilçesindeki atış sahası geçtiğimiz aylarda önemli bir teste daha ev sahipliği yaptı. ROKETSAN tarafından 2014 yılında kalifiye edilen Kaideye Monteli Cirit Silah Sistemi, Cirit’in yanı sıra iki farklı füzeyi daha ateşlemeyi başardı. Daha kısa ve net bir ifadeyle Türkiye tek platformdan 3 farklı füzeyi ateşledi.
TRT Haber’den Sertaç Aksan’ın haberine göre Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin KMC’nin bugüne kadar hem kara hem de deniz platformlarına entegre edilen ve çeşitli testlere tabi tutulan bir sistem olduğundan bahsediyor. Ardından füzelere geçiyor ve “KMC, ‘Kaideye Monteli Cirit’ anlamına geliyor. Yani bu araç, esasında Cirit füzesini ateşlemek üzere geliştirilmiş bir araçtı”. Son gelişmelerle birlikte KMC platformuna, UMTAS ve L-UMTAS füzelerinin de entegre edildi.
Şahin: ''Cirit, hafif zırhlı araçlara karşı etkili bir füze ve 8 kilometre menzil sahip. Lazer arayıcı başlığı bulunuyor. UMTAS ise ağır zırhlı hedeflere karşı geliştirilen bir tanksavar füzesi ve yine 8 kilometre menzile sahip. Görüntüleyici Kızılötesi Arayıcı (IIR) başlığı bulunuyor. UMTAS ile aynı özelliklere sahip L-UMTAS ise lazer arayıcı başlığa sahip.''
Meselenin özüne doğru ilerlemeye başlıyoruz Anıl Şahin’le ve bu gelişmenin neden önemli olduğu kısmına geliyoruz… Bahsi geçen üç füzenin de Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunduğunun altını çiziyor Şahin ve “Bu üç füzenin de aynı araç tarafından atılabilmesi, farklı harekat ihtiyaçlarına süratle cevap verilmesi açısından çok önemli. ROKETSAN tarafından geliştirilen YALMAN kulesi, her türlü platforma entegre edilebiliyor” diyor.
Anıl Şahin detaylıca anlatıyor: “Bizim halihazırda tanksavar araçlarında kullandığımız yerli (OMTAS) ve yabancı (KORNET-E, TOW) füzelerin azami menzilleri, 4-5 kilometre bandında. Burada bahsini geçirdiğimiz Cirit, UMTAS ve L-UMTAS füzeleri ise 8+ kilometre menzile sahipler.
Bu durum, sahada çok ciddi bir avantaja işaret ediyor. Örneğin, 120 milimetrelik tank toplarının azami menzili, genellikle 3 ya da 3,5 kilometre bandında... Ancak yakın gelecekte bu tank toplarının, lazer güdümlü füze atacağı veya bu durumun yaygınlaşacağı tahmin ediliyor. Hatta Türkiye’de de TANOK adında bir proje ROKETSAN tarafından yürütülüyor. Bu füzelerle ile tankların menzilinin, 6-8 kilometre bandına kadar yükselebileceği yönünde çeşitli düşünceler var.
Bu sebepten ötürü tankların baş düşmanı niteliğindeki tanksavar araçlarının, 8 kilometre menzilli tanksavar füzelerle donatılması çok önemli. Bizim de envanterimizde FNSS Savunma tarafından geliştirilen KAPLAN ve PARS tipi çok modern zırhlı tanksavar araçları bulunuyor. Bu araçlara da birçok tanksavar füzesi, çeşitli çalışmaların ardından entegre edilebiliyor.”
KMC Silah Sistemi; 4 adet UMTAS/L-UMTAS veya 8 (2×4) adet Cirit füzesi taşıyabilecek. Karma konfigürasyonda ise sistem, 2 adet UMTAS füzesi ile 4 adet Cirit füzesini aynı anda taşıyabiliyor. 40 kilometre hıza kadar hareket halindeyken atış kabiliyeti sağlayan KMC Silah Sistemi, kullanıcıya 8 kilometre menzile kadar da yüksek vuruş kabiliyeti sunuyor. Üzerinde taşıdığı yüksek teknoloji ürünü elektro optik sistemle 20 kilometre menzile kadar da keşif ve gözetleme faaliyeti yürütebiliyor.
Ortaya koyduğumuz bu güçlü tablo haliyle ‘Sahada yansıması ve muhtemel kullanım yerleri’ gibi iki temel soruyu da beraberinde getiriyor… Anıl Şahin, bu araçların tank tehdidi olan her yerde kullanılabileceği görüşünde.
Bu tezini örnekler üzerinden güçlendiriyor ve örneğin KAPLAN tanksavar araçlarının Suriye’ye, PARS tanksavar araçlarından bazılarının KKTC’ye gönderildiğini söylüyor. Aynı şekilde Trakya sınırımızda da bu araçlar önemli görevler üstleniyor.
Bu araçların olası bir muharebe durumunda tankların ilerleyişine engel olacak yegane gücümüz olduğunun altını çizen Anıl Şahin sözlerini “Tabii araçlar derken, füzeleri de kastediyorum. Füze ve aracın birbirine azami şekilde entegre olması, tanksavar görevlerinin başarılı bir şekilde icra edilmesi için kritik öneme sahip” diyerek tamamlıyor.