24.09.2019 - 10:05 | Son Güncellenme:
DHA
Oscar ödüllü Gladyatör filminin ikincisi çekilecek. Yönetmen Ridley Scott, 'Gladyatör 2' için çalışmalara başladı. Gladyatör 2'nin çekimlerinin Yunanistan, Hırvatistan ve Fethiye'deki Kayaköy'de yapılacağı iddia edildi.
Bir tepenin yamacına kurulan ve eski bir Rum yerleşimi olan Kayaköy, 1923 yılındaki mübadele ile birlikte terk edildi ve burada Türkler yaşamaya başladı. Türklerin de bir süre sonra köyü terk etmesinden ve 1957 Fethiye Depremi ile köyün hasar görmesinden sonra bir daha yerleşik yaşam kurulmadı.
Tarihi köy, şimdilerde yönetmen Scott'un çekimlerine başlayacağı Gladyatör-2 filmine set olma ihtimalinin heyecanını yaşıyor. Filmin, Kayaköy'de çekilmesi durumunda köyün tanıtımına katkı sağlayacağı ve 10 binlerce turistin köye geleceği öngörülüyor.
Gladyatör- 2 filminin çekimleri Kayaköy'de yapılırsa, köyün dünyanın dikkatini çekeceğini belirten araştırmacı-yazar Işık Taban, şunları söyledi:
"Kayaköy, çok eski bir yerleşke. 4 bin yıllık yaşam bugünlere kadar ulaşmış. Yaklaşık 98 yıldır kaderine terk edilmiş bir bölge. Yapılar ayakta kalmakta zorlanıyor. Hiç olmazsa bir kısmının kültür zenginliği olarak turizme kazandırılması gerekiyor. Yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi görüyor. 1990 yılların başında başlayan 'Dostluk ve Barış Köyü' projesinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu kadar zengin bir mirasın gelecek nesillere aktarılması gerekiyor.
Gladyatör- 2 filminin çekimlerinin bir kısmının bile burada yapılacak olması bölge için büyük kazanım olacaktır. Dünyanın dikkatini buraya çekecektir.
Gladyatör'ün devamı olarak bir belgesinin çekilmesi de isabetli olacak. Temsil edebileceğim bir konum olursa filmde oynamak isterim."
'Gladyatör- 2 filminde oynamak ister misiniz' sorusuna Kayaköy Mahallesi Muhtarı Metin Ekiz , "Arkadaşlar gelsinler bir görüşelim. Neden olmasın. Muhtar olarak filmde oymaktan gurur duyarım. Olur diye düşünüyorum" dedi.
Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 2011 yılında aldığı bir kararla Kayaköy'de 736 sicil mimarlık örneği yapı ile 24 manastır, şapel, sarnıç, değirmen, fırın ve çeşme gibi dini ve kültürel yapı, 'Birinci Grup Anıtsal Yapı' olarak tescil edildi.
Kayaköy’ün tarihi milattan önce 3000’li yıllara kadar dayanmaktadır o dönemde adı Likya Karmylassos'dur. Günümüzde Kayaköy olarak bildiğimiz yerleşim yeri bu antik şehrin üzerine Levissi ismiyle kurulmuştur.
Tartışmalı olmakla birlikte 11. yüzyılda kurulduğu düşünülmektedir. 19. yüzyıl civarlarında Kayaköy'ün eski adı Makri'dir. Makri Rumcada uzak diyar anlamına gelmektedir.
1922 yılında mübadele kanunu çıktığı dönemde Batı Trakya’daki Türkler Kayaköy’e getirilmiş ve Kayaköy'deki Rumlar ise Batı Trakya’ya gönderilmiştir.
Batı Trakya’ya gönderilen Rumlar orada Neo Makri yani yeni uzak diyar adında bir yerleşim yeri kurmuşlardır. Trakya'dan Kayaköy’e gelen Türkler ise burada tarım yapamayıp Fethiye'nin ovalarına veya Manisa'ya yerleşmişlerdir.
Birkaç yıl içinde şehri tamamen boşaltmışlardır. Şehir zamanla hazine rivayetleri ile yağmalanmış ve 1957 depreminde hasar alıp epeyce tahrip olmuştur. Günümüzde ise müze olarak kullanılmaktadır.
Kayaköy ovaya bakan bir yamaç üzerine inşa edilmiş 350-400 evden oluşmaktadır. Evler genellikle 45 ila 50 metrekare arasındadır. Birbirinin güneşini kesmeyecek şekilde inşa edilmiştir.
Evlerinin altında kilerler ve çatıdan akacak suları biriktirmek için sarnıçlar mevcuttur. Bu sular günlük kullanım için olup içilmemektedir.
Evler arasında çok sayıda şapeller vardır. Şapel küçük kiliselere denmektedir. Şapeller dışında iki adet büyük kilise, okul ve yel değirmenleri vardır.
Kiliselerin günümüzde neredeyse sadece dış duvarları kalmıştı ancak iki kilisede de restorasyon yapıldı ve 2017 yılında tekrar açıldı. Şehirde MÖ 4. Yüzyıllara kadar dayanan lahit ve kaya mezarları mevcuttur. Ayrıca anıt mezarlar vardır.
1988 yılında Muğla Belediyesi Mimarlar Odası ve Türk-Yunan Dostluk Derneği’nin ortak projeleriyle Kayaköy’ü Barış ve Dostluk Köyü olarak ilan etmişlerdir.
Proje Türk yetkililerce de onaylanmış ve Kayaköy bu tarihten beri 3. derece kentsel ve arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alınmıştır.